70'lik eller "aktif yaşlanma" için oyun hamuru yoğuruyor, lego yapıyor
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Mustafa Kumlu Ulu Çınarlar Yaşlı Yaşam ve Dayanışma Merkezinde zeka oyunları, oyun hamuru, örgü, kitap okuma gibi aktivitelerle yaşlıların aktif yaşlanmalarına destek olunuyor.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Mustafa Kumlu Ulu Çınarlar Yaşlı Yaşam ve Dayanışma Merkezinde zeka oyunları, oyun hamuru, örgü, kitap okuma gibi aktivitelerle yaşlıların aktif yaşlanmalarına destek olunuyor.
Eski Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun ailesi tarafından Mimar Sinan Parkı içerisinde yaptırılan merkezde, Büyükşehir Belediyesince 65 yaş üstündekilere ücretsiz olarak çeşitli hizmetler veriliyor. Merkez, açıldığı günden bu yana vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.
Yaşlıların doktor kontrollerinin yapıldığı, fizik tedavi hizmetinin verildiği, psikolojik desteğin sunulduğu merkezin öncelikli hedefi yaşlıların yalnızlıklarına ortak olmak.
Yalnızlığa bağlı olarak artan demans, alzaymır gibi hastalıkların önüne geçerek yaşlıların aktif yaşlanmasını sağlamayı amaçlayan merkez, her yaşlıya haftanın iki günü hizmet veriyor. Yürüme problemi olmayan yaşlılar merkeze kendi imkanlarıyla ulaşırken, gelemeyenler de servisle alınarak merkeze getiriliyor.
Branş öğretmenleri eşliğinde el işi, resim, akıl, zeka oyunları, el örgüsü, kitap okuma gibi etkinliklere katılan yaşlılar en çok akranlarıyla bir araya gelip sohbet etmekten zevk alıyor.
Yaşlarına uygun olarak aperitiflerin ve çorbanın ikram edildiği merkezde, yaşlılar çay, kahve eşliğinde bir arada yalnızlıklarını paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Merkezde yaşlıların kişisel bakım ve temizliklerinin yanı sıra kuaför hizmeti de veriliyor.
"Kapımızı açan yoktu"
Açıldığından bu yana merkeze devam eden 86 yaşındaki Emine Tekyıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seyahat etmekten ve örgü örmekten hoşlandığını dile getirdi.
Yaşlı Yaşam ve Dayanışma Merkezinde yaşıtlarıyla bir araya geldiğini ifade eden Tekyıldız, aktivitelere katılmayı sevdiğini belirtti.
80 yaşındaki Seniye Baştaş, merkezdeki hizmetler için teşekkür ederek, "Kapımızı açan yoktu, burası bizim için nasıl iyi oldu. Allah güç, derman verir de geliriz inşallah. Servisle geliyoruz. Örgü örüyoruz, sohbet ediyoruz. Çok memnunuz. Evde hep hasta oluyorduk, yatıyorduk. Burada hastalığımız da geçti. Hepsiyle arkadaş oldum. Önümüze oyunlar koyuyorlar yapıyoruz, zihnimiz açılıyor." diye konuştu.
Eşiyle birlikte yaşayan 68 yaşındaki Zeynep Dinç de "Evde kimsemiz yoktu, yalnız kalıyorduk. Burası bize iyi geldi, Allah razı olsun." dedi.
65 yaşındaki İmran İkizoğlu ise merkezde çalışanların kendilerine davranışlarından etkilendiğini aktararak, "Doktor, fizyoterapist, psikolog hizmeti alıyoruz. Çayından yemeğine kadar her şey var. Cenabıallah bize sıcak bir yuva nasip etti. O kadar yumuşak, naif davranıyorlar ki bize. Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
Hanife Başgencel de 68 yaşında olduğunu belirterek, merkeze geldiğinden bu yana becerilerinin arttığını kaydetti.
Başgencel, "Gençlikte yaptığımız şeyleri şimdi tekrarlıyoruz. O kadar mutluyum ki Allah hizmet edenlerden razı olsun. Eşimle geliyorum buraya. Eve gidince anlatıyoruz birbirimize, ben diyorum 'Dantel ördüm', o diyor boyama yaptım, arkadaşlarımla oyun oynadım." sözlerine yer verdi.
"Damdan düşenin halini damdan düşen anlar"
Emekli edebiyat öğretmeni 75 yaşındaki Uğur Koçer ise merkezin amacını "Gönül ne çay ister ne çayhane, gönül sohbet ister çay bahane." sözleriyle dile getirdi.
"Damdan düşenin halini damdan anlar" diyen Koçer, şunları kaydetti:
"Türk musikisinde sanırsınız ki aşk öne çıkar, halbuki en çok işlenen tema yalnızlıktır. Yalnızlık insanın baş edemediği en büyük problemlerden birisidir. Buradaki insanlara bakın hepimiz 60'ında, 70'inde, 80'indeyiz. Burada bir yaşlının diğer bir yaşlıyla hür iradesiyle, teşekküre ihtiyaç duymadan birbiriyle iletişim kurması, 'Merhaba' demesi var. Bu merkezin kıymetini ancak biz biliriz. Belediyenin yaptığı hizmetlerin en önemlisi bence bu. Buradaki ekipler evlerimize geliyorlardı daha önce, temizlik yapıyorlardı. O temizlik değildi önemli olan, beni rahata, huzura kavuşturan 'Ben de varım.' duygusunu yaşatmalarıydı."