ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Asya-Pasifik ve Venezuela ile İlişkileri Görüştü

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Endonezya, Filipinler, Güney Kore ve Kanada'dan mevkidaşlarıyla telefonda görüştü.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Rubio, 4 ülkeden mevkidaşlarıyla ve Venezuela muhalefet liderleriyle ayrı ayrı telefonda konuştu.

Rubio, Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono ile görüşmesinde, Hint-Pasifik bölgesinin güvenliğinin sağlanmasında iki ülkenin stratejik ortaklığının üstlendiği rolün önemini vurguladı.

Hint-Pasifik'teki "barış ve istikrarın" öneminin altını çizerek iki bakan, ABD ile Endonezya arasındaki ticaret ve yatırımı derinleştirme konusunda mutabık kaldı.

Rubio, Filipinler Dışişleri Bakanı Enrique Manalo ile Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki "tehlikeli ve istikrar bozan" eylemlerini görüştü.

Çin'in eylemlerinin "bölgesel barış ve istikrarı baltaladığını" belirten Rubio, ayrıca bu faaliyetlerin "uluslararası hukuka aykırı" olduğunu ifade etti.

İki bakan, ekonomik ilişkileri geliştirme ve bölgesel alanda daha fazla işbirliği için fikir alışverişinde bulundu.

Rubio, Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul ile görüşmesinde ise ABD ile Güney Kore arasındaki işbirliğinin Kore Yarımadası ve Hint-Pasifik'teki "barış, güvenlik ve refahın" temel dayanağı olduğunu vurguladı.

Hint-Pasifik bölgesindeki ortak sorunların ele alınması için işbirliğinin geliştirilmesinde hemfikir olan iki bakan, ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki üçlü işbirliğinin kritik önemine dikkati çekti.

Rubio, Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly ile görüşmesinde, Batı Yarımküre'deki ortak öncelikleri ve ABD-Kanada ilişkilerindeki fırsatları ele aldı.

Venezuela muhalefetiyle görüşme

Bakan Rubio, Venezuela'daki muhalif lider Maria Corina Machado ve muhalefet koalisyonunun adayı olarak yarışan Edmundo Gonzalez ile de telefonda görüştü.

Görüşmede, Rubio, "Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve destekçilerinin uyguladığı baskı" karşısında gösterdiği "cesaret" nedeniyle Venezuela halkını övdü.

Rubio, Venezuela'da "demokrasinin yeniden tesis edilmesi" çağrısında bulunarak, tüm siyasi tutukluların koşulsuz ve derhal serbest bırakılmasına yönelik desteğini bir kez daha teyit etti.