6 bin öğrenci Erkan'lı olmak için yarıştı
Eğitim alanındaki yatırımları ve yenilikçi uygulamalarıyla öğrencileri geleceğe hazırlayan Erkan Okulları'nın bursluluk sınavında yaklaşık 6 bin öğrenci, Erkan ailesinin bir ferdi olmak için ter döktü.
Çocuklar içeride, aileleri dışarıda büyük heyecan yaşadı
Bilimle büyüyen, eğitimli ve donanımlı bireyler yetiştirme hedefiyle çıktığı yolda, hedefine emin adımlarla ilerleyen Erkan Okulları, her yıl düzenlediği bursluluk sınavını bu yıl 25-26 Mart 2017 tarihlerinde gerçekleştirdi. Erkan Okulları'nın burs imkânından yararlanmak için yaklaşık 6 bin öğrenci sınava girdi. Öğrenciler, aileleri ile birlikte sınav saatinden önce Erkan Koleji kampüsünde olurken, okul yolunda uzun araç kuyrukları oluştu.
3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9'uncu sınıf öğrencilerinin katıldığı sınavda, sınavın başlamasıyla birlikte öğrenciler büyük bir konsantrasyon içerisinde soruları cevaplarken, onları bekleyen velileri ise dışarıda büyük heyecan yaşadı.
ÖĞRENCİLER SINAVDA, VELİLER SEMİNERDE
Erkan Koleji'nde 2 gün süren bursluluk sınavı sırasında, veliler için de okulun konferans salonunda seminer düzenlendi.
Yaprak Psikiyatri Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilen ilk günkü seminerde Psikolog Göksu Termaç, "Başarıyı Etkileyen Faktörler ve Anne-Babanın Tutumu" konulu bir sunum yaptı. Termaç, "Utandırdığımız çocuklar utandırmayı öğrenir, şiddet gösterdiğimiz çocuklar akranlarına şiddet göstermeyi, sevgi gösterdiğimiz çocuklar da sevgi ile davranmayı öğrenir. Sonuçta biz ne verirsek çocuktan onu alırız" dedi.
Ebeveynlerin çocuklarını dinlemesi ve onların fikirlerine saygı göstermesi gerektiğinin altını çizen Termaç, "Birlikte kararlar alabiliyorsak, çocuğumuz da sorumluluk alan ve bizleri üzmeyen bir çocuk olacaktır. Her yaptığına karışıyor, bir kulp buluyor ve azarlıyorsak sürekli azarlamak zorunda olduğumuz bir çocuğumuz olacaktır" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUĞA ARKADAŞINI ÖRNEK GÖSTERMEYİN"
İkinci gün gerçekleştirilen seminerde konuşan Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul ise, şunları söyledi:
"Çocuklarımız ergenlik döneminde birçok davranış değişikliği gösterebiliyorlar. Bakıyorsunuz bir anda öfkeli, sinirli olabiliyorlar. Gençlerin en büyük özelliği ruhsal hallerinin çok çabuk değişmesi. O yüzden onlarla çok fazla çatışmalara girilmemesi gerekiyor. 10 tane nasihat vereceksek bunu yapmayalım. Çünkü bizi dinlemezler. 1 tane nasihat verelim ama gerçekten önemli bir nasihat olsun. Ayrıca, bir de şunu söylemek istiyorum. Çocuğumuza başka bir arkadaşını örnek göstermeyelim. Biz onu örnek gösterdiğimiz zaman hem arkadaşından nefret ediyor hem de bir işe yaramıyor."
"SINAV KAYGISI BAŞARIYI ETKİLİYOR"
Öğrencilerde görülen sınav kayısına da dikkat çeken Yurdakul, "Çocuklarımızın bazıları sınava girdiğinde 10-15 dakika aklına hiçbir gelmiyor. Bildiklerini unutan, o kaygıyla bir soruya takılıp bütün sınavda onunla uğraşan gençleri görebiliyoruz. Mide, bağırsak rahatsızlıkları olabiliyor. Kusmalar olabiliyor. Elleri titriyor, nefes alamıyorlar. Yorgunluk, halsizlik isteksizlik oluyor. Sınav kaygısı, çalışkan çocukların kaygılarıdır. Çalışan, gayret gösteren, 'ya kazanamazsam' diye düşünen çocuklarımız bu kaygılar içerisine giriyor" dedi.