ABD Büyükelçisi: PKK Özerklik İlanından Vazgeçsin
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass "PKK özerklik ilanından vazgeçsin" dedi.
Bass: PKK saldırıları durdurmalı ve Türkiye içinde özerklik ilanından vazgeçmeli. ABD, PYD veya YPG'nin de Suriye'nin kuzeyinde Arap toplumlarını yerinden eden bir güç olmasını istemiyor. Türkiye sınırından DAEŞ'i (IŞİD) süpürmek için de çalışıyoruz.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Sabah gazetesinin sorularını yanıtladı.
İşte röportajdan çarpıcı başlıklar:
- Türkiye'nin bazı şehirlerinde hendekler kazarak, silah yığarak çatışan terör grupları var. ABD bakış açısıyla bu tablonun karşılığı nedir? Bunu ABD'de hayal etmek mümkün mü mesela?
Güneydoğu'da okulların kapanmasından, hastanelerin hedef alınmasından ve masum sivillerin ölümünden fayda gören hiç kimse olduğunu düşünmüyorum. Şiddet ortamının yarattığı baskının konuşmayı engellemediği bir ortama geri dönebilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Bunun ilk adımı olarak, PKK'nın saldırılarına ve Türkiye içindeki belirli alanlarda, mahallelerde veya bölgelerdeki özerklik ilanına son vermesi gerekiyor. Bu, siyasi düzeni güç yoluyla değiştirmeye yönelik bir teşebbüstür ve biz bunu güçlü şekilde reddediyoruz. Hem PKK'ya saldırılarını durdurması yönünde; hem de hükümete toplumun ilgili kesimleriyle yeni veya devam niteliğinde bir siyasi diyalog sürecine başlamaya hazır olması yönünde çağrıda bulunuyoruz.
- Terör, özellikle DAEŞ terörü, din, milliyet ayırt etmeksizin her yerde, herkesi hedef alabiliyor. Terör kınanıyor ama devam ediyor. Çare ne?
DAEŞ'in kontrolü altında bulunan topraklardaki bu korku krallığını sürdürememesi, başka ülkelerde saldırılar düzenleyecek intihar bombacılarını veya teröristleri ihraç edememesi, dünyanın diğer yerlerindeki terörist grupları teşvik edebilecek konumda bulunamaması bizler için önceliğe sahip. Geçtiğimiz yıl önemli ilerlemeler kaydettik, ancak Sulltanahmet saldırısının gösterdiği gibi yapmamız gereken önemli işler var.
RUSYA'YA DAEŞ ELEŞTİRİSİ
- İstanbul saldırısı Suriye'nin terör ihraç eden bir ülke olduğunu bir kez daha kanıtladı. Türkiye bunu engellemek için Cerablus ve Azez arasında bir güvenli bölge önerisinde bulunuyor. ABD tarafında isteksizlik mi söz konusu? Rusya faktörü de etkili mi oluyor?
Türkiye ile ABD arasında Cerablus- Kilis hattında DAEŞ'in varlık göstermesine izin veremeyeceğimize dair güçlü fikir birliğimiz var. Bu nedenle Türkiye'nin, sınırın kuzeyinde yapmakta olduğu işleri tamamlamak amacıyla DAEŞ'i sınırdan püskürtmenin en iyi yolunu tespit için yoğun çalışıyoruz. Odaklandığımız husus DAEŞ'in bu bölgeden temizlenmesinin ardından geri dönmemesini sağlamak. Bu bölgeyi temizleyen güçlerin söz konusu bölgeye aşina güçler olduğundan emin olmak istiyoruz. DAEŞ oradan çıkarıldıktan sonra bölgeyi ellerinde tutabilme kabiliyetine sahip olmaları gerekir. Bu husus Rusya'nın müdahalesinden sonra daha zor bir hale geldi. Bölgede DAEŞ'le savaşabilecek bazı güçlerin, enerjilerini Rusya'nın İdlib'de düzenlediği hava saldırılarıyla desteklenen rejim saldırılarına odaklamak zorunda kaldıklarını gördük. Rusya, operasyonların DAEŞ'e karşı olduğunu iddia ediyor. Fakat Rusya'nın askeri faaliyetlerinin yüzde 70'inden fazlasının DAEŞ'e yönelik olmadığına inanıyoruz. Bu faaliyetler muhaliflere veya sivillere yöneltilmiş durumda. Bahsettiğimiz alanı temizleme konusunda ABD tarafında isteksizlik söz konusu değil. Fakat buradaki zorluk, bu alanı temizlerken, bunu uzun ömürlü bir çözüm getirecek şekilde yaptığımızdan emin olmak. YPG'nin, DAEŞ'i bu bölgeden püskürtmesini ve bu toprak parçasını işgal etmesini de desteklemiyoruz.
- Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşmasına ilişkin kaygısı var. Bu kaygıyı ABD tarafı ne ölçüde paylaşıyor? PYD ile ABD'nin işbirliğinin düzeyi nedir?
ABD, PYD veya YPG'nin, sınırın bu bölgesinden DAEŞ'i çıkartan, söz konusu bölgelerdeki Arap toplumları yerinden eden ve bu çerçevede orta ve kuzeydoğu Suriye'de kontrolü altında bulunan bölgeleri birleştiren bir güç olmasını desteklemiyor.
BAŞİKA KAMPI
- Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne ilişkin çok açık taahhütleri var. Aynı zamanda Başika'da DAEŞ ile mücadele kapsamında eğitim kampı var. ABD Başkan Yardımcısı Biden'in iki kez, ABD Başkanı Obama'nın bir kez Türkiye'ye telefon etmesini gerektirecek kadar önemli olan nedir? Türkiye'nin oradaki varlığı ABD için rahatsız edici bir unsur mu?
