7,7 Büyüklüğündeki Deprem 10 İli Vurdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay ziyaretinde dinlediği bir depremzede, “Teyzemin kızı enkaz altında, dayımlar sekiz kişi enkaz altında. Hiçbir arama çalışması, kimse yok. İlgilenen kimse yok. Şu anda enkaz altında canlı teyzemin kızı ama kimse müdahale etmiyor. Deprem olalı 30 saati geçti ama hiçbir devlet yetkilisi yok” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hatay ziyaretinde dinlediği bir depremzede, "Teyzemin kızı enkaz altında, dayımlar sekiz kişi enkaz altında. Hiçbir arama çalışması, kimse yok. İlgilenen kimse yok. Şu anda enkaz altında canlı teyzemin kızı ama kimse müdahale etmiyor. Deprem olalı 30 saati geçti ama hiçbir devlet yetkilisi yok" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem felaketinden etkilenen Antakya'da Hatay Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi, Samandağ İlçe Jandarma Komutanlığı ve Arsuz'a giderek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kılıçdaroğlu, depremzede vatandaşlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer eşlik etti.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"KEŞKE, DAHA İLK GÜN ASKERLER TÜMÜYLE SEFERBER EDİLEBİLSEYDİ"
"Hayatını kaybeden bütün vatandaşlara Allah'tan rahmet diliyoruz. Henüz kurtarılamayan ancak yıkıntı altında sesi çıkan kardeşlerimiz var. İnşallah onlar da kısa süre içerisinde kurtarılır ve sağlıklarına kavuşurlar. Ancak benim bu süre içinde gördüğüm, Ankara'dayken zaman zaman milletvekili arkadaşlarım bulundukları bölgelerde dillendiriyorlardı ama burada gelip gerçeği gördük maalesef. Bizim arzu ettiğimiz miktarda bir merkezi hükümetin çalışmasının olmadığını gördük. Yani bu gerçekten üzüntü verici. Keşke, daha ilk gün askerler tümüyle seferber edilebilseydi. Daha ilk gün vinçler konusunda herkes gereğini yerine getirebilseydi. Bu konuda gerekli talimatlar verilebilseydi. Bunların olmadığını, sıkıntıları biliyoruz. Bunu bizzat gördük ve yaşadık. Vatandaştan dinledik.
"BU COĞRAFYA İÇİN DE SAĞLIKLI VE TUTARLI BİR KOORDİNASYON YAPILMASI LAZIMDI"
Ama bütün bunlara rağmen sayın başkan şundan emin olmanı isterim, burada belediye başkanlarımız da var. Eğer engellenmeseler düşündüğünüzden çok daha büyük yardımı size gönderecekler. Göndereceklerdi, gönderiyorlar da zaten. Bazen araçları yolda durduruluyor. Bazen, 'Hayır, bunu göndermeyin. Bunu başka bir yere gönderin' diye talimatlar da geliyor. Tabii, gönlümüzde yatan Türkiye'nin afet bölgesi neresiyse, Adıyaman'dan tutun Şanlıurfa'ya, Hatay'a kadar olan geniş bir coğrafya. Bu coğrafya için de sağlıklı ve tutarlı bir koordinasyon yapılması lazımdı. Bir eşgüdüm yapılması lazımdı. Bu çerçevede kurtarma ekiplerinin süratle bölgelere ulaşması gerekiyordu. Sıkıntı var, biliyorum.
"İŞİN ÖZÜ ŞU; TÜRKİYE'NİN BİR DEPREM BÖLGESİNDE OLDUĞU BİLİNİYORDU"
Ekmek istiyorlar sonuçta insanların günlük ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamak lazım. Mevsimin kış olması ayrı bir sorun tabi. O sorun üzerinde de durmak gerekiyor. İşin özü şu; Türkiye'nin bir deprem bölgesinde olduğu biliniyordu. Şu anda ülkeyi yöneten iktidarın bu gerçeği bilerek hareket etmesi, bu gerçeği bilerek yatırımlar yapması, bu gerçeği bilerek planlar, programlar yapması, bu gerçeği bilerek binaların hangi koşullarda yapıldığının kurallarını belirlemesi, bu gerçeği bilerek gerekli denetimleri yapması, bu gerçeği bilerek belli bölgelerde deprem için hazırlıklı araçları bulundurması…Devlet aklı bunu gerektirir. Bürokrasi bunu gerektirir. Devleti yönetmek bunu gerektirir. Şimdi bunların olmadığı bir ortamda kaos olur tabii maalesef. Böyle bir gerçekle de karşı karşıyayız. Tekrar geçmiş olsun diyorum sayın başkan. Tabii, tek başına sayın Başkan'ın yapabileceği şeyler sınırlı. Doğal olarak bu böyle. Diğer belediye başkanlarımız da sizin yardımınıza koştular. Burada sizin dışınızda diğer bütün belediyelere ellerinden gelen bütün yardımı yapmaya çalışıyorlar. O nedenle belediye başkanlarımızla birlikte buraya geldik. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum sayın Başkanım."
