Abd, Ankara Büyükelçisi'ne Sahip Çıktı
Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı yetkililerin, 'Kendi başına kararlar almakla' suçladığı Büyükelçi John Bass'a ABD'li yetkililer sahip çıktı.
Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı yetkililerin, 'Kendi başına kararlar almakla' suçladığı Büyükelçi John Bass'a ABD'li yetkililer sahip çıktı. Dışişleri Bakanlğı Sözcüsü Heather Nauert, ABD'nin Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasını geçici olarak askıya alma kararının Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı'yla eşgüdümlü alındığını söyledi.
Dışişleri Bakanlğı Sözcüsü Nauert, başkent Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuştu. Türkiye ile ABD arasındaki vize krizine ilişkin soruları yanıtlayan Nauert, gerilimin yumuşamasını umduklarını ancak Türkiye'deki diplomatik misyonlarında iki yerel çalışanın tutuklanmasından dolayı büyük hayal kırıklığı duyduklarını belirtti. Nauert, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Büyükelçi John Bass'ın kendi başına karar aldığı iddiasıyla ilgili soruya bir soruya verdiği yanıtta, Bizim büyükelçimiz kendi başına işler yapmaz. Kendisi Ankara'da görev yapan en iyi büyükelçilerden birisidir. Kendisi ile çok sıkı bağlantı içindeyiz ve attığı her adım Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili öteki kurumlarla eş güdümlü olarak uygulanmaktadır dedi.
Nauert, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın John Bass'ı hedef alan açıklamalarının sorulması üzerine Bass'a sahip çıkarak, Büyükelçimiz işleri kendi başına yapmaz. Büyükelçilerimizle, özellikle de Büyükelçi Bass'la yakın işbirliği içerisindeyiz. Her zaman çok sorumlu davranan ve sorularımıza yanıt veren bir kişi oldu. En iyi büyükelçilerimizden birisi, Türkiye'de yaptığı işten de gurur duyuyoruz. Kendisi yalnızca Dışişleri Bakanlığı'nın değil, Beyaz Saray'ın da tam desteğine sahip dedi.
Dışişleri Bakanlığı olarak yabancı ülkelerdeki temsilciliklerinde görev yapan yerel çalışanlara verdikleri önemi vurgulayan Nauert, Türkiye'deki iki farklı temsilciliklerinde iki çalışanlarının tutuklanmasının yanında, üçüncü bir çalışanın da ifadeye çağrıldığına dikkati çekerek, Bu eylemler bizim açımızdan ciddi ölçüde rahatsız edici. Oradaki durumdan çok endişeliyiz diye konuştu.
Türkiye'ye yönelik, Orada neler oluyor Çalışanlarımıza karşı bu davranışla neyin peşindeler sorusunu soran Nauert, Türk hükümetinin kendi çalışanlarını tutuklamasının neden kaynaklandığını anlayamadığını söyledi. Nauert, Türk hükümetinin 200 bin civarında kişiyi gözaltına aldığını, onları sadece darbeyi kışkırtmakla değil, aynı zamanda Gülen hareketini desteklemekle suçladığını biliyoruz. Yerel çalışanlarımız en azından bu üç kişinin görevlerinin bir parçası da, güvenlik yetkilileriyle beraber çalışmak. Bu da onların güvenlik yetkilileri ve diğer görevlilerle sürekli iletişimde olmalarını gerektiriyor. Türk hükümeti yerel çalışanlarımızın bunu yapma yeteneğini sorgulamaya başladığında bu konu hakkında bizde çok ciddi sorular ve kaygılar oluşur diye konuştu.
ABD misyonu personelinin suçlandıkları konularda herhangi bir kanıt göremediklerini de dile getiren Nauert, Özellikle bir NATO müttefikiyle yakın güvenlik işbirliğine sahip olabilmek çok önemli. Çalışanlarımızı, güvenlik koordinasyonundan sorumlu olan çalışanlarımızı tutuklamaya, gözaltına almaya başladıklarında bu bizim açımızdan büyük bir endişe oluşturur ve bu nedenle bu adımı attık dedi.
Nauert, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile de ilişkilerini gelişmesini umduğunu ancak Türk hükümetinin attığı adımla birlikte bu konuda soru işaretleri oluştuğunu söyledi.
Yeni vize başvurularını askıya aldıklarını ancak geçerli vizeye sahip olanların ABD'ye girişlerinde sakınca bulunmadığını belirten Nauert, Vize sınırlamasını kaldırmak için Türkiye'den ne yapmasını bekliyorsunuz sorusuna da, Tutuklanan yerel çalışanlarımızın avukatlarına erişim izni vermeleri iyi bir başlangıç olur. Bildiğimiz kadarıyla şu ana kadar avukatlarına erişimleri olmadı karşılığını verdi.