7. Boğaziçi Zirvesi

Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan, "Katılım Bankaları bireysel müşterilerini, ihtiyacı olmayan harcamalara yönlendirmemekte, büyük oranda gerçek bir ihtiyaç ve alım-satım ürünü olan konut ve taşıt ihtiyaçlarına finansman sağlamaktadır." dedi.

Uyan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi Temalı 7. Boğaziçi Zirvesi"nin "İslami Finans ve Etki Yatırımcılığı Ekosistemine Doğru" başlıklı oturumda bir konuşma gerçekleştirdi.

İslami finansın tabiatı gereği gerçek ekonomiyi finanse eden, ticaretin risk unsurunun mevduat sahibi kişilerle paylaşıldığı ve yapılan gerçek ticaret üzerinden kar sağlanan bir yapı sunduğunu dile getiren Uyan, böylece ticaretin finansmanı ile reel ekonominin desteklendiğini, elde edilen karın paylaşılması ile de daha doğal, sağlam ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye destek olunduğunu söyledi.

Uyan, İslami finansın hızla gelişen ürün gamı ve hizmet kalitesi ve yükselen pazar payı trendi ile küresel olarak yaygınlaştığını kaydederek, bu yaygınlaşmanın beraberinde sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ve daha adil bir gelir paylaşımını getirdiğini aktardı.

"Dünyada gelir dağılımdaki eşitsizliğin artmasının ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin kesintiye uğramasının bir diğer tetikleyici unsuru da krizlerdir." diyen Uyan, katılım bankalarının küresel kriz ortamlarında konvansiyonel bankalara kıyasla daha istikrarlı ve daha dayanıklı olduğunu bildirdi.

Uyan, katılım bankalarının gerçek ekonomik faaliyetleri finanse etmeleri nedeniyle konvansiyonel bankalara göre daha kaliteli ve sürdürülebilir bir aktif yapısına sahip olduklarını vurguladı.

"Katılım bankaları müşterilerini gereksiz harcamalardan koruyor"

Uyan, katılım bankalarının Sürdürülebilir Kalkınma 2030 vizyonu kapsamında yer alan 17 hedefin birçoğuna destek sağladığını dile getirerek, katılım bankalarının etik ilkelere sağlam bağlılığı ile müşterilerini ihtiyacı olmayan tüketime yönlendirmediğini ve gereksiz tüketim alışkanlıklarından ve borç batağına saplanmaktan onları koruduğunu söyledi.

Türkiye'de, konvansiyonel bankalarda tüketici kredilerinin yarısından fazlasını ihtiyaç kredilerinin oluşturduğunu bildiren Uyan, bu oranın katılım bankalarında yüzde 10'a düştüğü bilgisini verdi.

Uyan, "Ayrıca bireysel kredi kartlarının tüketici kredilerine oranı katılım bankalarında yüzde 2 seviyesindeyken, konvansiyonel bankalarda bu oran 6 katına çıkmaktadır. Bu örnekler de göstermektedir ki, katılım bankaları bireysel müşterilerini, ihtiyacı olmayan harcamalara yönlendirmemekte, büyük oranda gerçek bir ihtiyaç ve alım-satım ürünü olan konut ve taşıt ihtiyaçlarına finansman sağlamaktadır." diye konuştu.

Yenilenebilir enerji projelerine kredi desteği

Ufuk Uyan, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü:

"İslami finans tabiatı gereği sahip olduğu prensipler sayesinde finansal aracılık yapmanın ötesinde bir işleyiş modeline sahiptir ve etki yatırımcılığı ekosistemine geçişte en önemli aktörlerden biri olacaktır. Bu bağlamda Kuveyt Türk, Türkiye'de aktif büyüklükte katılım bankacılığı sektör lideri olmasının yanı sıra, iş modeli, etik değerleri ve prensipleri ile de kurulduğu günden bu yana bankacılık sektörüne örnek olmaya çalışmıştır.

Kuveyt Türk, faizsiz bankacılık modelinin konuşmamın başında ifade ettiğim özellikleri sayesinde, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlaması yanında, her fırsatta destek verdiği ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile de bu hedeflere destek sağlamaktadır. Ayrıca Kuveyt Türk, ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla yüzde 90'ı yenilenebilir enerji projelerinden oluşan 1 milyar liranın üstünde proje finansmanı gerçekleştirmiştir."

"İslami finansın sektörünün payı yüzde 5"

Aktif Bank Genel Müdürü Serdar Sümer, Türkiye'de katılım bankacılığının toplam finans sektörünün yüzde 5'ini oluşturduğunu belirterek, İslami yatırım enstrümanlarının çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Banka olarak portföy yönetimi, yatırım danışmanlığı ve girişim sermayesi gibi yeni finansal regülasyonlara yöneldiklerini ifade eden Sümer, katılım bankacılığı alanında yatırım enstrümanlarını çeşitlendirme çalışmalarına devam edeceklerini anlattı.

Sümer, Türk yatırımcıların sermaye piyasalarına ilgi duyup spekülatif işlemlerden kaçınmak istediğine de değinerek, danışmanlık hizmeti veren portföy şirketlerinin Türkiye'de katılım bankacılığı sektörünün geleceğinin şekillenmesinde etkili olacağını aktardı.