Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Adana Aşk Evliliği Yaptığı Kocasını Öldüren Çilem, Evliliği Süresince Şiddet Görmüş

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aşk evliliği yaptığı kocasını öldüren Çilem, evliliği süresince şiddet görmüş Adana'da tartıştığı eşini silahla öldüren 24 yaşındaki Çilem Karabulut'un babası Yusuf Doğan, kızının öldürdüğü damadına görülmemiş bir aşka bağlı olduğunu ancak evliliği süresince şiddet gördüğünü söyledi.

Aşk evliliği yaptığı kocasını öldüren Çilem, evliliği süresince şiddet görmüş

Adana'da tartıştığı eşini silahla öldüren 24 yaşındaki Çilem Karabulut'un babası Yusuf Doğan, kızının öldürdüğü damadına görülmemiş bir aşka bağlı olduğunu ancak evliliği süresince şiddet gördüğünü söyledi. Merkez Seyhan ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi'nde 8 Temmuz'da meydana gelen olayda 2,5 yıllık eşi Hasan Karabulut'u öldüren Çilem Karabulut'un babası Yusuf Doğan, kızının eşini öldürmesiyle ilgili gazetecilere açıklama yaptı. Ölen damadının evlendikten hemen sonra kızına şiddet uygulamaya başladığını ileri süren Doğan, "Kaç defa kızımı dövdüğünü, komaya soktuğunu duydum, gördüm. Karakola, hastanelere gitti kızım. Hastaneden eve getirirdik, kızımı tehdit ederek, ikna edip götürdüğü çok oldu. Birçok kez boşanma davası açmış vazgeçirmiş. Hakkında tutuklama kararı çıkarılmış, kızımı şikayetten vazgeçirmiş. Kızımın sevgisini düşünüyorum bir de şimdiki duruma bakıyorum çok şaşırıyorum. Kızım öldürdüğü eşine görülmemiş bir aşkla bağlıydı. Böyle bir aşk görmemiştik. Demek ki canına tak etmiş. Ben daha bir çok konuyu basın yoluyla ifadesinden öğrendim"dedi.

Kızının eşiyle ilgili defalarca çıkardığı koruma kararının da bulunduğunu belirten Doğan, "Kızıma 'Koruma kararı aldırmışsın nasıl eve gelmesine izin veriyorsun' derdim 'Baba bana yalvarıyor, beni kandırıyor, tehdit ediyor bir şekilde tekrar eve geliyor. Devlet beni nereye kadar koruyabilecek ki' derdi. Devlet de koruyamadı ben de bir baba olarak kızımı koruyamadım" diye konuştu.

'TİŞÖRT BİLİNÇİ YAPILAN BİR ŞEY DEĞİL'

Çilem Karabulut'un teslim olduğunda üzerinde İngilizce olarak, 'Verdiğin bütün dersler için teşekkür ederim sevgili geçmiş' yazmasının haber konusu olmasına da şaşırdıklarını aktaran Doğan, sıradan bir mağazadan alındığını ifade etti. Doğan, tişörtü savcının huzuruna düzgün çıkması için temin edildiğini belirterek "Tişörtte biz aile olarak ne yazdığını da bilmiyoruz. Bazı televizyon kanallarında bununla ilgili yapılan haberlerden rahatsızız bunu ispat edebiliriz. Tişörtle ilgili bir bilgimiz ya da bilinçli olarak yapılan bir olay yoktur. Savcının huzuruna daha düzenli çıkması için alınmış sıradan bir tişört" dedi.

Dava avukatı İsa Ayanoğlu ise kadına yönelik şiddet olayların arttığı bir dönemin yaşandığını, devletin bu konuda aldığı tedbirlerin toplumun tabanına yayılmadığı için sorunun çözüme kavuşturulamadığını savundu. Müvekkili Çilem'in eşini öldürmesi olayının kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde tartışılması gerektiğini belirten Ayanoğlu, şu bilgileri verdi:

"Müvekkilimin bu olayı işlediği sırada eşinin kapıyı üzerine kilitlediği, kendisine şiddet uyguladığı ve fuhşa zorlamak üzere kentten götürmek istediği sırada, çaresizlik içerisinde, kendisine yönelik saldırıyı önlemek için eşinin dolu silahını ele geçirmiş, nefsini, canını, namusunu kurtarmak için acı bir şekilde eşini öldürmüştür. Kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin zaman içerinde kadın ruhunda bıraktığı etkileri değerlendirerek olay anındaki tepkisini aşırı olarak yorumlamamak lazım. Karşı tarafın geçmişte yaptığı tüm eylemleri değerlendirmek gerekiyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddet olaylarında meşru savunma hükümlerinin daha geniş şekilde değerlendirilmesi, kamuoyunun ve hukuk çevrelerinin bunu tartışması gerekiyor."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title