34. padişahı II. Abdülhamid Han, döneminin besteleri ve marşlarıyla anıldı
"Sultan Abdülhamid Han'ın Müziği" İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ve AK Parti Bornova İlçe Başkanlığı'nın tüm kademeleriyle katıldığı programda Piyanist/Müzikolog Prof. Dr. Evren Kutlay sahne aldı ve piyanosuyla döneme ait 12 eser icra etti.
Programa ayrıca AK Parti İzmir Milletvekilleri Yaşar Kırkpınar ve Cemal Bekle, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan ve AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Yönetimi, MHP Bornova İlçe Başkanı Turan Otlu ile Bornova'daki resmi kurumların ilçe müdürleri ile Bornova'da faaliyet gösteren STK'ların başkanları da katılım gösterdiler.
BİRÇOK PADİŞAHIN AYNI ZAMANDA BESTEKÂR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ.
Piyanist ve müzikolog Prof. Dr. Evren Kutlay, icra ettiği eserler arasında eserlerin içerik ve künyeleri ile dönemsel bilgileri de izleyicilerle paylaştı. Yaklaşık iki saat süren programda izleyiciler, Kutlay'ın parmaklarından piyano tuşlarına dökülen ezgileri pür dikkat dinledi. Programın açılış konuşmasını yapan Bornova Gençlik Kolları Başkanı Abdülhamit Aktaş, konuşmasında Sultan Abdülhamid'in entelektüel birikimine ve sanatına değindi.
Abdülhamid Han'ın sanata ve edebiyata olan ilgisiyle de özel bir padişah olduğunu belirten Aktaş:
"Sultan Abdülhamid dünya tarihindeki son büyük imparatordur. Doğu ve batıyı sentezlemiş, dönemindeki yıkılmak üzere olan imparatorluk onun dokunuşları ile borçlarını kapatan, askeri zaferlere kazanmış, kurmay sınıfı iyi yetişmiş, ordusunun modernizasyonu çağa uygun halde olan bir devlet haline gelmişti. Ama Sultanı özel kılan açık görüşlü olması, sanatı, edebiyata olan ilgisi, diplomatik becerileriydi. Sultan Abdülhamid'i gerçekten anlayabilmek için bu akşam buradayız. Osmanlı sarayının sadece mehterden ibaret olmadığı birçok padişahın ve hanım sultanın bestekâr olduğunu, yazılan binlerce notanın hala yeni yeni bulunduğunu görüyoruz. Bu çalışmalarıyla tarihe ışık tutan Prof. Dr. Evren Kutlay gibi kıymetli insanlar iyi ki varlar." dedi.
GENÇLERİMİZİN ABDÜLHAMİD HAN'I SANATSAL YÖNÜYLE DE TANIMASI ÖNEMLİ
Program sonunda Kutlay'a çiçek takdim etmek üzere İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ile sahneye gelen İlçe Başkanı Veysel Güldoğan ise "Böylesi bir programın özellikle gençlerimizi bilinçlendirmek adına yine gençlerimiz tarafından düzenlenmiş olması gurur verici." dedi. Güldoğan konuşmasında ayrıca:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı olan Sultan Abdülhamid Han'ı vefatının 104. yılında, burada döneminin besteleriyle andık. Piyanist / Müzikolog Sayın Prof. Dr. Evren Kutlay Hanımefendi'ye çok kıymetli bilgilendirici sunumları ve birbirinden değerli eserlerin icrası için, bu akşam bu anma programımızda bizlerle olduğu için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu akşam icra edilen eserlerin bazıları Abdülhamid Han'a ithafen dönemin ünlü müzisyenlerince bestelenmişken, bazıları da bizzat Sultan'a ait bestelerdi. Tarihimizi ve ceddimizi sanatsal incelikleri ve güzellikleri yönünden tanıma ve tanıtma fırsatı da bulduğumuz böyle etkinlikleri çok önemsiyoruz. Böylesi bir programın özellikle gençlerimizi bilinçlendirmek adına yine gençlerimiz tarafından düzenlenmiş olmasını da ayrıca gurur verici buluyoruz. Umuyoruz ki, tarihimiz de böyle kıymetli hocalarımızın emekleri ve doğru bilgi aktarımlarıyla, gelecek nesillerimiz için gurur verici olmaya devam edecektir." ifadelerine yer verdi.
II. ABDÜLHAMİD MÜZİĞİ, KÜLTÜREL DİPLOMASİ DİLİ OLARAK KULLANMIŞTIR
İki saat boyunca katılımcılara, icra ettiği eserlerle adeta bir müzik ziyafeti sunan Kutlay, her bir eserin ardından, bir sonraki eser için künye ve içerik bilgileri vermeyi de ihmal etmedi. Tüm izleyenlerin büyük beğenisini toplayan Kutlay, programın ardından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kendisi de şehzadeliğinden itibaren müzikle yakinen ilgilenen, eğitimini alan, piyano çalmayı bilen ve hanedan üyelerinin, çocuklarının müzik çalışmalarını bizzat gözeten Sultan II. Abdülhamid, müziği sadece sosyolojik ve kültürel açılardan değil tüm alanlarıyla fonksiyonel konumlandırarak stratejik yönetmiş, kültürel diplomasi dilinin bir unsuru olarak değerlendirmiştir. Çalgı yapımcılığı bağlamında, kendisinin de usta bir marangoz olduğunu hatırlarsak, piyano mekanizması ve teknolojilerine dair ilgisiyle, alandaki yerel çalışmaların yürütülmesini sarayına taşıyarak şahsi takibiyle desteklemiştir. Osmanlı Müziği tüm branşlarıyla Muzıka-yı Hümayun İmparatorluk Müzik Okulu çatısında çalışmalarını hem bireysel alanlarında hem de adeta bir müzik laboratuvarı işleviyle deneysel eksende sürdürmüştür. 19. yüzyıl ile birlikte mevcut müzik branşlarına eklenen Osmanlı çok sesli müziği, Batı tekniğini kullanarak Osmanlı'ya has yerel bir söylem geliştirme amacını gütmüştür. Bu anlayışı Sultan II. Abdülhamid'in ilgisindeki saray çalışmaları ürünlerinden okumak mümkündür. Zengin bir piyano literatürü Cumhuriyet Türkiye'sine miras bırakılmıştır. Biz bu akşam Vefatının 104. Yılında Sultan II. Abdülhamid'i 33 yıllık hükümdarlığı boyunca büyük emeklerle ve yatırımla oluşturulmasını gözettiği müzik repertuarından bir seçkiyle andık."