DAEŞ'le mücadeleyi desteklemek adına ABD, Türkiye ve koalisyonun diğer üyelerinin Irak'taki tüm faaliyetlerin Irak hükümetiyle tam koordinasyon ve mutabakat içinde yürütülmesi gerektiğine inanıyor. Başika'daki eğitim faaliyetleri hususunda geçtiğimiz yıl bu faaliyetleri başlatan iki hükümetin üzerinde anlaştığı görev tanımıyla ilgili Ankara ile Bağdat arasında birtakım farklı görüşlerin olduğu görülüyor.
- Suriye'de kalıcı bir çözüm bulunması için Viyana'da görüşmeler yürütülüyor. ABD'nin bu konudaki duruşu nedir?
İlk ilkemiz, Suriye'de askeri çözüm olduğuna inanmıyoruz, siyasi bir çözüm olmak zorunda. İkinci ilke, Esad'ın Suriye'yi yönetmek için tüm meşruiyetini kaybettiğini ve siyasi bir çözümün Esad'ın gitmesini gerektirdiğine inanıyoruz. Üçüncü ilkemize göre, Esad sonrası döneme geçiş, ABD, Türkiye ve birtakım diğer ülkelerin desteğiyle, temelde Suriyelilerin karar vermesi gereken bir husustur.
- ABD Genelkurmay Başkanı Ankara'daydı. Türkiye'nin akıllı bomba, silahlı İHA gibi talepleri var. Bu konuda gelişme olur mu?
Askeri işbirliğimizi Türk hükümetine ek askeri teçhizat ve mühimmat satışını da kapsayacak şekilde sürdürüyoruz.
- Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bağımsızlık ilan etmek için nabız ölçüyor. ABD'nin tutumu nedir?
Irak'taki toplulukların kendilerini idare edebileceklerine güven duymalarına izin veren yüksek düzeyli bir federalizme sahip birleşik bir Irak'ı desteklemeyi sürdürüyoruz. Bağımsızlığı şu anda desteklemiyoruz.
'GÜLEN DİKKATLE İNCELENECEK'
- Fetullah Gülen için ABD'de hukuki süreç başladı. Türkiye'nin, "devlet içinde yerleşmiş terörist organizasyon" yaklaşımını ABD de kabulleniyor mu?
ABD'de hem ulusal hem de eyalet bazında birbirinden ayrı ve eşit konumda üç erkimiz var. Gülen hakkında ABD'de açılacak her türlü dava ya da Türkiye'nin ABD'den talep edebileceği her türlü resmi yasal işlem, Adalet Bakanlığımız ve ilgili ABD mahkemelerince, sunulan kanıtlara bakılarak ve ABD yasalarının muhtemel ihlali doğrultusunda değerlendirilerek dikkatli şekilde incelenecektir.
- Türkiye'nin bu grubu bir terör örgütü olarak görmesi noktasında ABD aynı endişeyi paylaşıyor mu?
Bizlere, politika hususları bağlamında, Gülen'in ABD'de terör olarak nitelendirilecek faaliyetlerde bulunduğuna dair kanıtlar sunulmuş değil.
- Yasal sürecin sonlanmasından önce bir ara çözüm bulunmasını bekleyebilir miyiz?
ABD hükümeti, yasadışı faaliyetlere ve terör faaliyetlerine dair belirli kanıtların sunulduğu her durumu ciddiye almakta, bize sunulanların ciddiyetine uygun olarak hareket etmektedir.
'1915', POLİTİKAMIZ DEĞİŞMEDİ
- Başkan Obama, 1915 olaylarıyla ilgili tutumunu, giderayak değiştirir mi?
Başkan veya Kongre'nin ne söyleyeceğini tahmin edecek konumda değilim, ancak politikamızın değişmedi. 1915'te olanların kapsamlı bir şekilde konuşulmasının, hem bu ülkenin ve komşu ülkelerin vatandaşlarının hem de bölgenin çıkarına olduğunu düşünüyoruz. Ancak, bunun sadece tarihle ilgili değil, günümüz ve gelecekle ilgili bir konu olduğunu hatırlamanın da önemli olduğunu düşünüyorum.
ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ...
- Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, 29-31 Mart'ta Nükleer Güvenlik Zirvesi için ABD'de olacak. An itibariyle Başkanla görüşme planlandı mı?
Bu aşamada ziyaretin ikili görüşme içerip içermeyeceğini tahmin etmek için erken. Ancak kesinlikle bir görüşme olasılığını dikkatle değerlendireceğiz. Şunu da belirtmek isterim ki, bildiğiniz üzere Başkan Yardımcısı Biden önümüzdeki hafta burada olacak ve bu ziyaret, gerçekleşmekte olan bir dizi çok önemli ikili görüşmenin en son halkasını oluşturuyor.
SUUDİ-İRAN GERGİNLİĞİ
- Suudi Arabistan'la İran arasında tırmanan mezhep gerilimi bölgede bir sıcak çatışmaya dönüşme eğilimi taşıyor mu?
ABD bölgede çok sayıda çatışma ve gerilim olduğu görüşünde. Dolayısıyla, gerilimi artıracak her türlü gelişmeden kaçınmak gerekir. Bu nedenle, iki hükümeti de artan gerilimi düşürmek için adımlar atmaları yönünde teşvik ediyoruz. Ancak bu durum, İran hükümetinin pek çok Arap ülkesindeki fiili veya olası çatışmaların içine katmaya yönelik faaliyetleri nedeniyle endişe taşımadığımız anlamına gelmiyor.