3. Uluslararası Diyalog Konferansı Maltepe'de yapıldı
Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen ve farklı ülkelerden akademisyen, belediye başkanları, uzmanların katıldığı 3.Uluslararası Diyalog Konferansı gerçekleştirildi.
Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen ve farklı ülkelerden akademisyen, belediye başkanları, uzmanların katıldığı 3.Uluslararası Diyalog Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta çeşitli uluslararası sosyal problemler konusunda çözümler arandı.
Maltepe Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 9 ülke ile Türkiye'den akademisyen, belediye başkanları, siyasetçi ve uzmanların katıldığı 3. Uluslararası Diyalog Konferansı sona erdi. Konferansın sonuç bildirgesinde, göçmen sorunun kabul edilerek çözümler üretilmesi, mültecileri sorunlu bireyler olarak gören anlayıştan vazgeçilmesi, yoksulluğun süratle giderilmesi, yerel yönetimlerde göçmen sorunlarına çözüm üretecek birimlerin kurulması ve göçmenlerin barınma ihtiyaçlarının giderilmesi yer aldı.
Almanya, Rusya, İran, Azerbaycan, Makedonya, Arnavutluk, Moldova, Moldova - Gagavuzya, Bulgaristan ve Türkiye'den akademisyen, belediye başkanları, siyasetçi ve uzmanların katıldığı 3. Uluslararası Diyalog Konferansı sona erdi. Konferansın sonuç bildirgesi, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın başkanlığında toplanan Almanya Belediyeler Birliği Onursal Başkanı ve Eski Münih Anakent Belediye Başkanı Christian Ude, Hamburg Altona bir önceki dönem Belediye Başkanı Dr. Liane Melzer, İran Meshed Belediye Başkanı Mohammad Reza Kalaei, Makedonya Gostivar Belediye Başkanı Arben Taravari, Arnavutluk Elbasan Belediye Başkanı Gledian Llatja, Arnavutluk Crovodo Skrapar Belediye Başkanı Adriatik Mema, Moskova Belediyesi Enformasyon Politikası Daire Başkanı Cemil Sadıkbekov ve Azerbaycan Devlet Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Nazım Caferov tarafından açıklandı.
"Göçmen Bakanlığı kurulmalı"
Konferansın sonuç bildirgesinin açıklanmasından önce bir konuşma yapan Belediye Başkanı Ali Kılıç, "Konferansımız, üç imparatorluğa ev sahipliği yapan, ekonomik sosyal, kültürel bir zenginliğe sahip olan, kıtalar arası diyalog ve barış köprüsü niteliği taşıyan; toplumsal sorunların uluslararası zeminde çözümü için uygun stratejik bir öneme sahip olan İstanbul'da gerçekleştirdik. Bu haliyle İstanbul gibi kadim bir şehir, göç ve göçmen sorunları gibi uluslararası alanda da oldukça önemli bir yer işgal eden sorunların çözümünde yüklenici bir görev üstlenecek. Üçüncüsü gerçekleştirilen bu toplantıda can alıcı konulardan biri olan göçmen sorunlarını ve yoksulluk ile kentsel dönüşüm ele aldık. Bu yönde meslektaşlarım ve değerli akademisyenlerle çeşitli noktalarda ortak bir fikir ürettik. İşte bu kültür ve inanç yakınlaşmaları, kafalardaki önyargı duvarlarını daha kolay kıracak. Göçmenler ötekileşmiş, dışlanan kitleler değil, aksine yaşadıkları ülkelere değer üreten kimselerdir. Bu anlamda her ülkede bir 'Göçmen Bakanlığı'nın kurulması lazımdır" dedi. Kılıç'ın konuşması sonrası diğer katılımcılar da konferansa ilişkin duygu ve düşüncelerini açıkladı.
"Katılımcılık", "kentsel dönüşüm", "yoksullukla mücadele", "göç ve göçmen sorunları" gibi konulara ilişkin uluslararası diyalog ve işbirliği temelinde tartışmaların yapıldığı konferansın sonuç bildirgesinde şunlar yer aldı:
*Dünya çapında göç ve göçmen sorununa ilişkin kalıcı çözümlere ihtiyacımız var. Göçmen sorununu kabul etmeli ve kalıcı çözümler üretmeliyiz. Bu noktada devletler, yerel yönetimlere gerekli mali ve hukuki imkanları sağlamalı, yerel yönetimler ise ellerindeki kaynakları, eğitim ve entegre sürecinde en etkili ve verimli bir şekilde hayata geçirmelidir.
*Mültecileri sorunlu bireyler olarak gören anlayıştan ve politikalardan derhal vazgeçmeli, göçmen sorunlarının çözümüne ilişkin geliştirilecek tüm karar alma süreçlerine mültecilerin etkin katılımı sağlanmalıdır. Eğitim, sağlık, barınma başta olmak üzere uluslararası mülteci haklarının, tüm mülteciler için uygulamaya konulması büyük önem taşımaktadır.
*Bu sorunu insan hakları temelinde çözmekten başka yolumuz yoktur. Çünkü rengimiz, dilimiz ve coğrafyamız farklı olsa da hepimiz aynı dünyada doğup büyüyor ve aynı hayat için üretiyoruz.
*Yoksulluğun ana kaynağı eğitimsizliktir. Bu bakımdan kadın ve çocukların mesleki eğitimlerine önem verilmelidir. Yoksulluk, belirli bir coğrafyanın sorunu olmaktan çok öte uluslararası toplumun sorunudur ve bu alanda öncelikli politikaların geliştirilerek, yoksulluğu, eğitimi de işin içine katarak gidermek temel görevlerimizden birisi ve en önceliklisidir.
*Yerel yönetimlerde göç ve göçmen sorunlarına çözüm üretecek birimlerinin kurulması gerekmektedir.
*Mültecilerin en temel sorunlarından birisi barınmadır. Bu konuda yerel yönetimler, mültecilerin barınma hakkına dönük çalışmalar yapmalı, devletler gelişecek olası bir göç dalgasına karşı sosyal konut altyapısını oluşturarak gerekli tedbirleri almalıdır. - İSTANBUL