AB Komisyonu Üyesi Stylianides'den Kızılay Ziyareti
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için her şeyin yapılması gerektiğini, çocukların ve gençlerin bu sayede umut ve beklentileri olabileceğini söyledi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için her şeyin yapılması gerektiğini, çocukların ve gençlerin bu sayede umut ve beklentileri olabileceğini söyledi.
Türk Kızılayı Ankara Toplum Merkezi'ni ziyaret eden Stylianides, basına Türk Kızılayı, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yürüttükleri Acil Sosyal Güvenlik Ağı (ESSN) hakkında açıklamalarda bulundu.
Stylianides, Kızılay'ın Suriye ve diğer milletlerden sığınmacılara önemli hizmetlerde bulunduğunu kaydederek, kuruluşa "yorulmak bilmez çabaları" dolayısıyla teşekkürlerini sundu.
Avrupa'nın Türk yetkililere güçlü ve sağlam desteğini göstermek için bu ziyareti gerçekleştirdiğini belirten Stylianides, Türkiye ile hayata geçirdikleri ESSN projesini "AB'nin en büyük insani yardım projesi" olarak nitelendirdi.
Stylianides, Türkiye'de halihazırda 27 farklı insani yardım projesini desteklediklerini de hatırlattı. Toplum merkezlerinin yanı sıra çocuklar ve gençlerin eğitim ihtiyaçlarına yönelik özel programlara da destek verdiklerine dikkati çeken Stylianides, eğitimin, radikalleşme ve zorla evlilik gibi konuları önlemedeki önemli rolü bulunduğunu vurguladı.
Çocukların ve gençlerin özel bakım ve ilgiye ihtiyaç duyduklarının altını çizen Stylianides, "Yapabileceğimiz her şeyi yapmalıyız ki çocukların ve gençlerin umutları, beklentileri olabilsin." diye konuştu.
Projeyle 1 milyon sığınmacıya yardım ulaştırılması hedefleniyor
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da burada yaptığı konuşmada, bütün işbirlikçilerle Türkiye ve Suriye'ye komşu diğer ülkelerdeki acı çeken kişilere insani yardım sağlamak için çalıştıklarını söyledi.
Kınık, "Biz, Türkiye olarak, hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte Kızılay olarak insani krizlerin yükünün çok büyük bir parçasını taşıyoruz. Türkiye'de yaşayan yaklaşık 3 milyon sığınmacı var." dedi.
Sığınmacı krizinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük kriz olduğuna işaret eden Kınık, nakit yardımı konusundaki en büyük programın ESSN olduğunu vurguladı.
Kınık, program çerçevesinde şu ana kadar Türkiye'de yaklaşık 300 bin kişiye ulaştıklarını, yeni anlaşmayla bu sayının 1 milyona ulaşacağını dile getirerek, "Bu sistemi Türkiye'de geliştirmek istiyoruz. Avrupa'nın, özellikle de Avrupa Topluluğu İnsani Yardım Bürosunun (ECHO) ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarının Suriyeli sığınmacıların sorunlarına insani yardım konusuna bakış açısından oldukça memnunuz." diye konuştu.
Programın, sığınmacıların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini hedeflediğini belirten Kınık, öncelikli olarak en dezavantajlı konumdaki sığınmacılara ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Kızılay'ın yurt dışında da birçok çalışması olduğunu anımsatan Kınık, Suriye'nin içinde de yardıma ihtiyaç duyan insanlar bulunduğuna dikkati çekti.
Kınık, Avrupa Komisyonu, ECHO ve BM Dünya Gıda Programı'nın (WFP) destekleriyle ESSN projesinin doğru insanlara ulaşacağını ve fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.
Dünya Gıda Programı Başkanı Ertharin Cousin, taraflar arasındaki işbirliğinin ESSN ile başlamadığını, Türkiye'de 5 yıldır birlikte çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, gerekli kapasiteye ulaşarak mümkün olan en etkili ve verimli şekilde çalışmak için ilişkileri geliştirmek istediklerini bildirdi.
Konuşmaların ardından yetkililer, toplum merkezindeki sığınmacı çocukların hazırladıkları kukla gösterisini izledi, yetişkinlere yönelik kurs veren Türkçe dil sınıfını da ziyaret etti.
Bütçesi 348 milyon avroyu bulan ESSN kapsamında, AB Türkiye'de kamp dışında yaşayan 1 milyon Suriyeli sığınmacıya temel ihtiyaçlarını karşılamaları için 100 lira yüklü nakit para kartı dağıtacak. Program bitimine kadar karta her ay para yüklenecek. Programda öncelik en dezavantajlı sığınmacılara verilecek. Bu noktada sığınmacılar Türk makamlarına başvuru yapacak, değerlendirmenin ardından kartın kimlere verileceği tespit edilecek.