300 yıllık cami bakımsızlık ve ihmalin kurbanı oldu
300 yıllık cami bakımsızlık ve ihmalin kurbanı oldu Köylüler, tarihi caminin haline tepki gösteriyor Köylülerin başvurduğu her kurum başka kuruma yönlendiriyor Düzce merkeze bağlı Ozanlar köyünde bulunan ve yılalardır bakımsız bırakılan 300 yıllık tarihi caminin kubbesi göçerek, içi çürüdü.
300 yıllık cami bakımsızlık ve ihmalin kurbanı oldu
Köylüler, tarihi caminin haline tepki gösteriyor
Köylülerin başvurduğu her kurum başka kuruma yönlendiriyor
DÜZCE- Düzce merkeze bağlı Ozanlar köyünde bulunan ve yılalardır bakımsız bırakılan 300 yıllık tarihi caminin kubbesi göçerek, içi çürüdü. Caminin içler acısı halini gören köylüler ise yapının bir an önce önce restore edilerek eski haline getirileceği günü bekliyor.
Düzce merkeze bağlı Ozanlar köyünde yer alan Orhan Gazi döneminden kalan, Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tescili ile en az 300 yıllık olduğu düşünülen Tarihi Orhan Gazi Camii unutulmuşluğunu ve terk edilmişliğini yaşıyor. Köyün mezarlığı içinde bulunan harabe caminin çöken kubbesi ve duvarları, köylüleri de tedirgin ediyor. Günümüzde alkoliklerin mekanı haline gelen camiinin insanların üzerine çökmesinden endişe duyan köylüler caminin bir an önce akıbetinin belirlenmesini istiyorlar. Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından tescillendiği için tehlike saçmasına rağmen yıkım yapılamayan camiinin köylüler tarafından onarımı da gerçekleştirilemiyor. Haliyle 300 yıllık caminin akıbetini bilemeyen köylülerde bir an önce bilinmezliğin aşılmasını istiyorlar.
"Her kurum başka bir kuruma yönlendiriyor"
300 Yıllık caminin içindeki minber, mihrap, pencere döşemeleri orijinal haliyle kalırken, kubbesi ise 300 yılın ardından çökmüş durumda. Zemini de çürüyen ve her türlü tehlikeye açık olan tescilli tarihi camii için köylüler Düzce Valisi Cevdet Atay ve yetkililerden tarihi caminin hayata kazandırılması için çalışma başlatmasını bekliyorlar. Caminin depremde yıkıldığını söyleyen köy sakini Dursun Çetin, "Birçok yere müracaat ettik. Çok kişi geldi, inceledi fakat yapmadılar, ilgilenmediler. Her kurum birbirine attı. Gelen tamam diyor çekip gidiyor. Biz ise bu caminin yapılmasını veya yıkılmasını istiyoruz. Çok tarihi bir camii fakat böyle gördükçe içimiz kan ağlıyor. Elimizi sürdürmüyorlar. Tadilat yapamıyoruz çünkü herkes sorumluluğu bir birine atıyor. Müze müdürlüklerine gidiyoruz Valiliğe gönderiyor. Valiliğe gidiyoruz. Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne gönderiyor. Kocaeli, Bursa'ya gönderiyor. Bursa, Ankara'ya gönderiyor. Her kurum başka bir kuruma yönlendiriyor. Bu cami aynı zamanda Kültür Varlılarını Koruma Müdürlüğüne ait ama onlarda bize el sürdürmüyorlar kendileri de yapmıyorlar. Burasını tescillediler sonrasına yapmamıza da izin vermiyorlar. Bu haliyle burası çok tehlike ama yapacak bir şey yok. Her yere müracaat ettik. Belgelerimizde mevcut. Buraya delikanlılar geliyorlar. Burada alkol de alıyorlar. En yakın benim evim ancak burada gürültü olduğunda herhangi bir şey olduğunda ben korkuyorum. Jandarmaya haber veriyoruz. Jandarmanın tepe lambasını görünce de kaçıp gidiyorlar. Burası ile ilgili kesin çözüm bekliyoruz" dedi.
"Sesimizi duyuramadık"
Caminin Osmanlı döneminden kalma olduğunu ifade eden bir başka köy sakini Abdurrahman Çelik ise "Osmanlı döneminden kalma bir cami. Çok kuruma başvuru yaptık. Tescilli olduğu için bize el sürdürmüyorlar. Başvurmadığımız, gitmediğimiz yer kalmadı. Her kurum başka kurumu yönlendiriyor. Sesimizi duyuramadık. Burası tehlikede arz ediyor. Burada uyuşturucu madde kullanıyor, alkol alıyorlar. Her an yıkılma tehlikesi var. Ne olacağı belli değil. Elimizden gelip bir şey de yapamadık" diye konuştu.
"Bu camiyi gördükçe benim yüreğim sızlıyor"
Köyden geçerken yıkık harabe şeklindeki 300 yıllık camiyi gören Kamil Onur adlı vatandaş da, "Bu camiyi gördükçe benim yüreğim sızlıyor. Günümüzde Osmanlı Dönemine ait diziler çekiliyor ve bir dünya paralar aktarılıyor. Devletimiz bu caminin yıkık, dökük olduğunu bildiği halde, bütün kamu kurum ve kuruluşlarına bilgi ve belge sunulduğu halde Tabiat Varlıklarını koruma bölge müdürlüğünde de tescilli olduğu halde bu camiye herhangi bir restorasyon yapılmıyor ve kaderine terk ediliyor. Herkeste fikir veriyor. Ancak bütün kurumlarda bilgi ve belge bulunduğu halde hiçbir girişimde bulunulmuyor. Bütün kamu kurumları buna duyarsız kalıyor, bu caminin yok olmasına göz yumuyorlar. Benim şahsen kalbim sızlıyor. Bütün kamu kurumlarının da kalbi sızlamıyor mu ben merak ediyorum. Neden devletimiz bu camimize sahip çıkmıyor, neden Düzce Müze Müdürlüğü buna sahip çıkmıyor. Niye mücadele edilmiyor. Eğer bu caminin bu halini görüp yürekleri sızlamıyorsa tarihi camiyi yıksınlar. Buraya çocuklar geliyor, oynuyor. Çocuklara bir şey olsa bunun vebalini kim ödeyecek. Bundan kim sorumlu olacak. Bununla ilgili yetkili birimler gelsinler baksınlar, gerekirse yapsınlar gerekirse yıksınlar" şeklinde konuştu.