41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası Antalya'da Gerçekleşti
Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından düzenlenen 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası'nda obezite konusuna dikkat çekildi. Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, obezitenin sadece estetik kaygı değil, birçok ciddi sağlık sorununa yol açan bir risk faktörü olduğunu belirtti.
(ANTALYA)- Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası (UGH), 26 Kasım-1 Aralık 2024 tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirildi. Programda konuşan Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, obezitenin toplum sağlığını tehdit eden önemli bir sorun olduğunu vurgulayarak, "Obezite, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda kalp hastalıkları, Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, solunum problemleri, eklem sorunları ve psikolojik problemler gibi birçok ciddi hastalığın temelinde yatan önemli bir risk faktörüdür" dedi.
Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası (UGH), 26 Kasım-1 Aralık 2024 tarihleri arasında Antalya'da yoğun katılımla gerçekleştirildi. Sindirim sistemiyle ilgili güncel konu başlıklarını kapsayan bilimsel programda, gastroenteroloji biliminin en temel konuları, Türk ve yabancı bilim insanları tarafından sunuldu. Bu yıl kongrede "Doğu-Batı Sentezi" konsepti ile Asya-Avrupa-Amerika görüşlerinin karşılaştırılarak, gastroenterolojide Doğu-Batı buluşmasının sağlanması amaçlandı.
Kongre bilimsel programında 56 oturum, 12 konferans, 4 panel, 1 video oturumu, 15 uydu sempozyumu ve 18 kahvaltı oturumu yoğun ilgi ile tamamlandı. 285 konuşmacı ve oturum başkanının görev aldığı kongrede bin 400'e yakın katılımcı yer aldı. Ayrıca 73 sözlü bildiri, 223 poster bildirisi sunuldu.
"Sindirim sistemi ve obezite arasındaki ilişki karmaşık bir etkileşim ağına dayanır"
Kongre kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, dünya genelinde hızla artan obezite hastalığına dikkat çekti. Obezitenin yalnızca estetik bir kaygı olmadığını kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve solunum problemlerine de yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Cindoruk şöyle konuştu:
"Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından salgın boyutuna ulaşan obezite, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda kalp hastalıkları, Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, solunum problemleri, eklem sorunları ve psikolojik problemler gibi birçok ciddi hastalığın temelinde yatan önemli bir risk faktörüdür. Sindirim sistemi ve obezite arasındaki ilişki karmaşık bir etkileşim ağına dayanır. Sindirim sistemi yiyeceklerin sindirilmesi, emilimi ve enerjiye dönüştürülmesinden sorumludur. Bu süreçler obezitenin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
"Obezite önlenebilir bir hastalıktır"
Obezite genellikle vücut kitle indeksinin (VKİ) 30'un üzerinde olması ile tanımlanır. Ancak bu sadece fiziksel görünümle ilgili değil sağlık üzerinde çok ciddi etkileri olan bir durumdur. Obezite kolon kanseri, meme kanseri, rahim ağzı kanseri gibi kanser türlerinin yanı sıra; kalp hastalıkları, eklem problemleri, depresyon ve sosyal izolasyon gibi pek çok olumsuz duruma yol açmaktadır. Obezitenin birçok farklı nedeni olabilir. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik stres ve hormonal dengesizlikler bunlardan sadece bir kaçıdır. Ancak iyi haber şu ki, obezite önlenebilir bir hastalıktır ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir.
-Sağlıklı Beslenme: Yüksek kalorili ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak, sebze-meyve, tam tahıllar ve sağlıklı protein kaynaklarına dayalı, dengeli bir diyet uygulamak obezitenin önlenmesinde büyük rol oynar.
-Düzenli Egzersiz: fiziksel aktiviteyi hayatınızın bir parçası haline getirmek obeziteyi önlemek ve mevcut kilonuzu korumak için gereklidir.
-Stresle Başetme: Duygusal yeme alışkanlıklarından kaçınmak için stresle başa çıkma yöntemleri geliştirmek obeziteye karşı önemli bir adımdır.
"Farkındalık kampanyaları bu mücadelenin başarısı için kritik öneme sahiptir"
Toplumsal bir görev olarak obezite ile mücadelede sadece bireyler değil, toplumun her kesimi sorunludur. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör birlikte hareket etmelidir. Sağlıklı beslenmeyi teşvik eden politikalar fiziksel aktiviteyi artıran şehir planlamaları ve farkındalık kampanyaları bu mücadelenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Obezite tedavisinde yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmayabilir. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmanıza rağmen hala kilo veremiyorsanız, bir gastroenteroloji uzmanına başvurabilir, kişiye özel tedavi ile metabolizma sorunlarını belirleyip medikal ve endoskopik tedaviler ile kilo verme sürecini hızlandırabilirsiniz."