62. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde İki Yeni Film Gösterildi

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

62'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Kesilmiş Bir Ağaç Gibi' ve 'Noir' filmlerinin gösterimi yapıldı. Yönetmenler, seyircilerin sorularını yanıtladı ve filmlerin temaları hakkında bilgi verdi.

(ANTALYA) - 62'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nın iki yapımı "Kesilmiş Bir Ağaç Gibi" ve "Noir" filmlerini seyirciyle buluşturdu. Film ekipleri, gösterim sonrasında seyircilerin sorularını yanıtladı.

62'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'ndan iki konuk ağırladı. Tunç Davut'un yönettiği "Kesilmiş Bir Ağaç Gibi" ve Ragıp Ergün'ün yönettiği "Noir" beyazperdede seyirciyle buluştu.

Orta sınıf ailenin çöküşü

"Kesilmiş Bir Ağaç Gibi"nin AKM Aspendos Salonu'ndaki gösteriminin ardından gerçekleşen söyleşide; yönetmen Tunç Davut, yapımcı-senarist Sinem Altındağ, ortak yapımcı Can Yılmazer, oyuncular Feyyaz Duman, Selen Kurtaran, Dilan Düzgüner, Muttalip Müjdeci ve Muhammed Muhammed, seyircilerden gelen soruları yanıtladı.

Yönetmen Davut, filmin konusuna bir haberde rastladığını belirterek, "Senaryoyu çalışırken göçmenlere ve toplumsal yapıya bakma ihtiyacı hissettik. Böylece öykü; aile ilişkileri, ötekileşme, toplumsal yapı, sınıfsal ayrımlar ve vicdan üzerine şekillenmeye başladı ve yaşlı bir adamın vicdani hesaplaşmasını, çöken orta sınıf aile yapısını anlatmaya çalıştık" dedi.

"Noir" ise yönetmen Ragıp Ergün'ün sanata ve kadın cinayetlerine ilişkin özgün bir söz söyleme çabasını anlattı. Filmin AKM Aspendos Salonu'ndaki gösteriminin ardından gerçekleşen söyleşiye; yönetmen Ragıp Ergün, yapımcı Özlem Öçalmaz, oyuncular Cansel Elçin, Nazan Bayazıt, Erol Babaoğlu, Ceren Köse, Ece Gökçen ve Mesut Toprakaran katıldı.

"Kadın cinayetleri stilize edilecek konu değil"

"Tek tercihim vardı; zamana çentik atmak" diyen yönetmen Ergün, "Sanatın, bir şekilde, zamanın ruhuna bir imza ya da bir işaret koyması gerektiğine inanıyorum. Noir'daki bu tercihte şu arayış vardı: Sinema mı 'entertainment' mı yapacağım? Yoksa zamana bir çentik atıp yoluma devam mı edeceğim? İkinciyi seçtim. Çünkü kadın cinayetleri de bu kadar azımsanacak, stilize edilecek bir konu değil" diye konuştu.

Kaynak: ANKA / Güncel
title