"76 Milyonu Özetleyen Bir Liste Yaptık"
'Akil Adamlar'la buluşan Başbakan Erdoğan, Tatar Ramazan, Melek Anne ve Gencebay'dan yardım istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'akil insanlar'la olan buluşmasının başlangıcında bir konuşma yaptı. 'Akil insanlar'ın uzun bir değerlendirme sonucu belirlendiğini kaydeden Erdoğan, heyeti "76 milyonun özeti" şeklinde nitelendirdi.
İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:
"Gerçekleştirmekte olduğumuz bu toplantının ülkemiz, milletimiz özellikle ümitle ilerleyen çözüm sürecine hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum" diye konuşmasına başlayan Erdoğan, "Çağrımıza olumlu yanıt verdiğiniz için bu sürece yüreğinizi koyduğunuz için umutlu geleceğe ilerlerken tarihin yapımında görev üstlendiğiniz için herbiriniz için ülkem ve milletim adına tek tek teşekkür ediyorum" dedi. Erdoğan, "2009 yılından itibaren milli birlik ve kardeşik projesi adını vererek başlattığımız süreçte bu salonda değerli dostlarımızı ağırladık. Sanatçı, mütefekkir, yazar, gazeteciler, spor insanları, STK temsilcileri ve rektörlerle toplantı yaptık. Burada bulunan dostlarımızdan bazıları o toplantılara da katıldı. O toplantılardan istişarelerden çok istifade ettik. Bugün bu noktada birkaç hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bugün bu salonda bulunmuyor olmak takdir edersinizki süreçlerin dışında kalmak anlamına gelmez. Bu heyete akil insanlar heyeti adı verildi. Bugün burada bulunan heyet Türkiye'nin tüm akil insanlarından oluşan heyet değildir. Bu heyeti özet, örnek veya temsili görmek daha doğru olacaktır. Benzeri bir yapılanmayı 2005 yılındaki medeniyetler ittifaki girişiminde de uygulamıştık. O zaman 20 kişiden oluşan grup oluşturulmuş ittifak içindekilere yüksek düzeyli grup denmişti. Sonradan bu grup akil adamlar ismiyle anılmaya başlanmıştı. Grup içinde çok değerli hanımefendilerin olmasına rağmen akil adamlar ismi kullanılması haklı olarak eleştirilere maruz kaldı. Biz enerjimizi isim üzerinde harcayarak değiliz. Akil insanlar da denilebilir. Yüksek düzeyli grup, temsilcilerde denilebilir. Burada listeden, heyetin isminden ziyade magazin boyutundan ziyade üstlenmekte olduğumu misyonun çok daha önemli olduğu; hassas zeminde yürütülüyor olduğunu özellikle hatırlatmak durumundayım. Kamuoyunu, özellikle medyamıza, yazarlarımıza ve yorumcularımıza şu çağrıyı da yapmak istiyorum; Hayırlı iş için biraraya geldik. Hayırlı niyetler için biraya geldik. İşin magazin boyutuna isim boyutuna kim vardı kim yoktu boyutuna takılıp hedefin ve niyetin arka plana itilmesine sulandırılmasını lütfen müsaade etmeyelim. Ziraa geçmişte bunu çok yaşadık. Çok can alıcı çok acil bir meseleyi çözmek için istişare toplantıları yaparken niyet unutuldu, hedef unutuldu, yapılanlar konuşulanlar ne yazzıkki magazin, sulandırma hep ön palana çıktı. Hem buradaki heyetin hem dışarıdaki dost ve kardeşlerimizin zarf ve çerçeveyle ilgilenmeyi bir kenara bırakıp özle ilgilenmelerini sürecin önemi ve hassasiyeti açısından çok hayati bulduğumu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
"76 MİLYONUN ÖZETİ SAYILABİLECEK BİR LİSTEYİ OLUŞTURDUK, OLUŞTURMAYA GAYRET ETTİK"
"Heyeti oluştururken zorlu bir seçme süreci yaşadık" diyen Erdoğan, " Geniş bir havuz oluşturduk. Katkı verebilecek, söz söyleyebilecek, örnek teşkil edecek, temsil kabiliyeti yüksek, kanaat önderliği yapabilecek çok sayıda isim belirledik. Ancak heyetin etkinliği çalışma kolaylığı açısından sayıyı sınırlı tutmak gibi zorunluluğumuz vardı. Çok ince çok hassas bir tercih sürecinin ardından farklı kesimleri temsil etmek suretiyle 76 milyonun özeti sayılabilecek bir listeyi oluşturduk, oluşturmaya gayret ettik.
