Adalet Partisi ve Doğru Parti Birleşme Kararı Aldıklarını Açıkladı.

Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz ve Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu, bugün, Adalet Partisi Genel Merkezi'nde bir araya gelerek partilerini tek çatı altında birleştirme kararı aldıklarını açıkladılar. Öz, birleşme kararını, "Merkez sağı birleştirecek ilk hamleyi yapmayı bugün kararlaştırmış bulunuyoruz" sözleriyle ifade etti.

Doğru Parti bugün, Adalet Partisi Genel Merkezi'ne ziyarette bulundu. Ziyarette genel başkanlar, Dr. Vecdet Öz ve Rıfat Serdaroğlu bir araya geldi. İkilinin görüşmesinin ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, Adalet Partisi lideri Öz, "Doğru Parti ile Adalet Partisi'ni önümüzdeki süreç içerisinde tek çatı altında toplayıp tek bir parti olmayı ve merkez sağı birleştirecek ilk hamleyi yapmayı bugün kararlaştırmış bulunuyoruz" dedi.

"MERKEZ SAĞI BİRLEŞTİRECEK İLK HAMLEYİ YAPMAYI KARARLAŞTIRMIŞ BULUNUYORUZ"

Adalet Partisi lideri Vecdet Öz'ün açıklaması şöyle:

"Bugün burada Sayın Bakanım ve hazirunla birlikte olma sebebimiz, bir niyeti ortaya koymaktı. Bu niyeti bugün ortaya koymuş bulunuyoruz. Doğru Parti ile Adalet Partisi'ni önümüzdeki süreç içerisinde tek çatı altında toplayıp tek bir parti olmayı ve merkez sağı birleştirecek ilk hamleyi yapmayı bugün kararlaştırmış bulunuyoruz. Sayın Bakanım ile çok eski birlikteliğimiz var. Bizler demokrat misyonun temsilcileriyiz. 77 senelik bir geleneği temsil ediyoruz. O gelenekten gelen Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi, Doğru Parti, Anavatan Partisi de bu geleneğe mensup bir partidir, kökünü demokrat misyondan almıştır. Biz de bu bölünmüşlük ortadan kalksın istiyoruz. Türkiye'nin bugünkü hadisesinin sebebi de marjinal sağ sorunudur. Merkez sağ ortadan kalkmıştır. Bu demokrat misyonun eksikliği yıllardır hissedilmektedir.

"TÜRKİYE HİÇ BÖYLE REZELAT BİR DÖNEM YAŞAMAMIŞTIR. BU 21 YIL KABUSTUR, KORKU TÜNELİDİR"

Bu ülkeyi bizler de yönettik, 77 sene dile kolay çok uzun bir süredir. Cumhuriyet tarihinin en önemli bölümünü bizim bu misyonumuz yönetim hizmeti vermek suretiyle bu noktalara gelmişler ama son 21 senedir Adalet ve Kalkınma Partisi, 1980 sonrası gelişen hadiseler neticesinde 2002 senesinde amiyane tabirle çalmış olduğu iktidarla Türkiye'yi bu hale getirmiştir. Bizler, devlet politikalarına önem verdik, devletin kodlarını tahrip etmeden devleti yönetmeye azim ve özen gösterdik çünkü siyaset böyle bir şeydir. O ülkedeki güven, huzur, kalkınma, barış ve kardeşlik duygularının teminatıdır. Maalesef bu teminat ortadan kalkmıştır. Bizler devleti yönetirken devlet kurumlarıyla anılırdı. Maalesef şimdi TÜRGEV, TURKEN, Ensar gibi vakıflarla anılıyor. Amerika'ya, Avrupa'ya kaçırılan paralarla anılıyor. Türkiye Cumhuriyeti, hiç böyle rezalet bir dönem yaşamamıştı. Bu 21 yıl kabustur, bir korku tünelidir.

