8 ASIRLIK GELENEĞE, BARAJ SUYU DESTEĞİ
DENİZLİ'de 8 asırdır sürdürülen 'Sudan Koyun Geçirme Yarışları', Büyük Menderes Nehri'nin kurumaya yüz tutması nedeniyle ertelenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
DENİZLİ'de 8 asırdır sürdürülen 'Sudan Koyun Geçirme Yarışları', Büyük Menderes Nehri'nin kurumaya yüz tutması nedeniyle ertelenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yarışmaların düzenlenebilmesi için Çivril'deki Işıklı Gölü Barajı'ndan Büyük Menderes'e su salınması ya da yarış alanına gölet yapılıp, taşıma suyla geleneğin sürdürülmesi planlanıyor.
Yaşanan kuraklık nedeniyle Büyük Menderes Nehri, özellikle yaz aylarında kuruma noktasına geldi. Nehirdeki su miktarında ciddi azalma yaşanınca, Çal ilçesinde asırlardır düzenlenen 'Sudan Koyun Geçirme Yarışları', iptal ihtimaliyle karşı karşıya kaldı. 'UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan ve bu yıl 847'nci kez yapılması planlanan tarihi geleneğin gerçekleştiği Aşağıseyit Mahallesi'ndeki alanda, su seviyesi oldukça düştü. Onlarca çobanın, 'el koyun' adını verdikleri sürü başı koçlarıyla birlikte koyun sürüsünü, Menderes Nehri'nin soğuk sularına atlayarak karşıya geçmeye çalıştıkları etkinlik için çalışmalar başladı.
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, her yıl renkli görüntülere sahne olan yarışları düzenlemek amacıyla harekete geçtiklerini belirtti. İlçenin kurak bir dönem yaşadığını söyleyen Akcan, "Son yılların en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Büyük Menderes Nehri, büyük ölçüde kurumuş
durumda. Tarım sektörü de çok olumsuz etkilendi. 'Sudan Koyun Geçirme Yarışmaları' ile ilgili Devlet Su İşleri'yle görüşme yaptık. Işıklı Baraj Göleti'nden Büyük Menderes Nehri'ne su bırakılmasını istedik. Bu sayede yarışmamızı yapabileceğiz. Eğer bunu sağlayamazsak,
yarışma alanında bir gölet oluşturup taşıma suyla bu etkinliği gerçekleştirmek istiyoruz. Bu tarihi geleneği sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
'ÇOBANLAR KIYASIYA YARIŞIYOR'
Koyunlarını yarışlara hazırlayan ve sürüsüyle birlikte kendini Menderes Nehri'nin serin sularına bırakan çoban Mehmet Şahin, yarışların kendilerine atalarından miras kalan bir gelenek olduğunu söyledi. Bu yıl kuraklıktan mustarip olduklarını dile getiren Şahin, "Mahallemizdeki ve diğer ilçelerdeki çobanlar yarışlara katılıyor. Burada çobanlar kıyasıya yarışıyor. Tek amaçları suya girip koyun sürüsünün kendilerini takip etmesini sağlamak oluyor. Bunlar çobanlar için çok önemli bir aktivite. Çok renkli ve heyecanlı bir yarışma oluyor. Yarışma günü çobanların iş hayatı o günlük biter. Sadece yarışlara odaklanırlar. Biz çobanlar olarak bu geleneğin sürmesini istiyoruz" dedi.
GELENEĞİN HİKAYESİ
Asağıseyit Mahalle Muhtarı Osman Canbaz ise nesilden nesle aktarılan asırlık geleneğin
hikayesini şöyle anlattı:
"Yüzyıllar önce bir çoban bir köy ağasının kızına aşık olmuş. Ağa çobana kızını vermemek için olmayacak bir şart koşmuş. Üç gün boyunca sürüdeki koyunlara su içirmemesini, tuz yedirmesini ve Menderes Nehri'nin karşısına su içirmeden geçirmesini istemiş. Çoban bu teklifi kabul etmiş. Üç gün boyunca söyleneni yapmış. Sürüsünü Menderes Nehri'nin karşısına geçirmiş. Koyunlar nehirden bir gram bile su içmemiş. Bu yaşananların ardından bu bölgede bu etkinlik düzenlenmeye başlamış. Biz de bu mirası yaşatabilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."