ABD Adana Konsolosu Alejandro Baez'den Açıklamalar

ABD Adana Konsolosu Alejandro Baez, "Biz Türkiye'nin savunma endişelerini anlıyoruz, farkındayız." dedi.

Baez, konsolosluk konutunda gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, tercüman aracılığıyla yaptığı açıklamada, yerel seçimler sonrası bölgesindeki yeni seçilen belediye başkanlarına tebrik ziyaretleri yapma sürecinde olduğunu belirterek, her zaman olduğu gibi, tüm partilerden seçilmiş liderlerle çalışmayı dört gözle beklediklerini bildirdi.

Konsolosluğun aynı zamanda kültür, eğitim ve ekonomi konusundaki çalışmalarla da meşgul olduğunu anlatan Baez, şunları söyledi:

"Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı 16 günlük aktivizm çerçevesinde Çukurova Belediyesi'nde bir panele sponsor olduk ve Mardin'de kadın hakları konusunda eğitimlere destek verdik. Malatya ve Adıyaman'da festivallere finansman sağladık ve Tarsus'ta bir teknoloji merkezi açtık. Medya okur-yazarlığı ve A.B.D.'de üniversiteye gitmek ve çalışmak konularında uzman konuşmacılarla Malatya, Gaziantep, Adana, İskenderun ve Mersin'deki üniversiteleri ziyaret ettik."

Siyasi, ekonomik ve sivil toplum liderlerine yapılan ziyaretler ve öğrenci etkinlikleriyle, konsolosluğumuz Mersin'den Van'a yüzlerce Türk'e ulaştığını ifade eden Baez, "Burada olmamızın sebepleri ortak ilgi alanlarımız konusunda bölgemizdeki Türklerle bir araya gelmek ve pozitif etki yaratabileceğimiz alanlarda katkı yapmak. İlerleyen zamanda A.B.D.- Türkiye ilişkilerinde daha fazla pozitif gelişmeler görmeye devam edeceğimizi ümit ediyorum." diye konuştu.

Baez, Başkan Trump David Satterfield'ı Türkiye'ye Büyükelçi olarak aday gösterdiğini, geçen hafta Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde adaylık oturumuna katıldığını belirterek, Büyükelçi Satterfield'ın en kısa zamanda aralarında olacağını ümit ettiklerini kaydetti.

Baez, gazetecilerin " Türkiye'deki yerel seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna büyükelçilik ve konsolosluk olarak seçimlerle bire bir ilgilenmediklerini, süreci takip ettiklerini belirtti.

Görev süresi içinde Türkiye'de ilk seçimlerin yaşandığını ifade eden Baez, şunları söyledi:

"Bölgede seyahat ettik, çeşitli siyasi partilerle görüştük. Bu seçimlerin sonucunu analiz etmek bu süreci görmek de bizim çok ilginçti sizler için olduğu gibi. Bunun sonuçlarını analiz etmek ve Washington'a bunu anlatmak bizim görevimiz. Bunun için uğraşıyoruz. Biliyoruz ki Türkiye demokratik bir ülke ve Türkiye'deki bu seçimlerin özgür, adil ve şeffaf olması bizim en önemli olan şeydir. "

Baez, "Bu üçünü gerçekleşmiş olarak görüyor mu?" sorusuna ise bu konunun kendisinin yorum yapabileceği bir konu olmadığını, bu tür durumlarla ilgilenen bir çok organizasyon olduğunu belirtti.

Baez, "Ama benim burada baktığım şey Adana. Ben Adana'da çok tutkulu bir kampanya süreci geçtiğini gördüm. Bir problem olduğunu da görmedim. Yeni belediye başkanına hoş geldin diyorum. Onunla beraber çalışmayı da dört gözle bekliyorum." diye konuştu.

Hava savunma sistemleri

Baez, bir başka gazetecinin "Türk-ABD ilişkilerinde yaşanan S-400 ve F-35 uçakları konusunda yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz, bu çözülebilir mi, bu süreç nasıl yürütülebilir?" sorusuna ise hükümetinin, S-400 konusu gerçekleşmesi halinde neler olabileceğini konusunda endişelerini gayet net bir şekilde dile getirdiğini düşündüğünü belirtti.

Konu içinde bir kaç farklı konu olduğunu dile getiren Baez, şunları söyledi:

"Birincisi F 35'lerin güvenliği konusu. Bir çok askeri yetkilinin de açıkladığı gibi eğer S 400 projesi gerçekleşirse F 35'lerin güvenliği konusunda bir sıkıntı olabileceği endişesi var ve bu da Türkiye'nin bu programa katılımını tehlikeye sokabilir. İkinci konu, ABD Kongresinin daha önce geçirmiş olduğu Amerika'nın Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA). Burada söz konusu ülke Türkiye değil, aslında söz konusu ülke Rusya. Rusya ile özellikle savunma konularında yapılan büyük meblağda anlaşmalar bu yasa uyarınca bazı yaptırımları getiriyor. Benim bildiğim kadarıyla bu yasada istisna yok ama başkana, ne tür yaptırımlar uygulanabileceği konusunda biraz esneklik tanınmış. Biz Türkiye'nin savunma endişelerini anlıyoruz, farkındayız. Türkiye ile NATO dahilinde ve bu CAATSA yaptırımlarını gerektirmeyecek şekilde alternatifler konuştuk. Hepiniz de biliyorsunuz zannedersem bize göre cömert bir teklif yaptık Türkiye'ye patriot füzelerinin satışıyla ilgili. Dolayısıyla bu süreçte Türkiye bu patriot teklifini kabul ederse Türkiye'nin güvenlikle ilgili endişeleri kalmamış olur. NATO içerisinde kullanılabilecek bir sistem almış olur dolayısıyla bizimle veya ittifakın diğer üyeleriyle de bir sıkıntısı kalmamış olur, F 35'le de bir sıkıntısı kalmamış olur. Bu konuda diyaloglar devam ediyor ve ümit ediyoruz ki S 400'lere alternatif bir sistem olarak patriotların satışlarıyla ilgili ilerleyebiliriz. Tabi ki buna karar vermesi gereken taraf Türk hükümeti. Ama S 400'le devam ederse de bunun nasıl bir sonuçları olacağını da bilmesi de gerekiyor."