"SEÇMENİMİZİ GERİ İSTİYORUZ"

Yüzlerce hadise yaşadık. O hadiseleri gündeme düştükçe hatırlar olduk bu hadiseler bizim toplumun ruh sağlığı profilini bozmuştur, ekonomik yapısını çökertmiştir, çok şey kaybettirmiştir topluma. Dolayısıyla seçimlere de şaibeler karışmıştır ve seçimleri de manipüle eden baskı düzeni ortaya çıkmıştır. Basının hür olmadığı, insanların özgürce konuşamadığı, seçimlere hilelerin bulaştığı, devletin kademelerinin gasp edildiği, el konulduğu bir süreçten geçiyoruz. Yönetime yeniden talibiz. Bu merkez sağdaki boşluğun zafiyeti sebebidir, neticesidir. Çünkü sosyal demokratlar, solcular tabii ki onların da aldığı oy vardır Türkiye'de ama yüzde 30 civarıdır. Yüzde 70'i merkez sağ seçmenin oyudur. Biz bu emaneti geri almaya geliyoruz. Biz bu ülkeyi bu şekilde bırakamayız. Bu süreç devam edecektir. İki parti de komisyonlarını oluşturmak suretiyle bu birlikteliği tesis etmek üzere bu tren artık yola çıkmıştır ve Türkiye'nin dört bir yanına, kılcal damarlarına kadar yayılacaktır. Biz seçmenimizi geri istiyoruz. Bizler milliyetçi, muhafazakar, merkez sağ partileriz. Atatürk çizgisinde siyaset yapan, devletin kodlarına sahip çıkan, Kurtuluş Harbi'nin yapılma sebeplerine sık sıkıya bağlı partileriz."

"TÜRKİYE'NİN EN ÜCRA KÖYÜNE KADAR GİDECEĞİZ, OYLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ"

Doğru Parti lideri Rıfat Serdaroğlu ise şunları söyledi:

"Biz Adalet Partisi'nin içinden gelen insanlarız. Adalet Partisi Türkiye tarihine, Türk milletine çok büyük hizmetler etmiş, fevkalade doğru, düzgün devlet adamlarının olduğu bir siyasi kuruluştu, inşallah onu tekrar o hale getireceğiz. Adalet Partisi'nin yaptığı hizmetleri Türkiye'nin sathından çekin, alın; Türkiye bir çöl gibi kalır orta yerde. Bütün hizmetler bu dönemde gelmiştir. Rahmetli Demirel derdi ki, 'Arazime gecekondu yaptırmam.' Bizim dayandığımız taban Türkiye'nin çimentosudur, yüzde 70-75'idir Türkiye'nin. Bu insanlar mütedeyyin insanlardır büyük çoğunluğu ama ibadetini, inancını Allah'ın rızasını kazanmak için yaparlar, ihale takip etmek için, yol bulmak için asla yapmazlar. Bu insanların büyük çoğunluğu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin daha doğrusu Erdoğan'ın, Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu ile beraber merkez sağı parçalamasından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'ne gittiler. Şimdi bunları tek tek alacağız. Türkiye'nin en ücra köyüne kadar gideceğiz, oylarımızı geri alacağız ve Türkiye'de hizmet kervanını yeniden yürüteceğiz hep beraber.

"TÜRK MİLLETİNİN TUTUNACAĞI BİZDEN BAŞKA PARTİ KALMADI"

Eş başkanlık sistemini ilk defa merkez sağdaki bir parti içi kullanacağız. Bu herkesin şansı, iki partinin üyelerinin de Türkiye'nin de şansı. Biz hırslarımızı, akıllarımızın altına almış iki tane insanız. Benim hiçbir beklentim yok, ülkeme hizmetten başka. Hiçbir yere aday olmayacağım, onu hep söylüyorum. Bu birleşmeye sadece iki partinin birleşmesi gözüyle bakanlar yanılır. Bu, Türkiye'nin bütünleşmesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye'yi paramparça etti. Biz, hiçbir zaman siyasi hayatımız boyunca bölücü olmadık. Biz tekrar Türkiye'yi etnik kökeni ne olursa olsun inancı mezhebi ne olursa olsun ama anayasanın değiştirilemez maddelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip, imarcı, inşacı, Türkiye'yi yeni baştan yapacak inanlar olarak biz bir araya geliyoruz. Türkiye'nin ciddi partilerinden de bize katılmak isteyenler var. Ben dahil kimsenin bu birlikteliğe halel getirecek, bozacak bir şey yapma hakkı yok. Böyle bir şey düşünen olursa beni ve tahmin ediyorum başkanımı kaybeder. Çünkü bu bir ülke meselesi. Türk milletinin tutunacağı bizden başka parti kalmadı. Bizim bundan sonra işimiz bizi bilmeyenlere bildirmek, bizi duymayanlara duyurmak."