"6. Uluslararası Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması" ödülleri sahiplerini buldu (2)
Siyer Vakfı tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle bu yıl altıncı kez gerçekleştirilen "Uluslararası Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nın ödülleri törenle sahiplerini buldu.
Siyer Vakfı tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle bu yıl altıncı kez gerçekleştirilen "Uluslararası Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nın ödülleri törenle sahiplerini buldu.
Esenler Belediyesinin katkılarıyla Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi'nde yapılan törene, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında sınırlı sayıda davetli katıldı.
Törene konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Siyer Vakfı'nın yarışmayla birlikte ortaya koyduğu sinema alanındaki vizyonunu takdir ettiğini dile getirerek, kısa filmleri her zaman önemsediğini ve desteklediğini söyledi.
Demircan, sinemanın tüm sanat dallarını kuşatan bir alan olduğunu belirterek, "Son yüzyılın kültür aktarımındaki en kıymetli araç sinemadır. Çünkü içinde hem tiyatroyu hem kurguyu hem şiiri hem de edebiyatı barındırıyor. Yani kültür hayatımızı gelecek nesillere aktarma noktasında en etkili araç sinemadır." dedi.
Yarışmanın bu yılki "Aile" temasına da değinen Demircan, şunları kaydetti:
"Festivale katılan her film, evden aleme bir yol açarak ya da alemden eve bir yol bırakarak bugün bir araya gelmemize vesile oldu. Katılımcılar kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerinde, aynı zamanda yazdıkları senaryolarla aileyi anlattılar. Aslında hayatı anlattılar. Zira aile hayatın kendisidir. Yarışmanın bu yılki teması da bu anlamda hayatın bamtelidir, hayatımızın notalarıdır. Bu notalardan çok güzel müzikler çıktığına şüphe yok. Zira her yapımcı, senarist, yönetmen, her film sevdalısı mutlaka ya evlattır ya çocuktur ya annedir ya babadır, bir ailenin parçasıdır. Bu yıl yarışmaya katılan eserler, en iyi bildiğimiz yerden olan sorunlara cevaplar verecek. Bütün katılımcı arkadaşları en içten duygularımla tebrik ediyorum."
"Sinemanın cihat olduğuna inananlardanım"
Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım da yarışmayı gelecek yıl daha kapsamlı bir hale getirerek, Fidan Sanat Merkezi adı altında düzenleyeceklerini ifade etti.
Yarışmanın bu yıl altıncı kez gerçekleştirilmesine rağmen alanda halen ısınma turlarında olduklarını aktaran Yıldırım, "Ümit ediyorum ki buradaki gayret ve çalışmalar, çok güzel hizmetlere vesile olacak. Biz bu hizmeti 6 yıldır Siyer Vakfı çatısı altında yürüttük. İlk bu yola çıktığımızda 'Hocam senin ne işin var sinemada' diyenler vardı. Halen de var. Ama ben bu işin bir cihat olduğuna inananlardanım ve gerçekten bu çağda İslam adına bir şeyler söylenecekse bu anlamda en güçlü alanlardan birisinin sinema olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
Yıldırım, konuşmasında İslam medeniyetinin övülmeye değil, temsil edilmeye ihtiyacı olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu temsiliyette bir zafiyet yaşadığımız hepimizin malumu. Biz Siyer Vakfıyız, siyerle uğraşıyoruz. Allah Resulünün hayatını anlatan çok kıymetli eserlerimiz de var. Ama ne yazık ki, Efendimizi hep savaşlarla anlatıyoruz. Rahmetli Mustafa Akkad'ın yapılmış filmi de Bedir'le başladı, sonu savaşlarla bitti. İslam medeniyetinin başka şeylerle anlatılması gerekir. Allah Resulü, 10 yıllık Medine'deki hayatında bir medeniyet inşa etti. Biz o medeniyeti anlamak durumundayız ve bu çağa da o medeniyeti taşımak durumundayız."
"Uluslararası Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması" gelecek yıl festivale dönüşecek
Yarışmanın koordinatörü Cemil Nazlı da bu yılki etkinliği gerçekleştirmekte oldukça zorlandıklarını ve gelecek yıl "Uluslararası Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması"nın yedincisini festival olarak gerçekleştireceklerine dikkati çekerek, "Sanat şu anda hem ülkemizde hem de dünyada en zor sürecini yaşıyor. Ülkemizin sanatçılarının da bu süreçten çok olumsuz etkilendiğini müşahede ediyoruz. Tam da bu yüzden şartlar ne olursa olsun, sanatın insanı, aileyi, toplumu motive edici, mutlu edici, iyileştirici potansiyelinin olduğunu göstermek istedik." ifadelerini kullandı.
Programda ayrıca Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da bir konuşma yaptı.
Bu yılki yarışmaya 574 eser başvuru yaptı
Bu yıl "Aile" teması ile düzenlenen yarışmada, ulusal ve uluslararası olmak üzere kurmaca, belgesel, senaryo ve animasyon kategorilerinde 8 esere ödül verildi. Toplam 63 ülkeden 574 eserin başvuru yaptığı yarışmada, 100 bin Türk lirası değerinde ödül dağıtıldı.
Yarışmanın "Ulusal" bölümünde "En İyi Kısa Kurmaca Film" ödülü Kasım Ördek'in "Yağmur Olup Şehre Düşüyorum", "En İyi Kısa Belgesel Film" ödülü Taha Ovacı'nın "Yeni Baştan", "Ulusal En İyi Kısa Senaryo" ödülü Nuri Cihan Özdoğan'ın "Cemre" ve "Ulusal Animasyon Jüri Özel Yapım Destek Ödülü" Mehmet Akif Güler'in "Baca" adlı yapımına verildi.
Yarışmanın uluslararası bölümünde ise "En İyi Kısa Kurmaca Film" ödülüne Çek Cumhuriyeti'nden Demet Derelioğlu'nun "Lunchbox" filmi, "En İyi Kısa Belgesel Film" ödülüne İran'dan Mohammadbagher Shahin'in "Malekia" adlı yapımı, "En İyi Animasyon" ödülüne ABD'den Zhie Yang Wenjie Wu-Han Chen'in "Renaidance" adlı filmi ve "En İyi Kısa Senaryo" ödülüne ise İtalya'dan Giorgio Marconi'nin "Code Name Red Crow" adlı yapımı değer görüldü.
Törende bu yıl yönetmen Ahmet Uluçay'a ithafen hazırlanan "Onur Ödülü", Uluçay'ın yaşadığı her yıla karşılık gelecek şekilde 54 fidan dikimi şeklinde takdim edildi. Ödülü, Uluçay ailesi adına yönetmen Nuray Kayacan aldı.
Programda ayrıca yeni tip koronavirüs salgını döneminde büyük fedakarlık gösteren sağlıkçılara ithafen Biruni Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aytekin Coşkun'a da bir plaket takdim edildi.