"6. Heritage İstanbul" 11 Mayıs'ta başlayacak
Koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve teknoloji fuarı "6. Heritage İstanbul", Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda, 11-13 Mayıs'ta gerçekleştirilecek.
Koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve teknoloji fuarı "6. Heritage İstanbul", Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda, 11-13 Mayıs'ta gerçekleştirilecek.?
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan, 2015'teki ilk fuardan bugüne organizasyonun gelişerek uluslararası bir marka haline geldiğini söyledi.
Akan etkinliğin, alanında Avrupa'nın öne çıkan fuarları arasında yer aldığını vurgulayarak, "Her sene artan bu ilgi, gerek metrekare büyüklüğü olarak gerekse katılımcı düzeyinde dünyadaki önemli kültür fuarlarından biri haline gelmemizi sağladı." ifadesini kullandı.
Etkinliğin "Geçmişe gelecek sağlamak" mottosuyla organize edildiğini ve sektöre yönelik ünik bir platform olduğunu dile getiren Akan, "Heritage İstanbul, konferansları ile sektörün önemli gelişmeleri ve oluşumlarını tartışmak, fuarı ile ülkemizde alanlarında uzman kuruluşların katılımıyla kültür mirası üzerine dünyada gelişen trendler, güncel sistemler ve teknolojileri tanıtmak için 2015 yılından bu yana sizlerle birlikte yol alıyor." dedi.
Osman Murat Akan, etkinliğin müzecilik, arkeoloji restorasyon ve kütüphanecilik sektörlerini biraya getirmesinin yanı sıra uluslararası aktörleri de Türkiye'de ağırladığına dikkati çekti. Fuarda, 33 uluslararası ve 100'den fazla ulusal katılımcı firmaya ek, tüm sektörel sivil toplum kuruluşlarını bir çatıda topladığını kaydeden Akan, 7 binden fazla ziyaretçi ağırlandığına dikkati çekti.
"Sürdürülebilirlik kavramı, Vakıflar için bir gelenektir"
İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi de alanında uzman pek çok kurum, kuruluş ve firmanın etkinlikte buluşmasının kültürel mirasa duyarlılık açısından oldukça yüksek bir değer ifade ettiğini söyledi.
Kültürel miras denilince ilk akla gelen kurumlardan birinin Vakıflar olduğuna işaret eden Çelebi, var olduğundan bu yana kamusal hizmetin insanlara ulaştırılmasını, anıtların inşa edilmesini ve korunmasını sağlayan vakıfların, kentlerin tarihi ve kültürel kimliğinin oluşmasında da önemli rol oynadığını aktardı.
Çelebi, vakıfların binlerce taşınır ve taşınmaz kültür varlığını İstanbul'a miras bıraktığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu durum kuşkusuz günümüze ulaşan mirası yaşatmak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak misyonu ile hareket eden Vakıflar Genel Müdürlüğünü bu kültürün taşıyıcısı olarak da onurlandırmaktadır. Bugün modern bir kavram olarak kullanılan sürdürülebilirlik kavramı Vakıflar için bir gelenektir. Esas olan vakfın devamlılığıdır. Bu devamlılığın, yapıların korunmasının yanı sıra ilginin de korunarak, gelecek nesillere aktarılmasıyla sağlanabileceğinin bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmekteyiz."
Vakıfların geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi yaptığını sözlerine ekleyen Çelebi, yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
"Ayasofya'ya gelebilecek her türlü zararın önüne geçeriz"
Hayrullah Çelebi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde bir kapının tahrip edildiğine dair sosyal medyada yapılan paylaşımlara ilişkin yöneltilen bir soru üzerine, konuyu yakından takip ettiklerini aktardı.
Caminin 24 saat açık olduğunu ve her gün binlerce kişi tarafından ziyaret edildiğini vurgulayan Çelebi, "Ayasofya'da her noktayı gören, 170 kameradan oluşan sistemimiz var. Bu kameralar hem insan geçişini sayıyor hem de kameralar sayesinde en ufak ayrıntısına kadar hem içeriyi hem dışarıyı izleyebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Çelebi, konservasyon ekibinin gerekli müdahaleyi yapacağını ve tahribatın giderileceğini dile getirerek, "Ayasofya bizim göz bebeğimiz. Ayasofya'ya gelebilecek her türlü zararı tabii ki kabul edemeyiz ve bunun önüne geçeriz." diye konuştu.
Farklı inanç gruplarından pek çok insanın Ayasofya'da bazı girişimlerde bulunduklarını kaydeden Çelebi, kameralardan tespit edilen davranışlara engel olunduğunu, ibadet ve ziyaretlerin aynı anda yapıldığı camide güvenlik görevlileriyle polislerin hassasiyet gösterdiğinin altını çizdi.
"Kültür, geçmişle bağlantı açısından önemli"
Arkeolog Nezih Başgelen, geçmişle bağlantı ve yaşanan zamanın ruhuna uygun değerler içermesi açısından kültürün önemli olduğunu belirterek, "İlk fuardan itibaren kültürel sektörler, bu fuarın yapılmasına olanak verecek dinamiklerin gelişmesi açısından, yaşanan olumsuzluklara rağmen çok ilginç, pozitif bir gelişme sergiledi." dedi.
Fuarın ulusal ölçekte ve uluslararası alanda ciddi bir katılım portföyüne ulaştığını söyleyen Başgelen, ülke gerçeklerine hizmet eden ve geleceği aydınlatan böyle bir oluşumda yer aldığı için onur duyduğunu kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ali Şafak Özdemir? ise Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı'nı temsilen toplantıda bulunduğunu aktardı.
Kütüphanecilik başlığında Heritage İstanbul'da yapacakları çalışmalardan bahseden Özdemir, "Türkiye'de kültürel mirasla ilgili birbirinden değerli kurumları bir araya getiren, kültürel miras bilincinin artmasını görev edinen Heritage İstanbul'un bir paydaşı olmaktan mutluluk duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu fuarların bir bilinçlenme merkezi olduğunu düşünüyorum"
Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, bir akademisyen ve sanatçı olarak sanatın belli merkezlerde kalmasını doğru bulmadığını, sanatın insanın olduğu her yere gitmesi gerektiğini ifade etti.
Söylenen güzel sözlerin, araştırmaların ve teknolojik gelişmelerin yanında, toplumun bilinçlendirilmesinin de önemli olduğuna dikkati çeken Koçan, şöyle konuştu:
"Uzmanlarımız, bazı konularda son derece yüksek derece birikime sahip ve çok anlamlı işler yapıyor. Fakat o yaptığımız şeyi topluma ne kadar anlatıyoruz ve toplumun bu konuda bilinçlenmesini ne kadar sağlıyoruz? Ben bu fuarların bir bilinçlenme merkezi olduğunu düşünüyorum."
TG Expo Fuarcılık tarafından düzenlenen etkinliğe destek veren kurumlar arasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İBB ve Marmara Belediyeler Birliği yer aldı.
Fuarla eş zamanlı olarak arkeolog, restoratör, konservatör, mimar ve müzecilerden oluşan 100'ü aşkın konuşmacının yer alacağı 48 oturum yapılacak.
Etkinlik, İtalya, Belçika, İsveç, Nijerya, Hollanda, Almanya ve İspanya'nın da arasında bulunduğu ülkelerden katılımcıları ağırlayacak.