AA Genel Müdürü Karagöz, Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesinin yeni akademik yılı açılışında konuştu Açıklaması
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, yapay zeka ile entegre olduklarını, işbirliği halinde bütün iş süreçlerini yapay zeka ile şekillendirdiklerini belirterek, "Bu Anadolu Ajansı olarak bizim yeni vizyonumuz.
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, yapay zeka ile entegre olduklarını, işbirliği halinde bütün iş süreçlerini yapay zeka ile şekillendirdiklerini belirterek, "Bu Anadolu Ajansı olarak bizim yeni vizyonumuz. Medya teknolojileri şirketine dönüştürüyoruz Anadolu Ajansını. 104 yıllık haber ajansımız artık uluslararası rekabette bir medya teknoloji şirketi." dedi.
Karagöz, İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesinin 2024-2025 Akademik Yılı Açılışı dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.
Törende, açılış dersini veren Karagöz, yeni eğitim öğretim yılının ve akademik takvimin hayırlı olmasını diledi.
Çok üzgün bir başlangıç yaptıklarını belirten Karagöz, üniversitenin Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan ve Eyüpsultan'da öldürülen Ayşenur Halil'e Allah'tan rahmet dilediğini söyledi.
Karagöz, Anadolu Ajansı habercileri olarak bu konunun aydınlığa kavuşması ve bu ve benzeri olayların bir daha tekrar etmemesi için ellerinden gelen sorumlu yayıncılığı yapacaklarını ifade etti.
Yakın gelecekte akıllı sistemler insanların duygu durumunu ölçümleyecek
Öğrencilere, buranın bir iletişim fakültesi olduğunu belirterek, "Dünyanın en önemli işini yaptığınızı söyleyen biri oldu mu?" sorusunu yönelten Karagöz, "Söylememişlerdir. Bu bir perspektif meselesi. Nereden baktığınızla alakalı" diye konuştu.
Değişen dünyada iletişimcilerin nasıl konumlanması gerektiği hakkında bilgiler veren Karagöz, yakın gelecekte insanların uyandıktan sonra makineye selam vereceğini, o "merhabadan" akıllı sistemlerin insanların duygu durumunu ölçümleyerek öneriler sunacağını, analizler yapacağını söyledi.
Karagöz, 1990'lı yıllarda "web 1.0" ve internet ile her şeyin başladığını, o zamanlar çok statik bir durumla karşı karşıya olduklarını, "internette sörf yapmak" tabirinin o dönem çok yaygın olduğunu, çeşitli uygulamalarla insanların sosyalleştiğini ancak internetin interaktif olmadığını ve veri girilemediğini dile getirdi.
O dönemlerden sonra "web 2.0"a geçildiğini ve internete interaktivite geldiğini belirten Karagöz, "Sosyal medya platformları, Instagram, X platformu, TikTok geldi, işin doğası birden değişti. Biz sadece tüketiciydik, sizin çağınız, içine doğduğunuz ortam size internette üretici olma imkanı verdi." dedi.
Bu dönemin de eskidiğini ve başka bir döneme geçildiğini kaydeden Karagöz, yeni modelin "internet 3.0" yani yapay zeka olarak adlandırıldığını, şu an çok başında olunduğu için nelerle karşılaşılacağını bilmediğini ifade etti.
"Kendi dil tabanlı yapay zekamızı çok yakında sizlerin hizmetine sunacağız"
Yapay zekanın her geçen gün katlanarak geliştiğine dikkati çeken Karagöz, şöyle devam etti:
"Biz de Anadolu Ajansı olarak, 104 yıllık bir kurum olarak yapay zeka ile entegre oluyoruz, onunla işbirliği halinde bütün iş süreçlerimizi yapay zeka ile şekillendiriyoruz. Sizler mezun olduğunuzda sizden beklediğimiz şey yapay zeka ile ilişkinizin ne olduğu olacak. Yapay zekayla tanışmamış bir insan bizim bünyemizde kendisine yer bulamayacak. Bu Anadolu Ajansı olarak bizim yeni vizyonumuz. Medya teknolojileri şirketine dönüştürüyoruz Anadolu Ajansını. 104 yıllık haber ajansımız, artık uluslararası rekabette bir medya teknoloji şirketi."
Karagöz, yapay zekayı kullandıklarını ama bunun kendilerini heyecanlandıran bir şey olmadığını kaydederek, "Yapay zekayı tüketmek bizim yaptığımız sıradan bir iş. Sıradan olmayan ne var? Yapay zekayı üretmek. Bunun için T3 Vakfı ile birlikte Anadolu Ajansı kendi dil tabanlı yapay zekasını üretme noktasına geldi. Siz bugün ChatGPT'ye bazı şeyler sorduğunuzda, editöryal bir politikası var, yok gibi gözükse de. Şimdi bu editöryal politikanın bizim ihtiyaçlarımızı karşılayıp karşılamadığı ve ne kadar objektif olduğu sorusu bize şu hamleyi yaptırdı; 'Hayır, biz ChatGPT'ye bağlı kalamayız.' O yüzden biz kendi dil tabanlı yapay zekamızı çok yakında sizlerin hizmetine sunacağız." ifadelerini kullandı.
