4. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi
Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen, vakıf olarak Ulusal İklim Değişikliği Modeli'nin yazılımını yaptırdıklarını belirterek, "Son aşamaya geldi.
Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen, vakıf olarak Ulusal İklim Değişikliği Modeli'nin yazılımını yaptırdıklarını belirterek, "Son aşamaya geldi. Tamamlandığında tüm dünyaya bu sistemi verebiliriz." dedi.
Su Vakfı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Medipol Üniversitesince ortaklaşa düzenlenen 4. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi Medipol Üniversitesi Güney Yerleşkesinde başladı.
Şen, Batılı ülkelerin Türkiye'nin iklim değişikliğinden büyük oranda etkileneceği yönünde açıklamalar yaptığını dile getirerek, bunun nedeninin maddi kazanç sağlamak olduğunu savundu.
Yüzde 100 yerli iklim değişikliği modeli hazırladıklarını dile getiren Zekai Şen, "Su Vakfı olarak özel bir şirkete Ulusal İklim Değişikliği Modeli'nin yazılımını yaptırıyoruz. Yazılım çalışmaları son aşamaya geldi. Tamamlandığında tüm dünyaya bu sistemi verebiliriz." dedi.
Karbondioksit kritik seviyeyi aştı
Kongrenin Yürütme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öztopal da 20. yüzyılın başlarından bugüne kadar deniz seviyesinde yaklaşık 30 santimetre yükselme meydana geldiğini belirterek, ortalama atmosfer sıcaklığının 1 santigrat derece arttığını bildirdi.
Öztopal, gelinen noktada atmosferdeki karbondioksit gazının kritik seviye olan 400 ppm seviyesini aşarak 410 ppm seviyesine geldiğini ve fosil yakıtlar nedeniyle bunun hızla arttığını kaydetti.
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"
Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Fırat Çukurçayır ise iklim değişikliğinin tehdit ve tehlikelerine karşı bilim insanları tarafından ortaya konulan çözüm önerilerinin siyasilerin alacağı kararın elinde olduğunu dile getirdi.
ABD'nin Paris İklim Değişikliği Antlaşması'ndan imzasını çekmesine de değinen Çukurçayır, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. ABD'nin Paris İklim Değişikliği Antlaşması'ndan imzasını çekmesi demek, bu işin yeteri kadar sulandırıldığının tipik bir örneğidir. Bundan sonra hangi kararlar alınırsa alınsın, yaptırımları olsun ya da olmasın, hiçbir ülke kendi çıkarlarına uymayan bir taahhüttü yerine getirmek zorunda değil." ifadelerini kullandı.