Burada bulunan insanların ortak noktası, kangren olmuş bir sorunun çözüme kavuşmasını istemeleridir. Can kaybına, kan kaybına yol
açan bir meselenin sona erdirilmesini dert edinmeleridir. Bu heyetin içinde ya da dışında söyleyecek sözü olan varsa , önerisi olan varsa, eleştirisi olan varsa dikkatle dinleriz, dinliyoruz ve hiç bir komplekse kapılmadan dinlemeye devam edeceğiz. 76 milyonun tamamını ilgilendiren bir meselede tamamına kulak verebilmek için nasıl hassasiyetle çalıştıksa bundan sonrada aynı hasasiyetle aynı sabırla aynı kucaklayıcı tavarlı çalışmaya devam edeceğiz. Sessiz devrim diye nitelenen reformlar gerçekleştirdik. Büyük değişim ve dönüşümlere imza attık. Bunları yaparken miletimizin desteğini alarak yol yürüdük. Demokratik katılım kanallarını açık tuttuk. İstişareyle hareket ettik. Uzlaşı ve diyaloğa büyük önem verdik. Bugün bu salonda oluşan heyet çok farklı düşüncülerden etnik köken, ideoloji, mezhep her ne olursa olsun burada bulunan herkes bir sorunun var olduğunu ve acilen çözülmesi gerektiğini kabul ediyor. Bizim ortak paydamız da budur. Türkiye'nin can alıcı, can yakıcı bir meselesinde her ne şekilde olursa olsun çözüm arayışlarının uzağında kalmak için hiç bir bahane geçerli olmaz. Kan akmaya devam ederken her bahane teferruattır. Terörün sebepleri, sonuçları, çözüm yöntemleri ve çözüm muhtevası konusunda herkes fikir ve değer dünyasına göre farklı perspektifler ortaya koyabilir. Ama hepimizin ittifak edebileceği konu kanın durmasıdır, hakkın ve hukukun üstün tutulmasıdır, ileri demokrasinin hayat bulmasıdır. Silahı, terörü, şiddeti, çatışmayı ölümü değil, demokrasiyi, hakkı, hukuku, siyaseti, hayatı önemseyen herkesin yapması gereken taşın altına elini koymak, sorumluluk üstlenmek, yanlış gidişe dur demektir. Bu salonda bulunan insanlar sadece akil değil, aynı zamanda cesurdur, yüreklidir, idealisttir, barışseverdir. Bir kere böyle bir tablonun oluşması, en başta Türkiye'yi yüreklendirmiş, milletimizi umutlandırmıştır" diye konuştu.
TATAR RAMAZAN,MELEK ANNE VE GENCBAY'DAN DESTEK İSTEDİ
"Bu heyet gerçekten birbirinden değerli arkadaşlarımızdan oluşuyor" dişen Erdoğan, "Bazılarınızı gençliğinizden itibaren hayranlıkla takip ediyoruz. Bazılarınızı genç olmanıza rağmen büyük bir takdirle izliyoruz. Şunu samimiyetle söylemek durumundayım. Sizlerin hayranları olarak inanın eserleriniz, yazılarınız, şiir ve şarkılarınızın etkilerini sizlerden çok daha fazla hissediyor, çok daha iyi biliyoruz. Çünkü siz filmlerinizde belki bizi oynadınız. Bizim gönüllerimize hitap ettiniz. Bize bizleri anlattınız. Bugüne kadar Türkiye'yi anlattınız. Sizlerden filmini yaptığınız, notalara döktüğünüz, sayfalara aktardığınız tüm o sorunlar için destek bekliyor, katkı bekliyor, insiyatif bekliyoruz. Tüm annelerin melek olduğunu hepimize anlatan değerli sanatçımız Hülya Koçyiğit'ten, Anadolu'nun Trakya'nın melek misali annelerin gözyaşlarını dindirecek yeni bir rol bekliyoruz. O unutulmaz Tatar Ramazan rolünde "Bir ekmeği bölüşerek yemektir hüner" diyen sevgili Kadir İnanır'dan bir sofraya oturup bir somunu palaşan 76 milyonun kardeşliğine yeniden vurgu istiyoruz. "Dertler benim hasret benim ömrüm senin olsun" diyen Orhan Gencebay'dan dertleri de hasretide ortadan kaldıracak yen bir duruş bekliyoruz. Vizontele filminde "Bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen burası rünyanın en güzel yerider" diyen Yılmaz Erdoğan'dan daha fazla seveceğimiz daha fazla mutlu mesut olacağımız Türkiye'nin inşaasına katkılar bekliyoruz.Bir röportajında "ortak vicdanı temsil etmesi gereken sanatçılar arasında bile barışa kuşku duyulması gereken birşeymiş gibi bakanlar var" diyen Lale Mansur'dan barışın kaybedenlerinin olmayacağını daha fazla anlatmasını bekliyoruz. Meselenin sancısını yıllarca çekmiş kardeşimiz Yılmaz Ensaroğlu kardeşimizden, yıllarca hasip yatmış Oral Çalışlardan, Doğu Ergilden "devletin değil insanın özne olabileceğini" savunan sayın Deniz Ülke Arıboğandan, Andıçlanan Ali Bayramoğlu'ndan, hukukun sesi Kezban Hatimi hanımdan milletin ve milliyetçiliğini derin analizlerin yapmış Erol Göka'dan buradaki tüm dotlarımızdan artık eserleri kadar sürece yüreklerini koymamazı istiyoruz"dedi.