"5. Sabancı Topluluğu Denetim Günü" Düzenlendi
Beşinci Sabancı Topluluğu Denetim Günü, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş'ın katılımıyla Sabancı Center'da düzenlendi.
Beşinci Sabancı Topluluğu Denetim Günü, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş'ın katılımıyla Sabancı Center'da düzenlendi. "Değer Yaratan İç Denetim" konulu etkinlikte, Sabancı Topluluğu'nun iç denetim süreçleri, yeni uygulamaları ve farklı bakış açıları değerlendirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, şunları kaydetti: "Tam beş yıl önce Denetim Bölüm Başkanımız Bülent Bozdoğan, Topluluğumuzdaki iç denetim birimlerini bir araya getirip daha fazla değer yaratacak ve sinerji sağlayacak böyle bir yapıdan bahsettiğinde; bunun iyi bir fikir olduğunu, Topluluk genelinde iyi uygulamaların paylaşılması yoluyla bilginin ve uluslararası standartların yaygınlaştırılmasının çok faydalı olacağını söyledim. Memnuniyetle görüyorum ki, bugün bu hedef doğrultusunda başarılı çalışmalar yapılmakta. Zaman çok hızlı geçiyor, teknoloji müthiş bir süratle değişiyor, gelişiyor. Bu hızlı değişim içinde teknoloji; bir yandan iş ve özel hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan iş dünyasının maruz kaldığı riskleri de artırıyor, daha önemlisi çeşitlendiriyor. Örneğin, bilgi teknolojilerinin yeni kullanıma açıldığı yıllarda kimse bir siber ataktan söz etmezdi, çünkü bunun farkında değildi. Oysa bugün, hepimiz, bir gün şirketlerimizin bir siber atakla karşı karşıya kalabileceğinin bilincindeyiz. Birisinin bir tuşa dokunmasıyla şirketlerin itibarının çok büyük yara alabileceği bundan 20 sene önce kimsenin aklına gelmezdi ama bunlar yaşandı. Şirketler bu tür yeni risk alanlarının varlığını kabul ederek farkındalıklarını artırınca, bu risklerle baş etmenin yollarını aramaya başladılar. Değişen ve gelişen, süratle dijitalleşen dünyada artık; risklerin yönetiminde de, denetiminde de farklı bir anlayış hâkim oldu. Bu yönetim ve anlayış değişikliğine ülkemiz de kaçınılmaz olarak ayak uydurdu. Yıllardan beri yürürlükte olan ve iş hayatını düzenleyen en önemli yasalardan biri olan Türk Ticaret Kanunu yenilenerek çağdaş bir yapıya kavuşturuldu. 14 Şubat 2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanan yasa, 1 Temmuz 2012 tarihinde uygulamaya başlandığında artık birçok şey yeni bir anlayışla hayata geçmeye başlamıştı. Yeni yasa kapsamında, denetim ve gözetim sorumlulukları ve risklerin erken teşhisi konusundaki görevler, Yönetim Kurullarının vazgeçilmez ve devredilemez görevleri arasında tanımlandı.
Bu amaçla SPK'nın da gerek kurumsal yönetim ilkeleri gerekse yeni yasaya paralel yayınladığı düzenlemeler, halka açık şirketlerde bağımsızlık, objektiflik ilkeleriyle birlikte tüm paydaşların çıkarlarını adil olarak gözeten bir yapının kurulmasını zorunlu kıldı. Düzenleyici mevzuatlardaki bütün bu değişimlere uygun olarak, yönetim kurulları bünyesinde oluşturulan denetim komitesi ve riskleri erken teşhis komitelerinde hiçbir çıkar çatışması yaşamayacak, bağımsız ve objektif kararlar alabilecek, yönetim kurulları ve paydaşlara bu yönleriyle güvence sağlayabilecek üyeler görev aldı. Söz konusu komiteler, kendilerinden beklenen riskleri proaktif bir şekilde takip etmekte ve kontrol sorumluluklarını iç denetim ekiplerinin gerçekleştirdikleri denetim çalışmalarıyla yerine getirmekteler. Günümüzde iç denetim, pek hoşlanılmayan klasik teftiş algısından uzaklaşmış, yaptığı tespitler ve gerçekçi, uygulanabilir iyileştirme önerileriyle şirketlerin hedeflerine ulaşmalarında da yöneticilerin en önemli yardımcısı olarak algılanan bir birim haline gelmiştir.
