ABD'nin Bağımsızlık Günü Resepsiyonu

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ümit Yalçın, Türkiye ile ABD'nin Münbiç konusunda vardığı mutabakatın son dönemde yoğun şekilde sürdürülen görüşmelerin ilk somut neticesi olduğunu vurgulayarak, "Önümüzdeki dönemde yapılacak olan çalışma grubu toplantılarının iki ülke arasında uzun zamandır hassasiyet yaratan konulara önemli bir çözüm aracı olmaya devam edeceğine inanıyorum." dedi.

ABD'nin Bağımsızlığının 242. yıl dönümü dolayısıyla ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett ve eşi Alison Kosnett'in ev sahipliğinde büyükelçilik konutunda verilen davete Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ümit Yalçın, Ankara'da görev yapan çok sayıda büyükelçi, diplomat ve gazeteci katıldı.

ABD'nin bağımsızlık günü vesilesiyle tebriklerini sunan Yalçın, "Türkiye ve ABD tarihi uzun bir geçmişe dayanan güçlü ve köklü ilişkilere sahip iki ülkedir. ABD'nin başkentinin sembollerinden biri olan Washington anıtında Türkiye'den 1850'li yıllarda dostluk nişanesi olarak gönderilen bir taş bulunmaktadır. NATO müttefikimiz, ikili düzeyde ise stratejik ortağımız olan ABD ile ilişkilerimiz en yoğun dönemlerinden birini yaşamaktadır." ifadesini kullandı.

Yalçın, Türkiye-ABD ilişkilerinin özellikle bölgesel bazda birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu söyleyerek, "İki ülke arasındaki potansiyeli bölgesel ve küresel düzeyde hayata geçirme arzusundayız. 24 Haziran seçimleriyle birlikte yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. ABD ile uzun vadeli hedef ve çıkarlara dayanan ilişkiler bu dönemde de dış politika vizyonumuzun kilit taşlarından biri olmaya devam edecektir." diye konuştu.

Son dönemde Türkiye'de ve bölgede meydana gelen gelişmelerin ABD ile bazı konularda fikir ayrılıklarına sebep olduğunu belirten Yalçın, şöyle devam etti:

"Terör ve insani kriz başta olmak üzere bölgemiz ve ötesinde yaşanan kaygı verici gelişmeler ve karşı karşıya kaldığımız tehditler, karşılıklı çıkar temelinde birbirimizin güvenlik kaygılarını ciddiye almamızın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Münbiç konusunda vardığımız mutabakat, son dönemde yoğun bir şekilde sürdürülen görüşmelerin ilk somut neticesi olmuştur. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan çalışma grubu toplantılarının iki ülke arasında uzun zamandır hassasiyet yaratan konulara önemli bir çözüm aracı olmaya devam edeceğine inanıyorum. Biz Türkiye olarak ABD ile kimi zaman omuz omuza dünyanın pek çok bölgesinde barış ve güvenlik uğruna mücadele ettik ve önemli kazanımlar elde ettik. Bu anlayış ve dayanışma ruhunun halklarımız ve dost ülke halklarının bekası ve iyiliği için devam edeceğinden eminiz."

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Kosnett

Kosnett de Philadelphia'da 1776'da, ulusal bağımsızlık için verilen büyük bir mücadelenin ortasında, Amerika'nın yeni meclisinin imzaladığı bağımsızlık bildirgesini anımsatarak şunları kaydetti:

"İki yüzyılı aşkın süredir Amerikalılar, sürekli evrilen Amerikan milletini oluşturan kültürlerin, dinlerin, felsefelerin ve ırkların çeşitliliğinden güç almışlardır. Kendileri de göçmen olan büyük anne ve büyükbabam, bana ilk olarak her Amerikalının görevinin, kurucularının 'herkes için özgürlük ve adalet' hayalini gerçekleştirmek olduğunu öğrettiler. Devrimci liderlerin demokratik hayallerini kalıcı gerçeğe dönüştürme mücadelesi, nesiller boyunca Amerikalıların ve Türklerin ortak problemi olmuştur. Bu, birlikte yürümemiz gereken bir yoldur. Amerika gibi Türkiye de özgürlük ve demokrasi yolunda engellerle karşılaşmıştır. Otuz yıl önce Ankara'daki ilk görevimden bu yana, inanç ve özgürlük konularında farklı görüşleri olan, farklı geçmişlere ve politik felsefelere ait Türk vatandaşlarının, kendi mükemmel birliklerini kurmak için yaptıkları mücadeleyi izlemek benim için bir ayrıcalık oldu."

İki ülke halklarının ortak amaçlarına ulaşma konusundaki yeteneklerine olan inancının değişmediğini dile getiren Kosnett, "Aynı şekilde ülkelerimizin hükümetleri ve halklarının, anlaşmazlık konularını çözmek ve ülkelerimize yaklaşık bir asırdır hizmet eden ortaklığımızı yenilemek konusundaki kararlılıklarına güveniyorum." dedi.

Kosnett, genç ülkelerini önce savaş alanında özgürlüklerine kavuşturan ve sonrasında onlar için demokrasiyi hedef olarak belirleyen iki büyük liderin sözlerine değinmek istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"George Washington; 'demokratik devletler karar vermeden önce mutlaka konunun her yönünü değerlendirmelidir. Bu onların hükümetini yavaşlatır ama sonuçta doğru karar alınmış olur' demişti. Son olarak, ölümsüz Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini onurlandıralım; 'Yurtta sulh, cihanda sulh.'"