6 Kişiye Can Olan Tuğba'nın Ablasından 'Adelet Yerini Bulsun' İsyanı
BURSA'da organlarıyla 6 kişiye can ve ışık olan 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç'in ölmeden önce sezaryenle alınan 8 aylık bebeğinin sağlık durumu her geçen gün iyiye giderken, ailesi kazaya neden olan otobüs şoförünün tutuklanmamasına sosyal medyadan tepki gösterdi.
BURSA'da organlarıyla 6 kişiye can ve ışık olan 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç'in ölmeden önce sezaryenle alınan 8 aylık bebeğinin sağlık durumu her geçen gün iyiye giderken, ailesi kazaya neden olan otobüs şoförünün tutuklanmamasına sosyal medyadan tepki gösterdi. 'Benim kardeşim öldü' başlıklı yazı paylaşan Tuğba Dilmeç'in ablası Ebru Dilmeç Dalkır, "Tuğba'mın hiçbir önemi yok o zaman sayesinde hayata tutunan 6 can ve hiç göremediği, kucağına alamadığı bebeği için adalet istiyorum" dedi.
Merkez Yıldırım İlçesi Namazgah Mahallesi'nde oturan 8 aylık hamile 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç, 10 Ekim'de evinden tatlı almak için yürüyerek pastaneye gittiği sırada S.K. yönetimindeki 16 YT 157 plakalı otobüsün çarpması sonucu ağır yaralandı. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Tuğba Dilmaç ameliyata alındı. Beyin cerrahı ve kadın doğum doktorunun birlikte girdiği ameliyatta bebek, sezaryenle anne karnından alındı. 14 Ekim'de Beyin ölümü gerçekleştikten sonra vasiyeti gereği kalp, karaciğer, 2 böbrek ve korneaları alınan ve 6 hastaya umut olan Tuğba Dilmeç, 16 Ekim Pazar günü gözyaşları arasında toprağa verildi.
Tuğba Dilmeç'in adını doğmadan koyduğu ve mama ile beslenemeyen Kaan bebek için yapılan anne sütü bağışı çağrısı, büyük ilgi gördü. Sosyal medyaya da yansıyan çağrılar sayesinde bir günde yüzlerce anne Şevket Yılmaz Hastanesi'ne gelerek süt bağışında bulundu.
Kaan bebeğin sağlık durumu iyiye giderken, ablası Ebru Dilmeç Dalkır, sosyal medya hesabından Tuğba Dilmeç ve ailenin diğer üyeleriyle birlikte çektirdiği fotoğrafla birlikte sitem dolu bir mesaj yayınladı.
'Benim kardeşim öldü' başlıklı yazıda, kazayı anlatan Dalkır, kardeşini kaza günü saat 15.30'da gördüğünde, sağlıklı mutlu, huzurlu olduğunu ve bebeğini kucağına almaktan başka bir hayali olmadığını ifade etti. Kardeşini, "Çok naifti Tuğba hep kırılgandı, insanları, hayvanları, çocukları, kim ve nasıl olduğuna bakmadan severdi, inanır, güvenirdi. Öyle ki yaşasaydı hayata geri dönebilseydi onu öldüren S.K.'yı da anlamaya gayret ederdi" sözleriyle anlatan Ebru Dilmeç Dalkır, şöyle devam etti:
"Kardeşim öleli günler oldu. Arkasında, yeni doğan yoğun bakımında bir can bıraktı. Yetmedi daha fazlasını yaptı bebeğinin yanında altı insana daha can oldu... Tuğba'nın yerinde olsaydınız benim hakkımı kim koruyacak diye sormaz mıydınız? Adaleti sağlamak için, insanlara bakın biri beni öldürdü bebeğimi annesiniz bıraktı, beni 35 yaşında hayattan kopardı, ben 7 insan için hayattan vazgeçtim. Ama siz Hakimler, Savcılar, Polisler, Süleyman Kılıç'ı bir gün bile sıcak yatağından koparmadınız. 16 gün önce bizim hayatımız değişti. Kardeşsiz kaldık. İnsanın Kardeşi ölür mü ? Benim kardeşim öldü."
Dalkır, verilecek hiçbir cezanın kalbindeki acıyı dindirmeyeceğini, özlemi gidermeyeceğini de ifade ederek, "Kardeşsiz kalmak yolsuz kalmakmış. Ben yolumu kaybettim. İstesem de artık gitmek istediğim yere gidemiyorum. sarılamadan, koklayamadan, huzura giden yola nerden dönülür artık bilmiyorum. Sadece nefes almak, alabilmek için adalet istiyorum" sözlerini yazdı.
Polis tutanaklarında kusurlu olan otobüs şoförü S.K.'nın ikinci kez ölümlü kazaya neden olmasına rağmen sıcak yatağından bir gece bile ayrı kalmadığını belirten Dalkır, şöyle devam etti:
"Akşam yemeklerini ailesi ve çocuklarıyla afiyetle yedi. Mışıl mışıl uyudu tatlı rüyalar gördü. Benimse kardeşim sadece 35 yaşında 8 aylık hamile yaya kaldırımında bekliyordu ama S.K. tarafından öldürüldü. Kendisi ölürken organ bağışı yaparak 6 insana can verdi. Madem ölümün, hayat karşısında kıymeti yok. O zaman yaşayan 6 insan için adalet istiyorum. Benim kardeşim öldü. Tamam, madem küçücük masum Tuğba'mın hiç bir önemi yok o zaman sayesinde hayata tutunan 6 can ve hiç göremediği, kucağına alamadığı bebeği için adalet istiyorum. Ne olur adalet bu kez olsun. S.K. da bir kez olsun aldığı iki can için, anne kokusu nedir hiç bilmeyecek yeni doğan yoğun bakım servisinde yatan Kaan bebek için bir an olsun kendisini toprağın altında hissetsin. Benim kardeşim öldü.Ne olur adalet olsun..."
- Bursa