53. Uluslararası Antalya Film Festivali
Yönetmen Yüksel Aksu, "Tribünler ile varoşa teslim olan, bana göre cıvık popüler sinema ile festivallere hapsolan bir sinema arasında kilitlenmiş bir durumdayız. Yönetmen ve sinemacı olarak alarm veriyorum.
Yönetmen Yüksel Aksu, "Tribünler ile varoşa teslim olan, bana göre cıvık popüler sinema ile festivallere hapsolan bir sinema arasında kilitlenmiş bir durumdayız. Yönetmen ve sinemacı olarak alarm veriyorum. Kanaat önderliğinin de bu karambolden, bu toz dumandan etkilendiğini düşünüyorum." dedi.
Yönetmen Aksu, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında, Cam Piramit Adrian Salonu'nda düzenlenen "Sinema sinemadır, sadece Arthouse değildir" konulu söyleşide, sinemaseverlerle buluştu.
Gençliğinde "Festival filmi, sanat sineması" denilen sinemaya, son 10 yıldır "Arthouse" denildiğini belirten Aksu, çağrışımının endüstri dışı sinema olduğunu ifade etti.
Türkiye'de hiç kimsenin gitmediği sinema filmine "Yüksek sanat", kalabalıkların gittiği sinema filmine ise "Demode ya da arkaik sanat" denildiğini anlatan Aksu, "Tribünler ile varoşa teslim olan, bana göre cıvık popüler sinema ile festivallere hapsolan bir sinema arasında kilitlenmiş bir durumdayız. Yönetmen ve sinemacı olarak alarm veriyorum. Kanaat önderliğinin de bu karambolden, bu toz dumandan etkilendiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Eskiden İstanbul Film Festivali'ne 200 bin bilet kesilirken, bugün festival filmlerini izleyenlerin sayısının 200-300'e düştüğünü aktaran Aksu, "Seyirci dostu olan film ve sinemaları ise 'tu kaka' yapan bir hegemonik bir sinema dünyası inşa bulmaya başladı. Tartışmanın tam da bu nokta da düğümlendiğini düşünüyorum." dedi.
Aksu, seyircinin izlediği filmlerin "Tu kaka" yapılmasının, seyircinin gitmediği filmlere ise "İyi filmler" denilmesinin hata olduğunu vurgulayarak, festivallerin de gişeye göre, vizyona çıkan filmleri bir şekilde almamayı tercih ettiğini kaydetti.
Dünya sinemasında iyi filmlerle ilgili üçüncü bir yol düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Yüksel Aksu, "Bağımsız sinema gibi görünen son 10 yılın Türkiye sineması, göbekten fonlara ve devlete bağlı. Kendi seyircisini, kanaat önderlerini bir şekilde örgütlemelidir." ifadesini kullandı.
Aksu, söyleşinin soru cevap bölümünde, festivallerin Türk sinemasının ileri götürüp götürmediği yönündeki soru üzerine, Türk sinemasını ileri götürmediğini savundu.
Festivallerde seçilen en iyi oyuncuların sadece baktığını, oynamadığını ileri süren Aksu, "Oyunculuğunun dramatik bir eğrisi yok. Batılı sessiz ağlar ama biz de anneler çığlık çığlığa ağlar ve ben bunu işlerim. Biz sinema yapıyoruz, doktora tezi yapmıyoruz. Sinema filmi ağlatır ve güldürür. Bu iki etkenin jürisi yoktur. Mesele ağlatmak ve gülmek değil, eserin sanatının yapılması." değerlendirmesinde bulundu.
Söyleşiye, yönetmen Osman Sınav, oyuncu Mehmet Aslantuğ ile çok sayıda sinemasever katıldı.