31 Mart'tan Sonra Washington Ziyaretim Olabilir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "31 Mart'tan sonra belki benim bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "31 Mart'tan sonra belki benim bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir. (ABD Başkanı Trump) Belki kendisi Türkiye'ye ziyarette bulunabilir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı CNN TÜRK'te Hande Fırat ve Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mabeyn Köşkü'nde yapılan canlı yayında, ABD Başkanı Trump ile yapılan ikili görüşmelere değinerek, "Aramızdaki ikili görüşmelerimiz genel itibariyle olumlu geçmektedir. Bunda da Suriye konusuna gelince, olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim. Savunma Bakanımız Washington'daydı. O da görüşmelerini yaptı. Bu görüşmeler ile birlikte iş daha iyi noktaya gelecek. Net bilgileri Sayın Bakan'dan alacağım. 75 milyar dolar hedefimiz de çok çok önemliydi. Patriotlar meselesi. 'Sizin döneminizin değil Obama döneminin getirdiği neticedir. O zaman biz talep ettik. Obama Kongre'den bunu halledebilseydi bu noktaya gelmeyecektik.' Kendisi de bana 'çok haklısınız' dedi. Trump, Amerika'ya davet etti. Önce 'ben sizi bekliyorum' dedim. Tabii öbür tarafta bizim Rusya Federasyonu ile olan ilişkiler olumlu bir şekilde devam ediyor. Şimdi Sayın Trump ile görüşmelerimizde netice alabiliyoruz. Geçmişte bunlar yoktu" şeklinde konuştu.
"31 MART'TAN SONRA BELKİ BENİM BİR WASHİNGTON ZİYARETİ YAPMA DURUMUM OLABİLİR"
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Çok önem verdikleri bir ismi Türkiye'ye Büyükelçi olarak atadılar. 1-2 hafta içinde göreve başlayacak. Kendisiyle konuştuğumda, 'çok önemli bir büyükelçimi gönderiyorum' dedi. Anlık adımları atma imkanımız olacak. 31 Mart'tan sonra belki benim bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir. Belki kendisi Türkiye'ye ziyarette bulunabilir. Bu konular bizim için önem arz ediyor. 75 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız, Rusya ile 100 milyar dolar hedefimiz sıradan olaylar değil. Bu adımları atarak iyi bir konuma geleceğiz." ABD Başkanı Trump ile güvenli bölge konusunu belli bir noktaya taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, "Güvenli bölge konusunu Sayın Trump ile olayı belli bir noktaya taşıdık. Güvenli bölgeyi bizim stratejik anlayışımız dışına taşınırsa bunu kabul etmemiz mümkün değil. Benim sınırım. Kontrolün bizde olması gerekir. Havan topu, füze ilk olarak benim ülkeme geliyor. Yoksa benim ülkeme füze düştükten sonra tedbir alınmaz. Yoksa yerinde bunu imha etmek durumundayız. Bunun için de güvenli bölge diyoruz. Asla buna müsaade etmeyeceğimizi tüm liderlere, gerek Soçi'de gerek Astana'da gerek ikili görüşmelerde söyledik" diye konuştu. Adana mutabakatında hakkında ise Erdoğan, "Suriye'deki varlığımızı meşru kılıyor" dedi. Terör örgütü PKK- YPG konusuna değinen Erdoğan, "Defalarca bunu söylememize rağmen özellikle ABD'den 23 bin tır ve kamyon Suriye'nin kuzeyine mühimmat, araç-gereç nasıl izah edilecek? PKK'nın yan kuruluşları olan PYD-YPG onlara geliyor. Sürekli bu takviye devam ediyor. Kendilerine bunu söylediğimizde 'seri numaraları bizde var, iş bitince geri alacağız' deniyor. Bunlar alınmadığı gibi mücadelelerde bunlar bizim de elimize geçti. Birçoğu da satılıyor. Suriye'de bu silahlar satılmaya başlandı. Birçok araç gereç var. Şimdi bundan sonraki süreçte bu iş nereye varır bu ayrı konu. DEAŞ birçok silahı buralardan alıyor. DEAŞ artık bu bölgede bitiyor. Temennim o ki silah desteği kadar bir şey de siyasi destektir. Biz şimdi diyoruz ki "Siz bizim stratejik müttefikimizsiniz. Dayanışmamızı sürdürelim ki, askerinizi madem çekiyorsunuz, doğacak boşluğa YPG-PYD teröristleri girmesin" ifadelerini kullandı. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Burayı şimdi o teröristler doldurmuş vaziyette. Sayın Obama da aynı şekilde söz vermişti. 'Bırakmayız' demişti. Trump döneminde de aynısı oldu. Pompeo 90 gün içinde boşalacak dendi, kaç 90 gün geçti. Boşaldı boşalacak deniyor. Yol haritasının hayata geçirilmesi süratle tamamlanmalı. Belli bir süre bekleriz, oldu olmadı. Bir gece ansızın gelebiliriz."
