Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti! Müdür hakkında suç duyurusu

6. Uluslararası Anadolu İnanç Önderleri Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cem Vakfı Kurucu ve Genel Başkanı Prof. Dr. Doğan: ''Devletin, inançlar karşısında tarafsız olması ve inançlara eşit muamele yapması gerekir" ''Genel bütçeden din hizmetlerine pay ayrılaca...

Cem Vakfı Kurucu ve Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, devletin, inançlar karşısında tarafsız olması ve inançlara eşit muamele yapması gerektiğini belirterek, "Genel bütçeden din hizmetlerine pay ayrılacaksa bu pay tüm inanç grupları arasında adaletle hakça paylaştırılmalıdır" dedi.

Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen 6. Uluslararası Anadolu İnanç Önderleri Toplantısı'nda konuşan Doğan, 18 ülkeden inanç önderinin katılımıyla yapılan toplantının, kardeşliğe, sevgiye ve barışa vesile olması temennisinde bulundu.

Doğan, toplantının amacına ilişkin olarak, "Ehl-i Beyt'in, Kur'an-ı Kerim anlayışını, yaradılış felsefesini, doğru ve riyasız bir şekilde insanlara ulaştırmak için şehadet şerbetini içmekten geri kalmayanların yolunu ifade eden 'Alevi İslam'ı, İslam'ın özünü, Avrupa, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Doğu'dan gelen dede, baba ve kamil insanlarla konuşacağız" ifadesini kullandı.

Gündeme ve bölgede yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doğan, yanlış politikalar sonucu her tarafı hasımlarla çevrili bir coğrafyada yer alındığını kaydetti.

"Bu coğrafyada birçok din, inanç, kültür yan yana içiçe barış içinde yaşadı" diyen Doğan, bu barışın laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti hedefinin bir sonucu olduğunu bildirdi.

İntihar saldırılarıyla masum insanları öldüren, kılıçla bir insanın başını keserek ciğerini yiyen bir zihniyetin İslam ile hiçbir ilgisinin olamayacağını vurgulayan Doğan, "İslam, gerçekten Tanrı aşkına baş kesip, insan eti yemek midir? diye sordu.

Allah için gönülleri fethetmenin cihat olduğuna dikkati çeken Doğan, meşru müdafaa hali hariç Allah'ın verdiği canı ancak yine Allah'ın alabileceğini söyledi.

Doğan, ülkenin asli unsurları olarak Alevilerin hak ve hukuklarının yeni Anayasa'da yer almasının bir talepten öte toplumsal barış adına bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

"İnançlar karşısında eşit olunmalı"

Türkiye'deki her kesimin inançlarını özgürce yaşayabilmeleri için gerçek laik ve demokrasinin şart olduğunu anlatan Doğan, "Devletin, inançlar karşısında tarafsız olması ve inançlara eşit muamele yapması gerekir. Bugünkü uygulamada gördüğümüz gibi herkesten vergi toplayıp, yalnız Sünni İslam'ı temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığına her yıl milyarlarca dolar tahsis etmek ahlaksızca bir uygulamadır. Böyle bir rezaletin yaşanmasına göz yumanlar ya da göz göre göre devam edenler, toplumun beraberliğine, birliğine ihanet içindedirler" diye konuştu.

Mevcut uygulamanın kin ve nefret ortamına zemin hazırladığını ifade eden Doğan, "Bu çarpık ve çağ dışı devlet anlayışı yeni Anayasa ile yeniden düzenlenmeli. Genel bütçeden din hizmetlerine pay ayrılacaksa bu pay tüm inanç grupları arasında adaletle hakça paylaştırılmalıdır" dedi.

İslam anlayışında kafalara ve gönüllere hitap etmenin önemli bir konu olduğunu kaydeden Doğan, "Kur'an emirlerini gözardı etmeden, zorlama olmaksızın gönüllere ve kafalara hitap etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Doğan, Anadolu'da bin yılı aşkın süredir birlikte yaşayan inanç grupları arasında kin ve nefrete neden olabilecek söylem ve eylemlerden kaçınılması gerektiğini bildirdi.

Türkiye'de Alevi ve Kürt sorununun çözümüne yönelik çalışmaları desteklediğini anlatan Doğan, toplumsal barış adına "Akil İnsanlar" içinde ve "Cami-Cemevi" projesinde yer aldığını ifade etti.

