34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmez." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmez." dedi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının sıkıntılı süreçten geçtiğini belirtti.
İslam coğrafyasının şehirlerinden acılar, hüzünler, feryatlar yükseldiğine, dünya insanının yarısının açlık ve sefaletle boğuştuğuna işaret eden Erbaş, 100 milyondan fazla insanın ülkesini zorunlu olarak terk edip mülteci olarak ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.
Bugün Müslümanların en temel sorununun parçalanmışlık olduğunu, coğrafi parçalanmışlığın da zihinsel dağınıklığı beraberinde getirdiğini ifade eden Erbaş, "Dağınıklığın neticesinde gücünü ve ihtişamını kaybeden İslam coğrafyası siyasi, kültürel, iktisadi, açıdan emperyalist müdahalelere ve meydan okumalara ciddi şekilde karşı koyamamış, kendini savunamamıştır." diye konuştu.
"Vahdete dair çalışmaların yapılması gerekiyor"
Yaşanan acıların, küresel müdahaleler ve uluslararası faktörlerin sömürgeci politikalarıyla da ilgisinin olduğunun inkar edilemeyeceğine dikkati çeken Erbaş, öncelikle vahdete dair çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti.
Hayatın, milletin ve dünyanın sorunlarının ancak İslam'ın bilgi, hikmet, feraset yüklü bakışıyla çözebileceğini vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Açık bir gerçeklik olarak, İslam'ın zaman ve mekana göre değişmeyen, başta tevhid olmak üzere inanç esaslarına dair sabiteleri; varoluşa, insana, hayata, çevreye dair evrensel ilkeleri, ahlaki değerleri vardır. Bunun yanında dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmez. Aksine bu davranış İslam'ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmektir."
"En önemli sorunlardan biri din istismarı"
Bugün en önemli sorunlardan birinin din istismarı olduğunun altını çizen Erbaş, dinin ticari kaygılar için kullanılmasının ve menfaate alet edilmesinin istismar olduğunu söyledi.
Erbaş, din istismarı konusunun güvenlik meselesine de dönüştüğünü ifade ederek, referansını dinden aldığını iddia ederek, toplumda bozgunculuk yapan FETÖ, DEAŞ, Boko Haram gibi terör örgütlerinin Müslümanlara, birlik ve beraberliğe, geleceğe zarar verdiğini vurguladı.
"Yanlış bir algı ve bilgi eksikliğine dayanıyor"
Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili medyada gündeme getirilen gerçek dışı haber ve yazıların büyük kısmının yanlış bir algı ve bilgi eksikliğine dayandığını aktaran Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben buradan başta bütün medya mensupları kardeşlerimiz olmak üzere Başkanlığımızla ilgili bilgi paylaşan herkesten merak ettikleri, kafalarına takılan konuları bize sorarak öğrenmelerini istirham ediyorum. Elbette eleştirilere açığız. Hatta eleştiriyi daha iyi hizmet üretme adına bir imkan olarak görüyoruz."
İslam'da kadın ve erkeğin yaratılış gayesi, varoluş değeri ve kulluk sorumluluğuna da değinen Erbaş, kadına yönelik şiddet merkezli eylem ve söylemin rahmet ve esenlik dini olan İslam'dan referans bulmasının asla mümkün olmadığını vurguladı.
Aile sorumluluğunu taşıyacak çağa gelmeden, çocuk yaşta evliliği uygun görmenin hakka, hakikate ve vicdana karşı en büyük suç olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bugün kadına şiddet ve çocuk istismarının sebepleri üzerinde derhal bilimsel, kapsamlı ve ciddi çalışmalar yapılması ötelenemez bir sorumluluk haline gelmiştir." dedi.
Erbaş, dünyada ve Türkiye'de yaşanan gelişmelerden dolayı din hizmeti çalışmalarını gözden geçirmeye, genişletmeye, güçlendirmeye ve güncellemeye mecbur olduklarını belirterek, yöneticilerin yeniliklere ve yenilenmeye her zaman açık olması gerektiğini dile getirdi.
"Hizmet politikasını değerlendirme imkanı sunuyor"
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ramazan Muslu da Diyanet İşleri Başkanlığının il ve ilçelerde sürdürdüğü hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde sunulması, değişen ve gelişen şartlar doğrultusunda din hizmetinin gelişmesi noktasında önemli bir rol üstlendiğini ifade etti.
Muslu, istişare toplantısının, Diyanet İşleri Başkanlığının hizmet politikasının parametrelerini yeniden değerlendirme, ortak sorumluluğu ortak akılla nasıl yerine getirebileceğini düşünme imkanı sunacağını belirtti.
34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı, 16 Mart Cuma sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek.