Acısıyla Tatlısıyla 60 Yıllık Birliktelik
Karaman'ın Ermenek ilçesinde 5 yıl önce meydana gelen maden kazasında evlatları Tezcan'ı kaybeden 80 yaşındaki Recep ve Ayşe Gökçe çifti, acısı tatlısıyla 60 yıldır aynı yastığa baş koyuyor.
MEHMET ÇETİN - Karaman'ın Ermenek ilçesinde 5 yıl önce meydana gelen maden kazasında evlatları Tezcan'ı kaybeden 80 yaşındaki Recep ve Ayşe Gökçe çifti, acısı tatlısıyla 60 yıldır aynı yastığa baş koyuyor.
Türkiye, Gökçe çiftini Ermenek'teki maden faciası ile tanıdı. Kömür ocağında cansız bedenlerine ulaşılan 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe ile babası Recep Gökçe, söyledikleri ve yaptıklarıyla adeta olayın simgesi haline geldi. Anne Gökçe'nin, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" demesi ve röportaj sırasında baba Gökçe'nin, "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın?" diye sorması ile cenaze törenindeki yırtık ayakkabıları herkesi duygulandırmıştı.
İlçeye bağlı Kazancı beldesi Gökçeler Mahallesi'nde yaşayan Gökçe çifti, zaman zaman kendilerini ziyarete gelen misafirlerle teselli buluyor.
"Birbirimizi çocukluğumuzdan tanırız"
Recep Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askerlik görevi hariç köyünden hiç ayrılmadığını söyledi.
Eşinin de kendisi gibi Gökçeler'de doğup büyüdüğünü anlatan Gökçe, "Birbirimizi çocukluğumuzdan tanırız. Aynı köyde doğup büyüdük. Duydum ki Ayşe'yi başka köye vermişler. Bende gönlü olduğunu biliyordum. Bir kış günü dağda keçilerin başında olduğunu öğrendim. Gece gittim, kaçırdım." diye konuştu.
Zor şartlar altında evlendiklerini anlatan Recep Gökçe, şöyle devam etti:
"Ev, bark yok. Zar zor bir düğün yaptık. Küçük, kümes gibi bir ev yaptım. Orada yaşamaya başladık. Askere gittim, geldim. Çalıştık, çabaladık bu evi yaptık. Allah'a şükür 60 yıldır acı tatlı, kimseye muhtaç olmadan beraberliğimiz sürüyor. İyi günler geçirdik, kötü günlerimiz oldu. Aslan gibi oğlumu toprağa verdik. Takdiriilahi. Ağladık, sızladık, ciğerimiz yandı ama yapacak bir şey yok. Bir elbiseyi, bir ayakkabıyı yıllarca giydik, kimseye muhtaç olmadık. Bu yaşa geldik. Yine beraberiz. Bizde ayrılık olmaz. Bu yaşta bizim kahrımızı kim çeker. Hava iyi olursa tarlaya, mezarlığa giderim. Çok ziyaretçi geliyor. Gelenleri ben tanımıyorum ama onlar bizi tanıyor. 'Recep amca' diye elimi öpüyorlar, şaşırıyorum. Geçenlerde hanım öldü diye duyulmuş. Bana 'başın sağ olsun' diyorlar. Ben de 'yok böyle bir şey, gidin hanım evde' diyorum. Neden böyle bir dedikodu çıktı bilmiyorum, çok üzüldüm."
"Kimseye muhtaç olmadan yaşadık"
Ayşe Gökçe de eşiyle 60 yıldır aynı yastığa baş koyduklarını vurguladı.
Her türlü zorluğa rağmen evliliklerini sürdürdüklerini aktaran Gökçe, şöyle konuştu:
"Kimseye muhtaç olmadan yaşadık. Bu yaşımıza rağmen hala gücümüzün yettiği kadar çalışmaya gayret ederiz. Ne kazandıysak dişimizle tırnağımızla kazandık. Eskiden çok çalışırdım, şimdi evden zor çıkıyorum. Gençliğimde gittiğim yerleri, yaylaları çok özlüyorum. Burnumda tütüyor. Oğlum madende öldü. Ağlaya ağlaya gözlerim az görür oldu. Ama faydası yok. Birbirimizi teselli ediyoruz. Bu yaştan sonra nereye gideceğiz. Ölünceye kadar beraberiz. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin."
Ayşe Gökçe, 4 evladı daha olduğunu, ancak başka yerlerde yaşadıklarını belirterek, "Çoluk çocuk, herkes dağıldı. Telefonla ararlar, bazen gelip giderler. Herkesin işi gücü var. Onlar iyi olsun, biz burada birbirimizi idare ederiz." ifadelerini kullandı.