50 haneli Eskiçağa köyü her yağmurda aynı korkuyu yaşıyor
50 haneli Eskiçağa köyü her yağmurda aynı korkuyu yaşıyor -2014 yılında afet bölgesi ilan edilen köy 7 yıldır taşınmayı bekliyor -Eskiçağa köyü sakini Servet Bulut: "Yağmur yağdığında uyuyamıyoruz" -Eskiçağa Köyü Muhtarı Ramazan Karaduman: "Köyümüzün ikinci Bozkurt olmasını istemiyoruz"...
50 haneli Eskiçağa köyü her yağmurda aynı korkuyu yaşıyor
-2014 yılında afet bölgesi ilan edilen köy 7 yıldır taşınmayı bekliyor
-Eskiçağa köyü sakini Servet Bulut: "Yağmur yağdığında uyuyamıyoruz"
-Eskiçağa Köyü Muhtarı Ramazan Karaduman: "Köyümüzün ikinci Bozkurt olmasını istemiyoruz"
BOLU - Bolu'da, 2014 yılında yaşanan sel felaketinde afet bölgesi ilan edilen ve 7 yıldır taşınmayı bekleyen Eskiçağa köyünde yaşayanlar, her yağmurda aynı korkuyu yaşıyor. Köyün bir an önce taşınmasını isteyen muhtar Ramazan Karaduman, "Biz Eskiçağa köyünün ikinci bir Bozkurt olmamasını istiyoruz" dedi.
Edinilen bilgiye göre, Bolu'nun Yeniçağa ilçesine bağlı 300 nüfuslu Eskiçağa köyünde 2014 yılında şiddetli yağmur köyün içinden geçen derenin taşmasına sebep oldu. Derenin taşmasıyla birlikte köydeki evlerin büyük bir kısmı ve köyün üst yapısı tamamen zarar gördü. Yaşanan sel felaketinin yanı sıra köyün çevresindeki büyük kayalar da evlerin üzerine yuvarlanarak büyük zarara yol açtı. Yaşanan felaketlerin ardından hazırlanan raporda genel hayatı etkililik kararı çıkarılarak afet bölfesi ilan edilen Eskiçağa köyünün uygun bir yer bulunarak taşınmasına karar verildi. Alınan kararın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen taşınamayan köy sakinleri, Kastamonu'da yaşanan sel felaketinden sonra korkularının arttığını belirterek yetkililerden bir an önce adım atılmasını istedi.
Kayaların altında kalmaktan korkuyorlar
Köyde yaşayanların en büyük korkularından birisi de evlerin çevresinde bulunan büyük kayalar. Zamanla parçalara ayrılan ve yuvarlanan kayalar evlerde derin çatlaklara sebep oluyor. Kayalara yakın bölgede yaşayan vatandaşlar ise, kayaların yuvarlanmasını tahtalarla destek yaparak engellemeye çalışıyor.
"Yağmur yağdığında sırayla uyuyoruz"
Eskiçağa köyünde yaşayan Servet Bulut (70), yağmur yağdığında uyuyamadıklarını belirterek, "Yağmur yağdığında uyuyamıyoruz. Sırayla bekliyoruz yada yukarıdaki samanlığa gidiyoruz. Geçen sefer eşyaları tamamen taşıdık. Taşıyamadıklarımız kalıyor. Tamire götürdük. Makinelerin altları tamamen kumla doldu. Zorluk çok. Allah'a dua ediyoruz. Bize yardımcı olacak başkası varsa olsun. Bizim kararımız çıktı ama Bolu Valiliği'nden ilgilenen olmadı. Ama yarın birden geldiği zaman şimdi kesim de var. Kastamonu'daki gibi tomruklar köprüyü kapattığı zaman gelecek vuracak. Canımıza bir şey olmasın diyoruz ama yorgun oluyoruz. Köyde çalışıyoruz. 70 yaşımıza girdik, uyuyakalırız. Kayalar zaten bir kere geldi. Komşunun ahırına girdi. Kayalar daha sonra yeniden parçalandı. Ağaçları dayadığımız kayalar var. Onlar geldiğinde yine tehlike" diye konuştu.
"Bu köyün taşınması gerekiyor"
Eskiçağa Köyü muhtarı Ramazan Karaduman, köyün taşınması için 7 yıldır uygun bir yer bulunamadığını ifade ederek, "2014 yılının Haziran ayında burada büyük bir sel olayı yaşadık. Devasa bir sel oldu. İki köprünün arası tamamen taş ve toprakla doldu. Ondan sonra alt yapıyı bozduğu gibi bir çok evin yarısına kadar su doldu. Allah'tan sel gündüz oldu. Gece olsaydı can kaybı da olabilirdi. Bundan dolayı Devlet Su İşleri ve AFAD işbirliğiyle hazırlanan rapora istinaden bakanlar kurulu kararı çıktı. Hem kaya düşmesi olayı var hem de selden dolayı ikisini birleştirdiler ve genel hayatı etkililik hayatı çıktı. Köyün taşınmasıyla ilgili genel hayatı etkililik kararı çıkarılmış. Bu köyün taşınması gerekiyor. Buna rağmen 7 yıldır henüz bir kayda değer yol alamadık. Yer bulamıyorlar. Bu gerekçeyle köy taşınamıyor" dedi.
"150 kilogram yağmur burayı götürür"
Köyde yaşayanların son günlerde yaşanan sel felaketlerinden sonra daha da tedirgin olduklarını belirterek, "Son zamanda Kastamonu'da olan selden dolayı buradaki insanlar daha da tedirgin oldu. Biz Eskiçağa köyünün ikinci bir Bozkurt olmamasını istiyoruz. Çünkü burada her an yağmur yağarsa oradaki gibi metrekareye 400 kilogram değil de 100-150 kilogram düşerse burayı rahatlıkla götürür. İnsanlarımız yaşlı. Bu köyün en genç insanlarından birisi benim. Ben de 64 yaşındayım. Gece böyle bir şey olursa bu insanların kaçma şansı da yok. İkinci bir Kastamonu Bozkurt olayı yaşamayalım" şeklinde konuştu.