"Kültürel hegemonun editöryal duruşu ile mücadele ediyoruz"
Geçen bir yıl boyunca dünyada en çok ortaya çıkan haberlerin başında İsrail'in Gazze'de yapmış olduğu soykırımın geldiğini belirten Karagöz, kendilerinin buna "İsrail'in soykırımı" dediğini ancak ChatGPT'nin soykırım demeyeceğini aktardı.
Karagöz, bunun için de "Kanıt" kitabını çıkarttıklarını ve o kitapla İsrail'in işlemiş olduğu soykırım suçlarını, uluslararası hukuka ve Roma statüsüne göre ele aldıklarını söyledi.
Bu dünyada kültürel hegemonyanın doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötüyü dizayn etmeye muktedir olduğunu vurgulayan Karagöz, "Siz kültürel hegemonya ile mücadele edeceksiniz. Biz Anadolu Ajansı olarak onu yapmaya çalışıyoruz. Kültürel hegemonun editöryal duruşu ile mücadele ediyoruz çünkü o duruş bugün soykırımı, insanların vahşice öldürülmesini meşrulaştırıyor. Orada bir soykırım var. Kültürel hegemonun medya uzantıları, iletişim aparatları ne diyorlar, orada bir soykırım yok. Orada İsrail'in kendisini savunma mücadelesi var diyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Dünyaya doğruları ve hakikati yaymaktan asla geri adım atmayacağız"
Kültürel hegemonla aralarında doğruluk, adalet ve iyilik adına bir mücadele olduğunu söyleyen Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Binlerce haber yaptık, Gazze'de görev yapan Gazzeli iki arkadaşımızı da bu süreçte kaybettik. Ama dünyaya doğruları ve hakikati yaymaktan asla geri adım atmayacağız. Bir üçlememiz var; Kanıt, Tanık ve üçüncü kitap da Sanık olacak. Her biri bu soykırıma dair dünyaya düşülmüş kayıtlar. Bir iletişimci olarak bu dünyada hem bu faaliyetleri yapıp hem profesyonel bir şirkette çalışıp hem de kendi vicdanınızı sorguya çektiğinizde 'Evet, ben bir şeyler yaptım.' diyebileceğiniz bir ortam Anadolu Ajansı. İyilik, adalet ve doğruluk için mücadele eden habercilerden oluşuyor."
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yer alan El-Ehli Baptist Hastanesi'ne saldırısına yönelik Batı medyasının yaklaşımından örnekler veren Karagöz, bu dilin haberciler ve iletişimcilerce kültürel hegemonun pozisyonuna göre dizayn edildiğini ve burada bir iletişimcinin önemini gördüklerini söyledi.
Serdar Karagöz, "Bilgili, pozisyonunu doğru konumlandırmış bir iletişimci böyle bir haberi istediği gibi dizayn eder. ya adaletin, iyiliğin, doğrunun yanında dizayn eder ya da kültürel hegemonun çıkarları doğrultusunda dizayn eder. New York Times'ın da size ihtiyacı var, iyiliğin, adaletin ve doğrunun yanında duran medya kurum ve kuruluşlarının da size ihtiyacı var." dedi.
"Anadolu Ajansı artık bir medya teknoloji şirketi oldu"
AA'nın günlük haber üretimi hakkında da bilgiler veren ve son olarak dron ürettiklerini belirten Karagöz, "Selçuk Bayraktar'ın ürettiği dronlar gibi bombardıman yapan bir dron ürettik ama haber bombardımanı. Ne için, doğruluk ve adalet için. Haberci dronumuz şu an havada bütün olayları takip edip, anlık bizim haber merkezimize ve canlı yayınlara bunu geçebiliyor. Yani Anadolu Ajansı artık bir medya teknoloji şirketi oldu." diye konuştu.
Karagöz, AA çalışanlarının iş akış süreçlerinde yapay zekayı kullanmaya başladıklarını ve 137 ülkede faaliyet gösterdiklerini anlattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın olduğu dönemde 43 kişinin görev yaptığını, dünyayı kendilerinin bilgilendirdiklerini aktaran Karagöz, dünyanın çeşitli medya kuruluşlarının AA haberleri ve görsellerini kullandığını söyledi.
Karagöz, sosyal sorumluluk projesi adı altında başlatılan Yeşil Hat, Teyit Hattı ve Ayrımcılık Hattı, AA Plus projesi ve AA Araştırma Bursları hakkında da bilgiler verdi.
Türkiye'de haberin ve haberciliğin 104 yıldır temsilcisi olduklarını vurgulayan Karagöz, her ilçede bir AA muhabiri olduğunu, dünyanın en iyi haber ajansı olmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Konuşmasının ardından İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan, Karagöz'e plaket takdim etti.