Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

ABD Ulusal Güvenlik Eski Danışmanı Brzezinski.

ABD Ulusal Güvenlik Eski Danışmanı Brzezinski.
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ABD Ulusal Güvenlik eski Danışmanı Brzezinski, "Türkiye dini farklılığına rağmen bence Batı'nın bir parçası."

ABD Ulusal Güvenlik eski Danışmanı Brzezinski, "Türkiye dini farklılığına rağmen bence Batı'nın bir parçası. Stratejik konumu, sahip olduğu gücü ve NATO'ya olan bağlılığı açısından bakıldığında Türkiye, Avrupa'nın güvenliği için önemli. Türkiye, Avrupa ve batı güvenliği açısından kilit rol oynayacak" dedi.

Bu yıl 8'incisi düzenlenen ' Sakıp Sabancı Konferansı' Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'de düzenlendi. 'Batı ve Türkiye: Geniş Küresel Mimarinin Şekillendirilmesindeki Rolleri' konu başlığı ile Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen konferansın bu yılki konuğu emekli ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski olurken, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da bir konuşma yaptı.

Washington'daki konferans, canlı video konferans bağlantısı ile Sabancı Üniversitesi'nin Tuzla'daki Kampusü'nden de izlendi. Konferansta ağırlıklı olarak küresel liderlik, güç dengeleri, ABD ve Avrupa'nın konumu, bir AB aday ülkesi ve ABD'nin önemli müttefiklerinden Türkiye'nin küresel ilişkilerdeki rolü tartışıldı. Konferansın açış konuşmasını Brookings Enstitüsü'nden Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı. Sabancı konferansın, Sakıp Sabancı'nın anısını yaşatmak amacıyla düzenlendiğini, yaşamı boyunca ifade özgürlüğünü savunan, serbest piyasaya inanmış ve serbest girişime her zaman destek vermiş olan Sakıp Sabancı'nın daha da önemlisi, kalıcı barış ve istikrara ulaşmak, yarınki nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak için uluslararası işbirliğinin öneminin bilincinde olduğunu söyledi. Güler Sabancı, şöyle dedi:

"Bu konferans dizisi 2005 yılından beri aynı ilkelere inanan, bunları çalışmalarında yaşatan devlet insanları ve öncü kişilikler için bir platform oluşturmaktadır. Bu yılki konferans ve konuşmacı da çok önemli bir kavşakta karşımıza çıkmaktadır. Dünya çok büyük bir küresel değişimden geçmektedir. Güç dengeleri artık batının lehinde değildir. ABD ve Avrupa'nın tek taraflı çıkarları doğrultusunda da şekillenmemektedir. BRIC gibi bölgesel güç blokları, kendi bölgelerinde denizaşırı ilişkilerin önde gelen oyuncuları haline gelmiştir. Batı'nın bu coğrafyalardaki geleneksel nüfuzuna karşı çok sağlam liderlik ve politika alternatifleri sunmaktadır. Birleşmiş Milletler, IMF ve G20 gibi uluslararası örgütlerde ve NAFTA ya da ASEAN gibi bölgesel oluşumlarda daha fazla güç ve temsil talepleri vardır."

Güler Sabancı, bu ülkeler gibi Türkiye'de küresel düzenin geleceği için büyük önem taşıdığını anlattı. Sabancı, şöyle konuştu:

"Brzezinski'nin son kitabı 'Stratejik Vizyon'da da belirttiği gibi, 'Amerika'nın veya Avrupa'nın küresel liderliğinden' söz etmek için, jeopolitik hedeflerini ileriye götürmekte Türkiye'nin bölgesel gücüne değinmek şarttır. Bir Avrupa Birliği aday ülkesi ve ABD'nin önemli müttefiklerinden olan Türkiye'nin önümüzdeki çeyrek yüzyılda küresel ilişkilerde giderek büyüyen bir rol oynayacağı kesindir."

Güler Sabancı konuşmasını, bu olayların nasıl gelişeceğini, küresel politika ve güvenlik çalışmalarının önde gelen uzmanlarından olan Zbigniew Brzezinski'den dinleyecekleri için çok şanslı olduklarını anlattı.

Brzezinski, 'Batı ve Türkiye: Geniş Küresel Mimarinin Şekillendirilmesindeki Rolleri' başlıklı konferansta, stratejik hem de siyasi nedenlerden ötürü Türkiye'nin Batı'nın parçası olması gerektiğini ve öyle de olduğunu söyledi. Konuşmasında, Batı'nın Türkiye ve Rusya ile daha yakın çalışması gerektiği mesajını verdiği "Stratejik Vizyon: Amerika ve Küresel Güç Krizi" başlıklı son kitabındaki ana noktalara değinen Brzezinski, 90 yıl önce Rusya'nın çarlıktan komünist rejime, Türkiye'nin imparatorluktan cumhuriyete dönüşümüne atıfta bulunarak, bu iki olayı, "o dönemde dünya tarihindeki ilk iki büyük sosyal değişim" olarak tanımladı. Türkiye'nin dönüşümünün Rusya'dan çok daha başarılı gerçekleştiğini dile getiren Brzezinski, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla, Türkiye dini farklılığına rağmen bence Batı'nın bir parçası. Stratejik konumu, sahip olduğu gücü ve NATO'ya olan bağlılığı açısından bakıldığında Türkiye, Avrupa'nın güvenliği için önemli."

