67. Cannes Film Festivali
Yönetmen Ceylan: "Filmlerimde sosyal konular yerine insanın ruh halini yansıtmayı tercih ediyorum" "Sinemacının görevi gazetecilik yapmak değil, sinemanın günceli yakalaması zor"
67. Cannes Film Festivali'nde "Kış Uykusu" filmiyle "Altın Palmiye" için yarışan yönetmen Nuri Bilge Ceylan, çektiği filmlerde sosyal konular yerine insanların ruh halini yansıtmayı tercih ettiğini söyledi.
Ceylan ile "Kış Uykusu" filminin yapımcıları ve başrol oyuncuları, festival sarayında basın toplantısı düzenleyerek dünyanın dört bir yanından gelen gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Sinemacının görevinin gazetecilik yapmak olmadığını" söyleyen Ceylan, "Sinemanın günceli yakalamasının zor olduğunu" ifade etti.
Filmin senaryosunun ünlü Rus yazar Çehov'un hikayelerinden esinlendiğini belirten Ceylan, filminde "edebi uzun diyalogların daha çok ön plana çıktığını, bunu bilinçli olarak özellikle denemek istediğini" belirtti.
Kendisinin gerçekte filmlerinde diyaloğu sevdiğini kaydeden Ceylan, "Ben aslında filmlerimde diyaloğa yer vermeyi severim, hatta Kasaba filminde oldukça yoğun diyaloğa yer verdim, bu film sesli çekilmediği için bu konuda başarısız kaldım ve bu bende bir müddet korku yarattı. Filmde oldukça fazla diyaloğa yer vermek belki de tehlikeli olabilecek bir sonuç çıkartabilirdi ancak ben bunu bu kez denemek istedim" dedi.
Uzun diyalog içeren filmin başarılı olması için profesyonel iyi oyuncularla çalışılması gerektiğinin kaydeden Ceylan, "İyi oyuncular, uzun diyalogların hakkını daha iyi veriyor, ben de diyaloglara sadık kalınması için buna uygun olarak bir oyuncu kadrosu çalışmayı tercih ettim" ifadesini kullandı.
Bir soru üzerine Ceylan, sinemacının görevinin gazetecilik yapmak olmadığını bir kez daha yineledi ve şunları söyledi:
"Ülkeler arası kültür ve davranışlar açısından farklılar olabiliyor. Örneğin Japonya'da insanlar kendi sorumlulukları yüzünden ölümlere varan hataların ardından istifa edebilir. Türkiye'de biz bunu yapmıyoruz. Bizim sinemacı olarak belki görevimiz, insanlara onur, gurur ve vicdan gibi kavramları daha fazla enjekte edebilmek, insanın iç ruhunu işlemek."
Sosyal reflekslerle film yapmak istemediğini tekrarlayan Ceylan, "Ben insan ruhunu anlamayı ve anlatmayı tercih ediyorum" dedi.
Kapodokya'da film çekmenin kendisinin özel tercihi olmadığını belirten Ceylan, şart ve koşullar yüzünden bu bölgede çekim yapma kararı aldıklarını söyledi.
Ceylan, bir soru üzerine, senaryoyu birlikte yazdığı eşi Ebru Ceylan'ın, film konusunda yaptıkları aile içi tartışmaların senaryodaki diyalogların gelişmesine önemli katkı verdiğini kaydetti. - Ankara