72 Saate Girildi Liseli Ant'tan Hala Haber Yok

* Şüpheler güvenlik kameralarının kaydettiği beyaz renkli bir otomobil ve içindekilere yöneldi. Kime ait olduğu bilinmeyen otomobili ve Ant'ın kaybolduğu Reşadiyeköy' de bilen kimse yok.

Ant'ın arkadaşları : Geç kalması durumunda evine haber veren birisiydi...Kaçmış olamaz..

Haber: Ümit TÜRK / Kamera: Ünsal ÇAKİN, İstanbulDHA

Cuma gününden beri kayıp olan Hüsnü Özyeğin Vakfı Alemdağ Tunç Çapa Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Ant Sekban'ın kaybolmasıyla ilgili şüpheler o saatlerde güvenlik kameralarının kaydettiği beyaz bir araca yöneldi. Kimlerin kullandığı bilinmeyen aracın kaydının bulunmasına çalışılıyor. Cuma günü okuldan çıkan Çekmeköy yakınlarındaki Reşadiyeköy'e kadar geldiği anlaşılan ancak ondan sonra kaybolan Ant'tan 72 saattir haber alınamıyor.

72 SAATE GİRİLDİ

Ant Sekban'ın amcası İhsan Sekban, 72 saate girildiğini belirterek, Ant'la ilgili ellerinde net bilgi olanların kendilerini aramaları ricasında bulundu. Amca Sekban, 'Sosyal medyada olsun, görsel medyada olsun, gazetelerde olsun. Çok yalan haberler çıkabilir. Lütfen aile yakınlarına gerçek haber varsa bilgi verin. Çünkü çok ihbarlar geliyor. Farklı ihbarlar geliyor. Dün akşam yanlış bir ihbar geldi. 4 saatimizi aldılar" dedi.

KAMERALARDAKİ BEYAZ RENKLİ OTOMOBİL

Ant'ın kaybolmasıyla ilgili, okuldan sonra minibüsle köye ulaştığı sıralarda güvenlik kameralarının kaydettiği beyaz bir araçtan şüphelendiklerini dile getiren İhsan Sekban, 'Çocuğun minibüse binme saati belli. Oradan buraya gelme mesafesi 15 dakika. Aracın geliş şekline baktığımız zaman, minibüsten 2 dakika önce geliyor. Köylülere soruldu. Buraya ait bir araç değil. Geliş ve çıkış şekli belli. Kamera görüntüleri çok kötü. Plakayı tam okuyamıyoruz. plakayı çözmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

"KAÇMIŞ OLAMAZ"

Liseli Ant'ın arkadaşları da yaşanan olayla ilgili habercilere konuştu. Aynı mahalleden Yunus Emre Düzgün 'Geç kalması durumunda evine haber veren birisiydi. Cuma günü törenden sonra, 10 dakika geç kalıyor. Daha sonra minibüse yetişip biniyor. Burada iniyor. Bir arkadaşıyla birlikte iniyor. Yağmur yağdığı için arkadaşına, 'Ben eve gidiyorum' diyip kapşonunu kapatıp kendini yola atıyor" dedi.

Simge Dinçer, 'Hiçbir sıkıntısı olan bir çocuk değildi. Herkes tarafından seviliyordu. Haberi duyunca şaka gibi geldi. Okul dışında da bir sıkıntısı yoktu. Olsaydı duyardık. Kendi isteğiyle olduğunu düşünmüyoruz hiçbir şekilde" diye konuştu.