"İDLİB KONUSUNDA GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR"
İdlip konusunda görüşmelerin sürdüğünü belirten Erdoğan, "İdlib konusunda görüşmeler sürüyor. Görüşmeler liderlerin altındaki ekip ya da ekipler tarafından sürekli sürüyor. İdlib hayati bir yer. 300-400 bin kişinin gideceği tek yer var; Türkiye. Mademki biz dayanışma halindeyiz, o halde Rusya-Türkiye-İran olarak burada sukunetin sağlanması lazım. İdlib'in iç çevresinde bizim kulelerimiz, dışı içi Rusya oluşturuyor. Bu kuşak sukuneti sağlamaya devam etmesini istiyoruz. Burada da teröre karşı duruşumuz devam ediyor. Asla Rusya'yı rahatsız edecek bir konuma bunu vardırmamak gerekiyor. Aynı şekilde bizi de rahatsız etmemeli" diye konuştu. Suriye'de anaysa yazılması gerektiğini belirten Erdoğan, "3 kişinin üzerinde sıkıntı var. O konu çözülecek, anayasa yazmalılar. Herhangi bir sıkıntının olduğu yerde deneyimli anayasacılarımız ile kendilerine yardımcı oluruz" dedi. FETÖ lideri Gülen'in iadesi konusunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu an itibariyle bize net ulaşan bir şey yok. Biz tabii elimize geçen belgeyi ABD'ye ulaştırıyoruz ve takipçisiyiz. ABD dışındaki ülkelerde de takibini yapıyoruz. Öncü lider konumundaki FETÖ'cüleri de toparlıyoruz. Yargılanmaları devam ediyor" açıklamalarında bulundu.
"BEN AB ÜYESİYİM' DİYEN ÜLKELERİN BİRÇOĞUNDA BİZİM İZLERİMİZ VAR"
AB ilişkilerine de değinen Erdoğan, "Her şeyden önce Avrupa Parlementosu'nun almış olduğu bu kararın bir kıymet-i harbiyesi yoktur. AB büyük bir kriz içerisinde. İlk adım Brexit'ti. Bunu diğerleri takip edecek gibi. Ortada bir boşluk var. Diğer ülkelerde de sıkıntılar var. AB kurumları da bu krizden etkileniyor. AB'nin şu anda Avrupa'ya bile faydası yok. Dünya 5'ten büyüktür diyoruz ya. AB bunu yakalayamadı. Avrupa da AB'den büyüktür. Bunu bir defa bilmemiz gerekiyor. 'Türkiye'yi neden almıyorsunuz' dediğimizde, '81 milyon nüfusunuz var' diyorlar. Dilinizin altındaki baklayı çıkarın, çıkarmıyorlar. Bunu bir zamanlar Fransa Dışişleri Bakanı'ndan dinledim. 'Siz Müslümansınız sizi AB'ye almazlar' dedi, bu kadar açık. O günden bu güne de devamlı oyalama, devamlı oyalama. Bizim de bir B, bir C planımız olmak zorunda. Hala aynı şeyleri yapıyorlar. İşi sürüncemede tutuyorlar. Olur ya da olmaz. Türkiye AB'ye her şeyiyle bağlı konumda değil. Bugün de aynı kafadayım; Kopenhag olmazsa Ankara kriterleri olur. Milletime giderim 'devam' mı diyor, devam. 'Tamam' mı diyor, tamam. 'Ben AB üyesiyim' diyen ülkelerin birçoğunda bizim izlerimiz var" şeklinde konuştu. Mülteci konusunda ise Erdoğan şu açıklamaları yaptı:
"'3+3 milyar avro vereceğiz' dediler. Şu ana kadar verdikleri 1.7 milyar dolar. Bize proje diyorlar. Ne projesi yahu? Biz yatırdık. Şu ana kadar 37 milyar dolar yatırdık. Eser ortada. Biz yapmışız bunu. Gelin buraya, görün diyorum. Bunu zaten bize vermiyorsunuz. AFAD'a, Kızılay'a veriyorsunuz."
(İHA)