Haberler

Abdurrahman Tutdere: Adıyamanlı Mağdur.

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “Sayın Cumhurbaşkanı deprem sonrasında 27 Mart’ta ‘Hiçbir Adıyamanlı hemşerimizi mağdur etmeyeceğiz’ demişti. Seçim bitti, Adıyamanlılar bu hükümete her zamanki gibi yüksek oranda destek verdi. Ancak sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Erdoğan’ın sözü havada kaldı. Adıyamanlı mağdur. Adıyamanlı çadırda yaşıyor. Adıyamanlı bir bardak suya hasret. Adıyamanlıya bir konteyner dahi veremediniz. Adıyamanlının köy evlerine bir türlü başlamadınız. Adıyamanlıyı yine yalnız bıraktınız. Deprem sırasında yalnız kalan Adıyaman yine sahipsiz yine yalnız. Hükümet olarak bu sözünüzün gereğini yerine getirin” dedi.

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, "Sayın Cumhurbaşkanı deprem sonrasında 27 Mart'ta 'Hiçbir Adıyamanlı hemşerimizi mağdur etmeyeceğiz' demişti. Seçim bitti, Adıyamanlılar bu hükümete her zamanki gibi yüksek oranda destek verdi. Ancak sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Erdoğan'ın sözü havada kaldı. Adıyamanlı mağdur. Adıyamanlı çadırda yaşıyor. Adıyamanlı bir bardak suya hasret. Adıyamanlıya bir konteyner dahi veremediniz. Adıyamanlının köy evlerine bir türlü başlamadınız. Adıyamanlıyı yine yalnız bıraktınız. Deprem sırasında yalnız kalan Adıyaman yine sahipsiz yine yalnız. Hükümet olarak bu sözünüzün gereğini yerine getirin" dedi.

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, bugün TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Tutdere, şöyle konuştu:

"ADIYAMAN'DA ŞU AN 40 DERECEYİ AŞAN SICAKLARDA ÇOCUKLAR, KADINLAR, YAŞLILAR, 5 BİNDEN FAZLA İNSAN HALA ÇADIRLARDA YAŞIYOR"

"Adıyaman'da yaklaşık 63 bin 626 bağımsız bölüm yıkıldı, tamamen kullanılamaz hale geldi. Depremin ilk saatlerinden bu yana en önemli sorun olan barınma sorunu hala devam ediyor. Maalesef bütün çabalarımıza ve iktidar yetkilileri tarafından verilen sözlere rağmen barınma sorunu henüz çözülmüş değil. Adıyaman'da şu an 40 dereceyi aşan sıcaklarda çocuklar, kadınlar, yaşlılar, 5 binden fazla insan hala çadırlarda yaşıyor. Hükümet aradan uzun süre geçmiş olmasına rağmen barınma sorununu çözemedi. Şu an konteyner kentler konusunda devlet kurumları arasında da ciddi bir koordinasyon eksikliği var, iletişim sorunu var. Örneğin bundan birkaç hafta önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adıyaman'da yaklaşık 20 binden fazla konteyner kurulduğunu açıklamıştı. Dün adeta hükümetin yayın organı olan TRT haber bir haberinde Adıyaman'da kurulan konteyner sayısını 16 bin 194 olarak açıkladı. Dolayısıyla vatandaşın da kafası karışıyor bizim de kafamız karışıyor. Öyle anlaşılıyor ki hükümetin de yetkililerin de kafası karışık. Bu rakamlardan hangisini doğru kabul edersek edelim şu bir gerçeklik, şu an çadırda yaşayan insanlar olduğuna göre konteyner ihtiyacı devam ediyor. Buradan Cumhurbaşkanlığı'na ve AFAD'a açıkça çağrı yapıyoruz: Adıyaman'daki konteyner ihtiyacını acilen karşılayın, insanların dayanacak gücü kalmadı.

"ACİLEN KONTEYNER TALEPLERİ KARŞILANMALI, İÇİNDEKİ YAŞAM MALZEMELERİYLE BİRLİKTE VATANDAŞA TESLİM EDİLMELİDİR"

Konteynerlerin bir kısmı teslim edilmiş olduğu halde içinde hiçbir şey yok. Düşünebiliyor musunuz? Boş konteyneri köylüye teslim ediyorsunuz ve al barınma sorununu gider diyorsunuz. Zaten vatandaş bütün eşyasını, her şeyini enkazın altında bırakmış, kendi canını zor kurtarmış. Bir taraftan da konteyner verdik diye, barınma sorununu çözdük diye açıklamalar yapılıyor iktidar tarafından. Kırsalda verilen konteynerlerin büyük bir kısmı boş ve içinde ranzası yatağı, yaşam malzemeleri yok. Dolayısıyla bu şekilde sorun çözülmüş olmuyor. Acilen konteyner talepleri karşılanmalı, içindeki yaşam malzemeleriyle birlikte vatandaşa teslim edilmelidir. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte özellikle kışın başlamasıyla birlikte sorunlar daha da derinleşecektir.