"TÜRKİYE, NATO'NUN EN ÖNEMLİ 4 ÜYESİNDEN BİRİ"

Brzezinski, "Türkiye'nin NATO içinde önemli bir oyuncu ve ittifakın en önemli 4 üyesinden biri olduğunu" kaydederek, Türkiye'nin, kendisiyle birçok sosyoekonomik benzerlikler taşıyan İran'ın gelecekteki gelişimi için de "model" olduğunu söyledi. Türkiye'nin, ayrıca, "Ortadoğu'daki en büyük demokrasi olarak, bölge istikrarı için çok önemli olduğunu belirten Brzezinski, Türkiye ile Batı arasında güvenlik ve siyaset konularında giderek artan işbirliğine dair hem iyimser olduğunu hem de bunu desteklediğini kaydetti. Birlikte çalışmalarının iki tarafın da çıkarına olduğunu ifade eden Brzezinski, bunun için Türkiye'nin AB üyeliğinin şart olmadığını kaydetti. Brzezinski, "Yeni küresel sorunlarla başarıyla mücadele edebilen bir işbirliği yüzyılına sahip olmak için, küresel gelecek açısından merkezi öneme haiz Avrasya kıtasında yeni bir dengeye ihtiyaç olduğunu, Türkiye ve Rusya'nın Batı'ya dahil edilmesinin, bu yolda başarılı bir neticeye ulaşmak için olumlu katkılar sunacağını" belirtti.

Brzezinski, bir soru üzerine uzun vadede Türkiye'nin AB üyesi olacağını düşündüğünü ifade ederek, "Bence AB, kendi mevcut yapısal sorunlarının üstesinden geldiğinde, daha büyük bir birliğin, kendisine daha fazla güç, daha fazla gelişme imkanı, daha fazla güvenlik ve dünya meselelerinde daha güçlü bir bir ses sağlayacağını fark edecek. Bu yüzyılda karşılaştığımız sorunlarla başa çıkacaksak, Batı ile Doğu arasında gerçek bir dengenin kurulmasına ihtiyacımız bulunmaktadır" diye konuştu.

Türk-Amerikan ilişkilerine dair bir soru üzerine Brzezinski, iki ülke arasında çok yakın ve kayda değer bir ilişkinin bulunduğuna dikkati çekerek, zaman zaman görüş farklılıklarının yaşanmasının son derece doğal olduğunu kaydetti.

ASKER-SİVİL İLİŞKİLERİ

Brzezinski, bir başka soru üzerine, Türkiye'de geçmişteki askeri müdahalelerin dünyadaki diğer örneklerine göre "farklı ve kendine özgü" olduğunu, çünkü askerin "kalıcı bir darbe için değil, doğru veya yanlış gördüğü lüzum üzerine ve geçici olarak" darbeye yöneldiğini söyledi. "Yakın zamanda da ordunun bazı katmanları içinde, AK Parti'nin Türk siyasetine dini unsurları yerleştiriyor olabileceğine yönelik kaygı olduğunu" belirten Brzezinski, "bu durumun ülkede, askerin belki yine geçici bir müdahale yapmayı değerlendirdiğine yönelik bir görünüm ortaya çıkarmış olabileceğini" kaydetti. Brzezinski, "Bu olsa; talihsiz olurdu, çünkü Türkiye'de seçime dayanan demokratik sürecin kök saldığı, modern, demokratik laik devletle, bin yıllık dini geleneklerin arasında makul bir dengenin oluşturulması için gayret gösterilen bir zamanda olacaktı. Bana göre, Türkiye'de demokratik laik ve sivil otorite mefhumu şu anda baskın konumda ve bu çok olumlu bir gelişme" dedi.

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı'nın adını taşıyan "Sakıp Sabancı Konferansı", saygın devlet adamlarının uluslararası siyasetteki en son gelişmeler hakkında görüşlerinin yanı sıra Türkiye'nin dünya siyasetindeki yerine uluslararası platformlarda dikkat çekmek amacıyla her yıl Brookings Enstitüsü ve Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenirken 2005 yılından bu yana düzenlenen konferans dizisinde sırasıyla; ABD Dışişleri Eski Bakanı Madeleine Albright, Dünya Bankası Eski Başkanı Paul Wolfowitz, ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı Richard Holbrooke ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı, Büyükelçi, Nicholas Burns, Oxford Üniversitesi Rektörü Chris Patten ve ABD'nin Avrupa ve Avrasya İlişkilerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve NATO Eski Genel Sekreteri ve AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik eski Yüksek Temsilcisi Javier Solana konuşmacı olarak katılım sağlamıştı.

DHA(GE/İD)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title