55 Yıldır Gramofon, Radyo ve Plaklara Hayat Veriyor
İzmir'de yaşayan 73 yaşındaki Üzeyir Gültekin, 55 yıldır eski gramofon, radyo ve pikaplara hayat veriyor.
İzmir'de yaşayan 73 yaşındaki Üzeyir Gültekin, 55 yıldır eski gramofon, radyo ve pikaplara hayat veriyor. Kanser, KOAH ve kalbinden rahatsızlıkları bulunan Gültekin, çocuğunun olmadığını ve mesleğini çocuğu olarak gördüğünü söyleyerek, "Bu meslek benim aşkım. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapacağım" dedi.
İzmirli 73 yaşındaki Üzeyir Gültekin, ilerleyen yaşına ve hastalıklarına rağmen mesleğinden kopamıyor. Kanser, KOAH ve kalbinden rahatsızlıkları bulunan Gültekin, mesleğinin kendisi için aşk olduğunu ifade etti. Çocukluğunda evde bulunan radyoda sesin nereden geldiğini merak etmesi ve annesinin radyonun içinde adamın kafası var demesi ile her şeyin başladığını ifade eden Gültekin, "Bir gün annem evde yokken arka kapağı açtım. Garip bir ses geldi. Sonra hemen kapağı kapattım. Radyo bozulmuş. Tabii daha sonra radyoyu yaptırdık ama bunlara olan merakım hiç bitmedi" diye konuştu.
Önceden kolejde eğitim aldığını ve mesleği için koleji dahi bıraktığını söyleyen Gültekin, mesleğe olan aşkından balayına bile gidemediğini ifade ederek, "Çok uğraşmamıza rağmen bizim hiç çocuğumuz olmadı. Olmadığı için de kendimi daha da çok bu işe bağladım. Bana ekmek verme, su verme, ilaçlarımı da verme. Hatta hiçbir şey verme, sadece işimi yapayım. Benim aklımda sadece işim var. Ölünceye kadar da böyle olacak. Benim aklımda sadece işim var, bu yaşadığım sürece böyle olacak" ifadelerini kullandı.
Emel Sayın müşterisi
Müşterileri arasında her kesimden insanın olduğunu söyleyen Gültekin, şöyle devam etti:
"Hakim müşterilerimiz de var, doktor olanlar da. Eskiye merakı olan gençlerimiz de geliyor. Türkiye'nin dört bir yanından gramofon, radyo ve pikap tamiri için benimle iletişime geçiyorlar. Tamir edip kargo ile geri gönderiyorum. Hiç unutamayacağım anılardan biri de Emel Sayın'ın pikapını tamir etmek oldu. Bir gün dükkanımın önüne bir taksi yanaştı. İçinden elinde pikapla biri indi ve dükkanıma girdi. Pikapta arıza olduğunu ve tamir ettirmek istediğini söyledi. Pikabı aldım, yanında da üç tane Emel Sayın'ın plağı vardı. 'Tamam yaparım ama bir plağı alırım' dedim. 'Hayır olmaz bu pikap ve plaklar Emel Sayın'ın, ben de onun menajeriyim. Emel Hanım bu pikabı Osman Yağmurdereli'nin programında kullanacak. Tamir için burayı önerdiler, o yüzden size getirdim' dedi. Bu benim için unutulmaz güzel anılardan biri. Bugüne geldim ama 20 senedir neredeyse hiç istirahat yok. İnsanın çalıştıkça çalışası geliyor. Mutlu oluyorum. Çalıştıkça işine daha çok aşık oluyor insan. Gramofonda 5 tane parça var, 6 tane değil. Bunu herkes yapar ama önemli olan orjinalliğini bozmadan yapabilmek. Ben burada bunu yapıyorum, orjinalliğini bozmuyorum. Yapmak istediğim iki şey var; biri kitap yazmak, diğeri de geçmişten günümüze gelen radyoları anlatan bir heykel yapmak. İnşallah yapacağım ikisini de."
Mesleğinde geçmiş ile bugünü de karşılaştıran Gültekin, "Eskiden yanımda bir sürü çalışan vardı, şimdi yok. Bu mesleği devam ettirecek çırak dahi yok benden sonra. Bir tane çırağım olsa, bu işi öğretsem çok güzel olurdu. Bir diğer konu da geçmişte yapılan ürünlerin kalitesi. 1924 yılında yapılan radyonun ibre ipi bile kopmamış ama günümüzde öyle değil maalesef. Ben o eski radyonun kapağını açınca o tarihi yaşıyorum. Gramofonun dişlisi bozuksa eğeleye eğeleye tamir ediyorum. Yaptıktan sonra diyorum ki 'ben yaşadığım sürece bir kuruş para vermeyeceksin buna.' Garanti veriyorum" diye konuştu. - İZMİR