30 Yıllık Arkeologdan Definecilere Mesaj: "Defineciler Tarihsel Geçmişimizi Yok Etmeyin"
30 yıldır Trakya’da arkeolojik kazılar gerçekleştiren Trakya Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, “Defineciler tarihsel geçmişimizi yok etmeyin.
30 yıldır Trakya'da arkeolojik kazılar gerçekleştiren Trakya Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, "Defineciler tarihsel geçmişimizi yok etmeyin. Mirasımızı heba etmeyin. Tahribat yapmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. Hiçbir zaman hayal edildiği kadar kanılar dolusu, faytonlar dolusu altınlar görmedim. Gören hiçbir arkeolog olmamıştır" dedi.
Beksaç, Trakya bölgesinde yapılan kazıların bazı defineciler tarafından tahrip ve yok edildiğini belirterek, "30 yılı aşkın süredir Trakya'da arkeolojik ve sanat tarihi konularında araştırma ve kazılar yaptım. Definecilk faaliyetinin olmadı yer yok. Hatta Türkiye'nin her tarafında var. Komşu ülkelerimizde de var. Uzunköprü ilçemizde tümülüsler de yüksek oranda defineci izlerine rastladım. Ne Edirne'de ne Türkiye'de yüklü miktarda define yok. Dünya'da da bu söz konusu değil. Düşünün şu anda bile zengin kaç kişi var. Antik Çağdaki zenginler bu kadar büyük altınlarla büyük servetlerle gömülebilecek gibi zenginler hiçbir zaman olmadı. Herkes bir Mısır firavunu değildi. Bu bir hayal. Bu ancak milyonda bir çıkacak bir ihtimal" dedi.
"Definecilik dünyanın sorunu"
Definecilik konusu bütün Türkiye'nin hatta dünyanın sorunu olduğunu kaydeden Beksaç, "Özellikle son yıllarda Trakya'da definecilik sorunun arttığını görüyoruz. Definecilik faaliyetlerinin artması esasında arkeolojik boyutta olduğu kadar ulusal değerlere verilen kıymeti de definecilik faaliyetinin kontrol altına alınması ulusal değerlerimiz kadar tarihi geçmişimize sahip çıkmamız açısından büyük önem taşıyor. Ne yazık ki definecilik faaliyeti tarihsel belgeleri ortadan kaldırdığı gibi toplumların kültürel belleğini tehdit eden unsur haline gelmiştir" şeklinde konuştu.
"Uzmanlaşmış koruyucu kadrolar oluşturulması lazım"
Türkiye'de definecileri kontrol edecek ayrı bir kolluk kuvvetleri olacağını ifade eden Beksaç, "Türkiye'de jandarma teşkilatı definecilerle mücadele ediyor. Emniyetin de mücadelesi var. Bizim ülkemiz arkeolojik açıdan çok zengin bir ülke. Bunun denetlenebilmesi için bazı jandarma ve emniyet güçlerinin oluşturulması lazım. Mesela İtalya'da sadece bu işle uğraşan jandarmalar var. Definecilerle uğraşan jandarma kolluk gücü var. Bizim ülkemizde bu konuda jandarmanın üstündeki güç çok fazla. Alınacak yol çok fazla. Uzmanlaşmış koruyucu kadrolar oluşturulması lazım. Eğitimlendirilmeleri lazım. Bu durum jandarma ve emniyet güçlerinin üzerindeki gücü azaltacağı gibi kontrolleri de daha net hale getirecektir" dedi.
"Kanılar dolusu altınlar görmedim"
Edirne'de önceki kazılarda yüklü bir miktarda altın bulunmadığını belirten Beksaç, "Tek tük 30 sikkelik 40 sikkelik en fazla olan buluntular var. Altın adeta yok gibi bir şey. Bulgarista'da bir kazı oldu orada çıkanların hepsi gümüştü. Hiçbir zaman ağır miktarda altın bulgusuna rastlamadım. Hiçbir zaman hayal edildiği kadar kanılar dolusu, faytonlar dolusu altınlar görmedim. Gören hiçbir arkeolog olmamıştır" şeklinde konuştu. - EDİRNE