36. Yıllık Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı

WASHINGTON (AA) – ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, ABD'nin, PYD'nin terör örgütü PKK'nın bir parçası olduğunu anlaması gerektiğini söyledi.

Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı'nın 36'ncısı ABD'nin başkenti Washington'da başladı. İki gün sürecek konferansta değişik oturumlarda ekonomik, siyasi ve kültürel konularda Türk-Amerikan ilişkileri masaya yatırılıyor.

Konferansın açılış konuşmacılarından Ricciardone, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin her zaman güçlü olduğunu, ilişkilerin geleceğine yönelik karamsarlık duymadığını belirtti. Ricciardone, şunları ifade etti:

"Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiye yönelik her zaman iyimser oldum çünkü ulusal, ortak güvenlik, bölge istikrarı, ticaret ve yatırımla ilgili konuların yanında şimdi de iki ülkenin insanları arasındaki iletişime bakıldığında çıkarlarımızın çok güçlü olduğunu görürsünüz. Türk Hava Yollarının her gün ABD'den Türkiye'ye uçması olağanüstü bir şey. Bu ilişki çok etkileyici, yetkililer arasındaki ilişki de çok güçlü. Bazen kışkırtıcı retoriğe rağmen bu ilişkinin geleceğinden endişe duymuyorum."

ABD'nin terör örgütü DAEŞ'i yok etmek istemesinin sorgulanamayacağını aktaran Ricciardone, Türklerin de bunu kesinlikle istediğinden emin olduğunu dile getirdi.

Ricciardone, DAEŞ'e odaklanmaları halinde diğer konuların da üstesinden gelebileceklerini vurgulayarak, "Anın taktiksel müttefiklerine bakıp ABD'nin bölgedeki çıkarlarını gözden kaçırma yanılgısına düşebiliriz" dedi.

Suriye'deki PYD faaliyetlerine ilişkin de Ricciardone, "PYD'nin en azından PKK'dan farklı olduğunu ifade ettiğini" aktararak, "Ancak bununla kandırılamayız. ABD'nin, PYD'nin PKK'nın bir parçası olduğunu anlaması gerekiyor" sözlerine yer verdi.

PKK'nın NATO müttefiki Türkiye'nin silahlı bir düşmanı olduğunun altını çizen Ricciardone, "PYD'nin ileri sürdürdüklerini gerçeğe dönüştürmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. PYD, Türkiye'nin düşmanı olmadığını kamuoyunda dile getiriyorsa bu yönde eylemlerde bulunmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Konferansta Türkiye'nin sığınmacı politikasına övgü

ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Sığınmacılar ve Göç Dairesi Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Simon Henshaw da yaptığı konuşmada, Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara yıllardır ev sahipliği yapan Türkiye'nin tarihte benzeri görülmemiş bir cömertlik örneği sunduğunu söyledi.

Türkiye'nin sığınmacılara yönelik politikasıyla lider ülke olduğunu vurgulayan Henshaw, Türk halkının gösterdiği cömertliğin gelecek nesiller için örnek teşkil edeceğini dile getirdi. Henshaw, "Geçmişe bakıldığında Türkiye'nin sığınmacılara sunduğu yardımın ancak birkaç ülke tarafından yapıldığını görürsünüz" dedi.

Binlerce sığınmacıya sahip çıkan Türkiye'nin yaptıklarına rağmen uluslararası toplumdan yeterince kredi görmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Heshaw, şunları belirtti:

"Dünyanın Türkiye'nin fazlasıyla yaptıklarının farkında olduğunu sanmıyorum. Biz bunun farkındayız ve uluslararası yardım ajansları aracılığıyla Türkiye'ye bu noktada yardımda bulunuyoruz. Ancak bu yardım, Türkiye'nin harcadığı para kadar büyük bir rakam değil. Yardımların birçoğu Suriye içinde yerlerinden edilmiş insanlara gittiği gibi çok sayıda sığınmacının bulunduğu Lübnan ve Ürdün gibi ülkelere de gidiyor. Ekonomileri daha zayıf olan ülkeler bu sığınmacı krizinden daha çok etkileniyor."

-" Kilis, Nobel Baraş Ödülü adaylığını hak ediyor"

Toplantı sonrasında AA muhabirinin sorusunu yanıtlayan Henshaw, Kilis'in Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesini kesinlikle hak ettiğini söyledi. Henshaw, "Kilis halkının ve yerel yönetiminin sığınmacılar için neler yaptığı olağanüstü. Kilis içindeki Suriyelilerin sayısı Türklerden daha fazla. Onların yardımları muazzam bir şey ve bu sorumluluğu yüklenmeleri mükemmel" ifadesini kullandı.