ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in Başkenti" Olarak Tanımasına Tepkiler

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararının hiçbir karşılığı olmadığını ve kabul edilemeyeceğini belirterek, "Müslümanlık, Hristiyanlık ve Musevilik için önemli olan bu mekanın oldu bittilere getirilerek yapılan işlemler elbette ki geçersizdir." dedi.

ABD'nin Kudüs'ü " İsrail'in başkenti" olarak tanıması kararına tepki gösteren sivil toplum kuruluşları ile bazı eski milletvekilleri, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı öncülüğünde İmam Hüseyin Cemevi'nde ortak basın açıklaması için bir araya geldi.

Türk Dünyası Parlamenterler Birliği, Balkan Göçmenleri İktisadi Araştırma Vakfı, Mahalli İdareler Hizmet Derneği, Balkan Türkleri İnsan Hakları Derneği, Batı Trakya Türkleri Derneği, Türk-Makedon Dostluk Derneği, Bulgaristan Göçmenleri Derneği ile Hitit Sanat Spor Kulübü Derneği temsilcilerinin de yer aldığı toplantıda, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir bir açıklama yaptı.

Özdemir, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının dünya çapında yeni bir krizin başlangıcı olduğuna dikkati çekerek, "Bu kararın hiçbir karşılığı yoktur. Bu nedenle kabulü asla mümkün değildir. Müslümanlık, Hristiyanlık ve Musevilik için önemli olan bu mekanın oldu bittilere getirilerek yapılan işlemler elbette ki geçersizdir. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olması sebebiyle İslam dünyasında bu tavır şok etkisi yaratmıştır." dedi.

Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mescid-i Aksa ve Kudüs için verdiği mücadelenin bütün Müslüman alemi tarafından takdir edildiğini vurgulayarak, Türkiye'de yaşayan Türkmen Alevileri olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği bu mücadelenin yanında olduklarını bildirdi.

"İsrail-Filistin meselesi tüm İslam dünyasını ilgilendirir"

ABD Başkanı Trump'ın aldığı kararla kan ve gözyaşının artacağını belirten Özdemir, şunları kaydetti:

"Ortadoğu'da var olan diğer sorunlar, sadece vekalet yoluyla kalmayıp, ülkeler arası çatışmaları körükleyecektir. Küresel barışın yerini savaş ve terör alacaktır. Bunun sorumlusu ABD ve İsrail olacaktır. Zira Kudüs meselesi taşıdığı anlam ve önem itibarıyla yalnızca Filistin-İsrail arasında var olan bir konu olmayıp özünde tüm İslam dünyasını ilgilendiren bir anlama sahiptir.

İşte bu nedenle Türkiye'nin her şart ve koşul altında öne çıkarak İslam dünyasını aynı hassasiyetler çerçevesinde ve mümkün olan en geniş yelpazede toplumlar ve yönetimler üzerinden kucaklamayı başarıp bunu meşru yollarla çözmek gayretinde olacağına inanıyoruz."

İslam dünyasının, her açıdan büyük bir tehlike altında olduğuna işaret eden Özdemir, tarihi sorumluluğun bir kez daha Türk milletinin omzuna yüklendiği anlaşılarak, bu yükü kaldıracak bir anlayış ve politikaların ileri sürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.