Yaptığımız her işte olduğu gibi iç denetimde de amacımız değer yaratmak ve yaratılan değeri sürdürülebilir kılmaktır. Bunun için atacağınız ilk adım yaptığınız çalışmaları ve performansınızı sürekli ölçümlemektir. Sonrasında ise hep daha iyiyi arayarak performansınızı sürdürülebilir kılmanız mümkün olacaktır. Doğru risklere işaret eden denetimlerin başarısı, şirketlerin yönetim kurulları ve denetim komiteleri başta olmak üzere, tüm tepe yöneticileri için çok önemli bir yol gösterici nitelik taşıyacaktır".
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş da, etkinlikte yaptığı konuşmada doğru kurgulanmış denetim mekanizmalarının şirketlere birçok anlamda fayda sağladığını vurgulayarak, "Denetim uygulamalarına; şirket yönetimleri ile paydaşlar arasında ortaya çıkan ve 'vekalet sorunu' olarak bilinen çıkar çatışmalarının azaltılması, şirket varlıklarının korunması ve faaliyetlerinde etkinlik sağlanması amacıyla başvurulduğu hepinizin malumunuzdur. Bağımsız denetimde amaç ortaklar ile yöneticiler arasındaki ve iç denetimde ise yöneticiler ve daha alt düzey çalışanlar arasındaki çıkar ilişkilerini minimize etmektir. Vekalet probleminin çözümüne ilişkin tartışmalar günümüzde kurumsal yönetim başlığına genişletilmiştir. Denetim fonksiyonu, paydaşlar için şeffaflık ve hesap verilebilirlik sağlamaktadır. Denetim fonksiyonu, kamuya sunulan bilgilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini de artırmaktadır. İyi kurumsal yönetim yapısını kurmanın yolu denetim komitesi gibi yönetim komitelerinin etkin çalışmasının temini ile şeffaflığı artırmak ve şirketleri bekleyen gizli tehditlerin yüksek maliyetler yaşamadan ortaya çıkarılmasını sağlayacak iç denetim sistemlerinin oluşturulmasından geçmektedir. Bağımsız denetim ve iç denetim birbirini karşılıklı beslemektedir. Doğru kurgulanmış iç denetim bağımsız denetim riskini ve şirketlerin bu konudaki maliyetlerini azaltır. Kaliteli bağımsız denetim ise iç denetime destek olarak hataların azaltılması yolu ile paydaşlara ihtiyaca uygun ve güvenilir bilgi sunumunu sağlar. Denetimin tüm bileşenleri, kurumsal yönetimin öngördüğü denetim komitesi, iç denetim ve bağımsız denetimdeki aksaklıkların engellenmesi ise bizlerin, kamu denetiminin sorumluluğundadır" dedi.
Sabancı Holding Denetim Bölüm Başkanı Bülent Bozdoğan ise, günümüzde denetim anlayışının gözle görülür derecede farklılaştığına ve derinlik kazandığına dikkat çekerek, "Yönetim Kurulları, Denetim Komiteleri ve Üst Yöneticiler artık denetçilerden geçmişte neler olduğunu ortaya çıkarmalarındansa; ileriye bakan, kendilerini nelerin beklediğini, hangi risklerin yaklaştığını, gelecekte ortamın nasıl olacağına dair bilgileri ve bunlara ilişkin önlemleri sunan bir denetim anlayışı bekliyor, buna daha çok değer veriyorlar. Bunun anlamı denetçilerin, şirketlerin stratejileri, iş planları ve geleceğe yönelik önceliklerine yoğunlaşması, denetim ve danışmanlık rollerini bu alanlara odaklaması demek oluyor" dedi.
Bozdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Sahip oldukları iç denetim fonksiyonlarının gelişmesi, yetkinliklerinin artması ve iyileştirilmesi için hem teknolojik alt yapı hem de nitelikli eleman yatırımlarına devam etmeleri şirketler için büyük önem taşımaktadır. Biz Sabancı Topluluğu olarak bu alanlara kendimizi dünden başlayarak hazırlamış olduğumuz için göreceli bir avantaj sahibiyiz ve diğer Topluluk şirketlerimize de gücümüz yettiğince rehberlik, liderlik etmekteyiz. Ayrıca, sosyal sorumluluğumuz gereği üniversitelerde eğitimler vererek, Türkiye İç Denetim Enstitüsü gibi mesleki kuruluşların yönetimlerinde görev alarak yetişmekte olan, gelecekte bu mesleği yapacak genç nesillere de bilgilerimizi aktarmakta, iç denetim mesleğinin çağdaş profiline uygun elemanların çoğalmasına katkıda bulunmaktayız".