"KİRACILAR DA AFETZEDEDİR, KİRACILAR DA DEPREMZEDEDİR. ONLARIN DA BARINMA İHTİYACI VAR VE KONTEYNER TALEPLERİNİ MUTLAKA HÜKÜMETİN KARŞILAMASI GEREKİYOR"

Ev sahiplerine konteyner konusunda öncelik verildi. Ancak deprem sırasında kirada bulunan yurttaşlar konteynere ulaşamıyorlar. Kiracıların konteyner talebi ve konteynere ulaşma hakkı bugüne kadar yerine getirilmedi. Bir kez daha hükümete çağrı yapıyoruz: Kiracılar da afetzededir, kiracılar da depremzededir. Onların da barınma ihtiyacı var ve konteyner taleplerini mutlaka hükümetin karşılaması gerekiyor. Ağır hasarlı veya yıkılan evlerden sağ kurtulan kiracılar var. Bir taraftan da az hasarlı, orta hasarlı evlerde bulunan kiracılar var. Az hasarlı evlerdeki kiracılar da ev sahiplerinin baskısı altında. Ev sahipleri artan kira fiyatlarını da fırsat bilerek kiracıları evlerden çıkarıyorlar. ya kendileri yerleşiyorlar ya da daha yüksek bir fiyatla diğer vatandaşlara kiraya veriyorlar. Hem ev sahiplerinin baskısı hem de konteyner yetersizliği, kiracıları Adıyaman'da ve diğer illerde canından bezdirmiş durumdadır. Kiracılar başlığını hükümetin ayrı bir şekilde değerlendirip mutlaka çözüme kavuşturması gerekiyor.

"KİRA DESTEK ORANLARININ DA GÜNCELLENMESİ VE PİYASA FİYATLARINA UYGUN HALE GETİRİLMESİ GEREKİYOR"

Deprem bölgelerinde hükümet göğsünü gere gere ev sahiplerine 5 bin TL, kiracılar da 3 bin TL kira yardımı yaptığını söylüyor. Ancak bu rakamlar gerçekten artık komik bir hale geldi. Artan enflasyon ve Türk lirasının değer kaybı karşısında artık bu yardımların hiçbir anlamı kalmadı, Düşünün Adıyaman gibi yerlerde dahi en düşük kira 7-8 binden 10 binden başlıyor. Sizin vermiş olduğunuz 3 bin liralık kira desteği artık kira desteği olmaktan öte bir bahşişe dönmüş, karşılığı olmayan bir yardıma dönüşmüş durumda. Kira destek oranlarının da güncellenmesi ve piyasa fiyatlarına uygun hale getirilmesi gerekiyor.

"ADIYAMAN'IN ŞEBEKE SUYU İÇİLEBİLİR Mİ, İÇİLEMEZ Mİ? BİRİNİZ ÇIKIN ALLAH RIZASI İÇİN BU KONUDA VATANDAŞI DOYURACAK DÜZGÜN BİR AÇIKLAMA YAPIN"

Adıyaman'da en can yakıcı meselelerinin başında da içme suyu sorunu geliyor. Adıyaman yerle bir oldu, kısmen konteyner kentler kuruldu ancak konteyner kentlerde su yok. Vatandaş temiz suya erişemiyor. Bugün Vartana'da, Altınşehir'de birçok köyde, Sincik'in köylerinde dahi içme suyu yok. İktidar seçim öncesinde çok vaatlerde bulundu, hayatı toz pembe gösterdi, yapacağız edeceğiz dedi. 6 ay geçmiş bugün Adıyaman'da depremzede bir bardak suya muhtaç. Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü bu memlekette niye var? Neden siz vatandaşın içme suyu sorununu çözemiyorsunuz? Bir kez daha çağrı yapıyoruz hükümete: İçme suyu sorununu çözün! 40 dereceyi aşan sıcaklıklarda vatandaş suya erişemezse nasıl yaşayacak? Adıyaman'da içme suyuna ilişkin aslında filmlere konu olacak bir hadise de var. Adıyaman depremden önce şebeke suyunun içildiği nadir illerden bir tanesiydi. Ancak deprem sonrasında su konusunda içilemez raporları verildi. Adıyaman Belediye Başkanlığı, insanlara temiz suyu götürmekle görevli olan Belediye Başkanı dost sohbetlerinde, ikili toplantılarda 'Su temiz ben içiyorum' diyor, ancak resmi bir açıklama yapmıyor. Sağlık Bakanlığı resmi bir açıklama yapmıyor. Belediye Başkanlığına, Sağlık Bakanlığı'na soruyorum: Adıyaman'ın şebeke suyu içilebilir mi, içilemez mi? Biriniz çıkın Allah rızası için bu konuda vatandaşı doyuracak düzgün bir açıklama yapın. Vatandaş da suyu içecek mi içmeyecek mi karar versin. Bu konuda tüm Adıyaman'ın hem belediye belediyeden hem de Sağlık Bakanlığı'ndan talebi var. Biz de buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden millet adına bir kez daha çağrı yapıyoruz: Adıyaman'ın şebeke içme suyu konusundaki raporlarını halka açıklayın, vatandaşın kafasındaki tereddütleri giderin diyoruz.

