Açlık ve Soğun Pençesinde Ölümü Bekliyorduk"
MUHAMMED ALİ AKMAN - Halep'in doğusunda, sivillerin toplanma noktasına yapılan bombalı saldırıda yaralanan ve Konya'da tedavisi süren Suriyeli anne ile oğlu, yaşadıkları acıyı unutamıyor.
ABDULLAH DOĞAN - MUHAMMED ALİ AKMAN - Halep'in doğusunda, sivillerin toplanma noktasına yapılan bombalı saldırıda yaralanan ve Konya'da tedavisi süren Suriyeli anne ile oğlu, yaşadıkları acıyı unutamıyor.
Halep'ten sivillerin tahliyesi sırasında atılan bomba ile yaralanan ve tedavisi için Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen 34 yaşındaki Reşa Müselle Elkebir, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Eşi, üç kızı ve oğlu Mustafa ile kentten çıkmak için tahliye noktasına geldiklerini söyleyen Elkebir, bu sırada çok sayıda kişinin beklediği yere bombanın düştüğünü, saldırıda oğlu ile kendisinin yaralandığını dile getirdi.
Elkebir, sivillerin tahliyesi için gelen otobüslere doğru gittiklerini belirterek, saldırıdan dolayı tahliyenin durdurulması üzerine geri dönmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Halep'in faal olmayan Kudüs Hastanesine geldiklerini anlatan Elkebir, "Burası donanımlı olmayan acil müdahalenin yapılamadığı bir hastaneydi. Buranın bombalanmayacağını düşünerek, beklemeye koyulduk. Bu sırada ambulanslar muhasara sınırına geldi ve yaralıları götüreceklerini söylediler. Kuşatma alanının sınırına geldiler ve benimle birlikte oğlumu aldılar. Üç kızım ve eşim orada muhasara altındaki kentte kaldı." diye konuştu.
Elkebir, çocuklarını, eşine ve akrabalarına emanet ettiğini aktararak, ailesine bir an önce kavuşmanın hayalini kurduğunu, kuşatma altındaki kentten yakınlarının da kurtulması için de dua ettiğini vurguladı.
"Bombanın atılmadığı bir vakit hatırlamıyorum"
Yaşadıkları sıkıntıları gözyaşları içinde anlatan Elkebir, şöyle konuştu:
"On kişi bir evde yaşıyorduk. Son zamanlarda saldırılar iyice arttı. Caddeler, sokaklar, binalar yerle bir edildi. Halep, bitik bir şehir gibiydi. Her gün her saat bomba düşüyordu. Saldırının olmadığı bombanın atılmadığı bir vakit hatırlamıyorum. Böyle bir durumda hayatta kalmaya çalışıyorduk. Su ve elektriğin olmadığı kentte yiyecek bulmakta da çok zorlanıyorduk. Gıdalar, adeta gizli saklı sokuluyordu. Son aylarda ise iki güne bir 5 ekmek ile çok az kuru fasulye geliyordu. Evdeki 10 kişi bununla yetinmeye çalışıyorduk. Yakacak bir şeyler bulmak da çok zordu. Hayatta kalacak kadar yiyeceği ancak bulabiliyorduk. Artık açlık ve soğuğun pençesinde ölümü bekliyorduk. Tahliyelerin devam ettiğini biliyorum. İnşallah eşim ve çocuklarımla buluşuruz. Onlar için çok endişeleniyorum. Türk halkına ve yetkililerine çok teşekkür ediyorum."
Saldırıda kolundan yaralanan 9 yaşındaki Mustafa Elkebir ise sağ koluna şarapnel parçasının isabet ettiğini söyledi.
Annesinin yanında olmasından dolayı mutluluk duyduğunu belirten Mustafa, "Kız kardeşlerim muhasarada kaldı. Onlar için çok üzülüyorum. İnşallah sağ salim birbirimize kavuşuruz." dedi.
Şarapnel kolunu parçalamış
Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahisi Uzmanı İrfan İnan ise Mustafa'nın kolundaki yaraya ilk müdahalenin Hatay'da yapıldığına işaret ederek, "Yara bakımı ve pansumanını yaptık. Dokuları aşama aşama temizleyip yarası düzeldikten sonra kapatmayı planlıyoruz. Kemiği çok parçalandığı için kaynamasında sorun olabilir. Ayrıca tedavi planlıyoruz." diye konuştu.
"Hastalarımızı misafir edasıyla karşıladık"
Hastanenin başhekimi Mehmet Ali Eryılmaz da Sağlık Bakanlığının Halep'te yaşanan insanlık krizine karşı seferberlik ilan ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bakanlığımızın talimatı doğrultusunda ülkemizdeki diğer hastaneler gibi biz de Haleplilere kucak açtık. Buraya 5 hastamız intikal etti. Biri yanık, diğeri göz servisinde tedavi görüyor. Üç hastanın kol ve bacağında şarapnel parçası yaralanmasından dolayı doku ve sinir kaybı görüldü. Bunların tedavisi de plastik cerrahisinde devam ediyor. Hastalarımızı misafir edasıyla karşıladık. Servislerdeki doktorlarımız ilk muayene ve tetkiklerini yaptı. Ameliyat ve tedavi protokolü başlatıldı."