7. Cumhurbaşkanı Evren'in Vefatı
Tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) 98 yaşında hayatını kaybeden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 2010 yılındaki referandumla anayasa değişikliğinin ardından kamuoyunda "12 Eylül davası" olarak bilinen davada yargılanmıştı.
Tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) 98 yaşında hayatını kaybeden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 2010 yılındaki referandumla anayasa değişikliğinin ardından kamuoyunda "12 Eylül davası" olarak bilinen davada yargılanmıştı.
Öğle saatlerinde yaşlılığa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle sağlık durumu ciddileşen Evren, kaldırıldığı yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirdi.
1917 yılında Manisa'nın Alaşehir ilçesinde doğan Evren, ilk ve orta öğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir, İstanbul'da sürdürdü.
Maltepe Askeri Lisesi'nden mezun olan Evren, 1938'de Kara Harp Okulunu, 1949'da Harp Akademisini bitirdi.
Topçu subayı ve kurmay subay olarak silahlı kuvvetlerin çeşitli kademelerinde görev yapan Evren, Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda önce Harekat ve Eğitim Şube Müdürlüğü, sonra Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığından sonra 7 Mart 1978'de Genelkurmay Başkanlığı'na atanan Evren, bu görevi sırasında 12 Eylül 1980'de gerçekleştirilen askeri darbeyle diğer görevlerinin yanı sıra Milli Güvenlik Konseyi ve Devlet Başkanlığı'nı da üstlendi. Milli Güvenlik Konseyi'nde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun da bulunuyordu.
Evren, MGK Başkanı imzasıyla yayımladığı bildiride, devletin başlıca organlarının işlemez duruma getirildiğini, siyasal partilerin kısır çekişmeler içinde bulunduğunu, ülkenin savaş eşiğine getirildiğini savunarak, TBMM'yi ve hükümeti feshetti.
7 Kasım 1982'de halkoyuna sunulan ve kabul olunan Anayasa ile Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayan Evren, 1984'te Muş'a yaptığı ziyarette daha sonra çok konuşulacak bir beyanda bulunmuştu. Evren, 16 yaşındaki Erdal Eren'in idam edilmesiyle ilgili "Şimdi ben; bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için kanını akıtan, bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?" ifadelerini kullanmıştı.
Kenan Evren, 9 Kasım 1989'da görev süresini tamamlayarak cumhurbaşkanlığından ayrıldı.
-Anayasa değişikliğinin ardından dava
12 Eylül 2010'daki referandumla Anayasa değişikliği kabul edildi ve darbe sorumlularının yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırıldı.
Bu gelişmenin ardından 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili savcılıklara suç duyurusunda bulunulmaya başlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2011'de Evren ve hayatta kalan tek MGK üyesi Tahsin Şahinkaya hakkında hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüşülen davada, Evren ve Şahinkaya, yataklarında, yastık desteğiyle yarı yatar vaziyette duruşmayı takip ettiler.
Ankara GATA'daki Kenan Evren ile İstanbul GATA'daki Tahsin Şahinkaya'nın görüntüleri, SEGBİS sistemiyle mahkeme salonundaki televizyon ekranına yansıtıldı.
Evren ve Şahinkaya, 21 Aralık 1979'da dönemin başbakanına verdikleri muhtırayla Anayasa'yı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri, 12 Eylül 1980'de de cebren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men suçunu işledikleri gerekçesiyle "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.
Bu cezalar, takdiri indirimle müebbet hapis cezasına çevrildi. Evren ve Şahinkaya hakkında "askeri rütbelerin sökülmesini" içeren Askeri Ceza Kanunu'nun 30. maddesinin uygulanmasına da karar verildi.
Karar, temyiz edilirken Yargıtay aşaması henüz sonuçlanmadı.