"EĞER BU KENTLERİ SANAYİCİSİ, DOKTORU, ELİ İŞ TUTAN İNSANLAR TERK EDERSE BURALARI YENİDEN KALKINDIRMAK GERÇEKTEN İMKANSIZ OLACAK"

Özellikle ticaretin yeniden canlandırılması, ticaretin bel kemiği olan esnafa dönük yeni teşvik paketlerinin açıklanması ve hayata geçirilmesi lazım. Ancak hükümet, Adıyaman'da ve deprem bölgelerin bir kısmında daha çoğu esnafa bir konteyner veremedi. Esnaf iş yerini açacak bir konteyner bulamadığı için aylardır gelirinden mahrum, işini icra edemiyor. Dolayısıyla çoluk çocuğunun nafakasını karşılayamıyor. Eğer durum böyle devam ederse esnafın lambası sönecek. Eğer bu şekilde hükümetin esnafı görmezden gelişi devam ederse esnaf şehri terk edecek, sanayici şehri terk edecek. Şehirlerin lokomotifi organize sanayidir, sanayi bölgeleridir. Dolayısıyla hem esnafa dönük hem de sanayi bölgelerine dönük yeni teşvik paketleriyle bölgenin desteklenmesi lazım. Ayrıca bölgede çalışan kamu görevlerinin deprem tazminatı adı altında veya başka bir isimle ücretlerinin iyileştirilmesi lazım, buranın cazibe merkezi haline getirilmesi lazım. Aksi takdirde bölgede doktor tutamıyoruz, doktor kalmadı. Eli iş tutan sanayici kalmadı. Herkes şehri bir bir terk etmeye başlıyor. Eğer bu kentleri sanayicisi, doktoru, eli iş tutan insanlar terk ederse buraları yeniden kalkındırmak gerçekten imkansız olacak. İş işten geçmeden hükümetin artık bu işlere de yoğunlaşması tedbir alacak çalışmaları yapması gerekiyor.

"ADIYAMAN'DA BİNALARIN BÜYÜK BİR KISMININ TAPUSU YOK"

Adıyaman'da binaların büyük bir kısmının tapusu yok. Zamanında muhtar senetleriyle vatandaşlar güven ilişkisi içerisinde alışveriş yapmışlar, arsa almışlar bu arsaların üzerine evler inşa etmişler. Ancak bu evler depremde yıkıldı. Şu anda ki mevzuata göre bu evlerin tapuları olmadığı için buranın ev sahiplerinin desteklerden, projelerden yararlanma şansları yok. Dolayısıyla bu tür durumdaki özel konuları da çözümleyecek bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç var.

"ADIYAMANLI MAĞDUR. ADIYAMANLI ÇADIRDA YAŞIYOR. ADIYAMANLI BİR BARDAK SUYA HASRET"

Sayın Cumhurbaşkanı deprem sonrasında 27 Mart'ta 'Hiçbir Adıyamanlı hemşerimizi mağdur etmeyeceğiz' demişti. Seçim bitti, Adıyamanlılar bu hükümete her zamanki gibi yüksek oranda destek verdi. Ancak sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Erdoğan'ın sözü havada kaldı. Adıyamanlı mağdur. Adıyamanlı çadırda yaşıyor. Adıyamanlı bir bardak suya hasret. Adıyamanlıya bir konteyner dahi veremediniz. Adıyamanlının köy evlerine bir türlü başlamadınız. Adıyamanlıyı yine yalnız bıraktınız. Deprem sırasında yalnız kalan Adıyaman yine sahipsiz yine yalnız. Hükümet olarak bu sözünüzün gereğini yerine getirin. Deprem bölgelerinde hayat koşulları ağırlaşıyor. Ekonomik kriz, eksik kamu yatırımları ve kamunun işlerindeki eksikler nedeniyle sorunlar devam ediyor. Koşullar vatandaş için gittikçe ağırlaşıyor. Biz hükümeti, deprem bölgelerindeki yurttaşları unutmamaya ve seçim öncesi verdikleri sözleri yerine getirmeye, vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya davet ediyoruz."

Abdurrahman Tutdere: Adıyamanlı Mağdur.
Kaynak: ANKA / Güncel
Bakan Kacır'ın konvoyunda kaza: Milli Yol Partisi il başkanı öldü, yaralılar var

Bakan Kacır'ın konvoyunda kaza! İl başkanı hayatını kaybetti, yaralılar var

Asgari ücret zammında 2 ihtimal üzerinde duruluyor

2 ihtimal üzerinde duruluyor! İşte asgari ücret zammı için beklenen rakam

Meteoroloji'den 49 il için sarı ve turuncu kodlu uyarı

Bere, eldiven dolapta ne varsa çıkarın! Meteoroloji'den 49 il için kritik uyarı

Naci Görür'den kritik uyarı: Antalya'daki fay sistemi 7 ve üzeri deprem üretebilir

Naci Görür'den bir ilimiz için korkutan uyarı: 7 ve üzerinde deprem olabilir

title