İzzettin Doğan, Türkiye'deki inanç gruplarının birbirlerini tanımasını istemeyenler olduğunu belirterek, "Alevi İslam anlayışını gönülden ve aklıyla benimsemiş birisi olarak barış neredeyse ben oradayım, savaş neredeyse ben orada yokum" dedi.

Laikliğin doğru ve yeniden tanımlanması gerektiğini dile getiren Doğan, "Laiklik, sadece inançlar karşısında tarafsız olmak değil, aynı zamanda inançlara eşit muamele yapmaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Doğan, toplantının, Türkiye'de ve katılımcıların kendi ülkelerinde kardeşlik, barış ve dostluğu pekiştirmesi dileğini yineledi.

"Aynı geminin yolcusuyuz"

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz de Türkiye'de toplumun farklı inanç ve düşüncelere sahip olduğunu, ancak herkesin aynı gemide yolculuk ettiğinin de bilinmesi gerektiğini söyledi.

Özgündüz, "Birlikte yaşamak, bu ülkenin külfetini beraber taşımak ve nimetini beraber paylaşmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız" diye konuştu.

Tüm inanç kesimlerine eşit muamele edilmesi gerektiğini vurgulayan Özgündüz, "Ülkede herkes kendisini eşit görsün. Dairelerde, okullarda, üniversitelerde, bürokraside, parlamentoda, kabinede bunu görsün. Türkiye bu ayıptan kurtulsun, biz eşit vatandaşsak her yerde eşitliğimizi yaşamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Özgündüz, yeni Anayasa'da adalet, özgürlük ve eşitliğin esas alınmasının herkesi mutlu edeceğini dile getirdi.

Bu toprakları Türk ve İslam yurdu yapanların nesilleri olduklarına dikkati çeken Özgündüz, "Bu ülke bizim. Yabancılık hissedenler istedikleri yere gidebilir" dedi.

Birlik, beraberlik, barış ve huzur için tehdit oluşturan vahhabi, selefi, tekfirci gibi aşırı gruplara Türkiye'de yer olmadığını belirten Özgündüz, bölgede yaşananlara ilişkin olarak da "Türkiye'de millet olarak adam eti yiyenlerin dostu değiliz. 80 ülkeden gelip komşumuzun evini yıkanların dostu değiliz. Türkiye, Muaviye'nin anası Hinde gibi insan ciğeri yiyen vahşi, canavar, çakalların ülkesi olamaz" şeklinde konuştu.

Özgündüz, bugüne kadar Ehl-i Beyt sevdasını bu millete aşılayan, nakış nakış işleyen büyük erenleri, dedeleri, babaları saygıyla selamladığını belirtti, "Ehl-i Beyt sevdası Muhammed Mustafa'nın ücretidir, unutmayın" vurgusunu yaptı.

"Aşura Günü Halkalı'da olacağız"

Muharrem ayının yaklaştığını, ülkenin dört bir yanında yasa girileceğini belirten Özgündüz, "Peygamber ile ağlayacak, Peygamber ile güleceğiz, Peygamber ile sevinecek, Peygamber ile üzüleceğiz. Biz, İslam'ı böyle anlıyoruz" dedi.

Özgündüz, İmam Hüseyin ve sahabesinin Kerbela'da şehit edilişleri nedeniyle Aşura Günü Halkalı'da bir araya gelineceğini ve herkesin davetli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Ehl-i Beyt sevdasında birleştiğini, Muhammed Mustafa ve Ehl-i Beyti'nin sevgisinin halkın genlerine nakış nakış işlendiğini vurgulayan Özgündüz, "Allah, birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin" diye dua etti.

Cem Vakfı tarafından düzenlenen toplantıya Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Macaristan, Kazakistan, Arnavutluk, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan, Azerbaycan, İran, Makedonya, Karadağ, Bosna-Hersek, Başkurdistan, Altay ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden inanç önderleri katılıyor.

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da katıldığı toplantı, gün boyu sürecek.

Toplantıda, dünya genelinde Alevi İslam anlayışına mensup insanların sorunları, talepleri ve beklentileri konularında görüşler dile getiriliyor.

Bu arada toplantıda, Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ı konuşmaya başladığı sırada protesto eden bir kişi salondan çıkarıldı. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title