AÇIĞA ALINAN ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISININ "ÖRGÜT ÜYELİĞİ" DAVASINDA TAHLİYE KARARI
TERÖR örgütü PKK/KCK soruşturmasında tutuklanan ve açığa alınan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz'un "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
TERÖR örgütü PKK/KCK soruşturmasında tutuklanan ve açığa alınan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz'un "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cihan Yavuz getirildi. Cihan Yavuz kimlik sorgusunda, belediye başkan yardımcısı meclis üyesi olduğunu ve aylık gelirinin 10 bin lira olduğunu belirtti. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da izledi.
"HERHANGİ BİR ÖRGÜTTEN TALİMAT ALMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Sanık Cihan Yavuz savunmasında, "Söz konusu iddialar, 2016-2019 tarihleri döneminde HDP'li olduğum döneme aittir. O dönem parti içinde yapılmış miting ve kongre çalışmalarıdır. Herhangi bir yasadışı örgütle iltisakı kesinlikle yoktur" dedi. Yavuz, "Emek ve Demokrasi Güç Birliği Mitingi yapılmıştı. Buna HDP de katılmıştı. Biz de bu mitinge katılma çağrısı yapmıştık. Bir basın kanalı, miting hakkında bilgi almak isteyip miting gündemini sordu. O dönem açlık grevleri vardı. HDP'de açlık grevlerinin son bulması anlamında gündemi vardı. Ben de demeç verdim. Bunun için herhangi bir örgütten talimat almam söz konusu olamaz. Kabul etmiyorum." diye konuştu.
TUTUKSUZ YARGILANMAYI TALEP ETTİ
"Örgüt evini ziyaret ettiği" iddiasını reddederek "Hemşeri derneklerini ziyaret ettik" diyen Cihan Yavuz, 2016 tarihinde HDP İl komisyon isimli Whatsapp grubuna attığı WhatsApp mesajı için ise "HDP Sultanbeyli ilçesindeki bir yönetici Rüstem beyin oğlunun ölümü nedeniyle 'şehit düştü' diye bilgi vermek amaçlı mesaj attım. Sonradan yaptığım araştırmaya göre Rüstem Bey'in oğlunun örgütle alakası olduğu da belli değil, öğrenciymiş. Burada amacım bir örgüt üyesine 'şehit' demek değildir. Yöneticimize destek olmak amaçlı gelen mesajı gönderdim. İnsani olarak grubu bilgilendirmek amacıyla attığım mesajdır" şeklinde konuştu. "Örgütün kuruluş yıl dönümü olan 27 Kasım 2016'da örgüt mensuplarının resimlerinin bulunduğu etkinliğe katıldığı" şeklindeki iddiaya ise Yavuz, "Siyasetçiyim. Zaman zaman birçok yerde fotoğraf çekiliriz. Nerede çekilmiş hatırlamıyorum. 27'sinde çekilmiş fotoğrafların örgütün yıldönümü sebebiyle çekilmiş gibi yansıtılmasını kabul etmiyorum. Gece yarısı operasyonu ile gözaltına alındım. Cezaevine girerken korona oldum, 23 gün hücrede kaldım. Hem maddi, hem manevi zorluk çekmekteyim. Açık kimliğim belli, ailemin bakımıyla mesulum. Tutuksuz yargılanmayı talep ederim" dedi. Yavuz'un avukatlarından Özgür Deniz Adalı da müvekkilinin tahliyesini talep etti. Duruşma savcısı, sanığın tutukluluğunun devamını talep etti.
ADLİ KONTROLLE TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Cihan Yavuz'u İstanbul'u terk etmeme, haftada iki gün imza vermesi ve yurtdışına çıkış yasağıyla tahliyesine karar verdi. Mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İddianamede, sanık Cihan Yavuz'un partisel faaliyet adına olduğunu iddia ederek örgüt mensuplarının ailesini ziyaret ettiği, Diyarbakır Sur'da Hendek Savaşı adı altında öldürülen örgüt mensubunu "şehit" diye tabir ederek ailesini sahiplendiği ve ailesini ziyaret ettiği, örgütün kuruluş yıl dönümü olan 27 Kasım 2016'da örgüt mensuplarının resimlerinin bulunduğu etkinliğe katıldığı belirtildi. Ayrıca sanık Yavuz'un Sterk TV, ANF ve benzeri yayın kuruluşlarında Abdullah Öcalan ve Leyla Güven'in açlık grevi hakkında yaptığı değerlendirmeler, talimatlar ve eylem çağrıları, bu doğrultuda canlı yayında verdiği beyanatın örgüt sempatizanları tarafından takip edilen bir kanalda yayınlanması bir bütün halinde değerlendirildiği belirtilerek "Şüphelinin PKK/KCK terör örgütü ile iltisaklı bulunduğu, yapmış olduğu eylemlerle örgütün amaçlarına yardım eden siyasi faaliyetler içinde bulunduğu ve atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli şüphe oluşmuştur" denildi. Yavuz'un "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.