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise şunları söyledi:
"Büyük bir badire atlattık. Gerçekten büyük bir afet atlattık. Yaraları sarmaya çalışıyoruz ama kırsala yayılmış ve Hatay'ın her noktasında 2 bin civarında binamız yıkık altında. Tabii ki bizim insanlarımız da kayıp. Çalışanlarımız da... Kayıplarımız çok. Ailelerinde kayıplarımız çok. Hepsinin enkaz altında kalan insanları var. O nedenle gerçekten zor şartlarda iki günden beri çalışıyorlar. Enkazlara destek vermeye çalışıyorlar. Ama 2 bin enkazı kaldırmak gerçekten çok güç. Bir de çok katlı binalarda sıkıntı şu. Elle çalışsanız gücünüz yetmiyor. İş makinesiyle çalışan insanlar eğer birikimi yoksa insanların hayatının kaymasına sebep olabiliyor.
"ŞU ANDA 35 CİVARINDA EKİP SADECE ANTAKYA DEFNE'DE ÇALIŞIYOR. AMA ÇOK DAHA FAZLASINA İHTİYACIMIZ VAR"
Bunun dışında elektrik, doğalgaz, su dışında, suyu da mecbur kesiyorsunuz. Bulaşıcı hastalık olmasın diye. En büyük sorunumuz tabii ki iletişim. Özellikle merkezlerde yıkılan binaların üzerine daha çok şey koydukları için, bu GSM operatörlerini koydukları için, onlar da yıkıldığından dolayı fonksiyon göremez hale gelmişler. Bu nedenle gerçekten de dün geceyi zor geçirdik. Bu gece de çok zor geçecek gibi. Bir de hava soğuk olduğu için. Yaz olsa 6-7 gün rahat rahat insanlar su kaybıyla kalabiliyor ama hipotermiden insanlar hayatını kaybedebiliyor. Bu nedenle bu gece çok kritik. Şu anda 35 civarında ekip sadece Antakya Defne'de çalışıyor. Ama çok daha fazlasına ihtiyacımız var.
"YAĞMUR, RUTUBET VE SOĞUK OLUNCA HİPOTERMİDEN KAYIP ARTIYOR"
Tüm Türkiye'den özellikle dün akşamdan beri destekler gelmeye başladı. Sayın başkanlarımıza da diğer gelemeyen başkanlarımıza da teşekkür ediyoruz. Gerçekten acılar ancak birlikte sahiplenince ancak azalıyor. Bütün arkadaşlarımız aradı ve hep destek verdi. Bugün biraz yağmur kesildi. Çok şiddetli yağmur yağıyordu dört-beş gündür. Bugün sabah kesildi yağmur. Yağmur, rutubet ve soğuk olunca hipotermiden kayıp artıyor. Vücut ısısı düşüyor. En çok korktuğumuz o. O nedenle bu akşamı da geçirirsek; inşallah birçok insanı da kurtarırız bu gece sabaha kadar. İnsanların bir kısmını da yaşatmış oluruz. Yeni yapılan Şehir Hastanesi'nin yarısı fonksiyon dışı. Eski Devlet Hastanesi'nin yarısı fonksiyon dışı. İki tane özel hastane var, onlar da baya yara almış durumda. Bizim Büyükşehir binası tamamen çöktü. Burası da Allah'tan altta üç tane itfaiye aracı var. Çocuklar nöbet tutarken itfaiye aracına asılı kalmışlar. Öyle kurtuldular, yatakhanede nöbet tutan arkadaşlar."
Kılıçdaroğlu'nun dinlediği Hataylı depremzedeler ise şunları söyledi:
"BİR AN ÖNCE SAHRA HASTANESİ KURULMASI LAZIM BELİRLİ BÖLGELERE"
"En önemli sorunlardan bir tanesi hastaneler yıkılmış durumda başkanım. Sağlık malzemesi yok. Enkazdan çıkarılanların tedavisi mümkün değil. Bir an önce sahra hastanesi kurulması lazım belirli bölgelere. Eskiden askerler bunu yapıyorlardı. Şu anda tabii asker de yok. Sadece AFAD bölgede.
"ŞEHİR ŞU AN ÇÖKMÜŞ DURUMDA GÖRDÜĞÜNÜZ KADARIYLA"
Annem hasta, babam enkazda kaldı. Şekeri var, tansiyon var. Yani var, var. Ama iki günden beri hiçbir şey gelmedi. Başkanım rica ediyorum. Şehir şu an çökmüş durumda gördüğünüz kadarıyla. Gücümüz yeteni çıkardık kendi kanalımızla. Sıkıntılı olan birini kendimiz kurtardık. Apartmanımız Genç Apartman, sesler geliyor hala. İki günden beri hiçbir şekilde oraya gelinmedi. Elbette çok fazla kayıp var. Anlıyorum ama acımız büyük.
"DEPREM OLALI 30 SAATİ GEÇTİ AMA HİÇBİR DEVLET YETKİLİSİ YOK"
Teyzemin kızı enkaz altında, dayımlar sekiz kişi enkaz altında. Hiçbir arama çalışması, kimse yok. İlgilenen kimse yok. Şu anda enkaz altında canlı teyzemin kızı ama kimse müdahale etmiyor. Deprem olalı 30 saati geçti ama hiçbir devlet yetkilisi yok.
"ELİMİZDE BALYOZLA, DEMİR KESME ALETLERİYLE ÇIKARDIK"
Annemi, erkek kardeşimi kendi imkanlarımızla çıkardık. Yan yatmış binada başkanım. Elimizde balyozla, demir kesme aletleriyle çıkardık. Artık müdahale edemiyoruz. Gücümüz yetmiyor. Hiçbir yerden haber alamıyoruz artık. Telefonlarımızı zor şarj ettik."