3 akrabasını yaralayıp, birini öldüren sanıktan 'uyuşturucu' savunması
ANTALYA'nın Muratpaşa ilçesinde aynı binada oturduğu teyzesi ile 2 kuzenini bıçakla yaralayıp, torun Alparslan Gebeş'i (10) öldüren Yunus Emre Şen (30), ilk duruşmada, "Uyuşturucunun etkisindeydim. Cinnet getirdim, olayın ayrıntılarını hatırlamıyorum" dedi.
Olay, 15 Mart'ta saat 08.00 sıralarında Doğuyaka Mahallesi 1218 Sokak'taki 4 katlı apartmanın 3'üncü katında meydana geldi. İddiaya göre; psikolojik sorunları olduğu belirtilen Yunus Emre Şen, apartman girişinde bir süre bekledikten sonra arkasına sakladığı bıçağı çıkartıp, kuzenleri Tayfun Gebeş (29) ile Ferdi Gebeş'e (33) saldırdı. Daha sonra karşı dairede oturan teyzesi Nurten Gebeş (60) ile torunu Alparslan Gebeş'in bulunduğu evin zilini çalan Yunus Emre Şen, kapının açılmasıyla içeri girdi. Şen, teyzesi ile torununu bıçaklayıp, ikinci kattaki kendi dairesine gitti.
İhbarla gelen ekipler, Nurten ve Alparslan Gebeş'in olduğu daireye, kapının kilitli olması nedeniyle giremedi. İtfaiye merdiveni ile eve giren ekipler, Nurten Gebeş ile torununu ambulansla hastaneye götürdü. Ferdi ve Tayfun Gebeş ise taksi ile hastaneye gitti. Alparslan Gebeş hastanede hayatını kaybetti, şüpheli ise polis ekiplerince yakalandı. Yunus Emre Şen tutuklanırken, saldırı anının görüntüleri ortaya çıktı.SANIK İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya; Yunus Emre Şen, SEGBİS aracılığı ile katıldı. Şikayetçiler ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Yunus Emre Şen, babasının 9 yaşındayken vefat ettiğini, annesi ve kardeşiyle birlikte yaşadığını anlattı. Şen, "2017 yılına kadar eroin bağımlısı olarak yaşadım. Tedavi görüp, uyuşturucuyu bıraktım. Kardeşim bana bilgim dışında uyuşturucu vermeye başladı. Geçmişte kullandığım için uyuşturucunun etkisini anlayabiliyordum. Agresifleşiyordum, bunu ağabeyim Yusuf Şen vesayet altına alınmam için yaptı. Temiz idrar verdim ve uyuşturucu kullanmadığımı söylememe rağmen, Yusuf Şen vasim oldu. Daha sonra olayın meydana geldiği teyzem Nurten Gebeş'in oturduğu dairenin karşısında yaşamaya başladım. Yine annem ve kardeşimle yaşıyordum. Bana düzenli uyuşturucu madde verildiğini düşünüyorum. Bunu kardeşim başlattı. Daha sonra Tayfun Gebeş'in bana uyuşturucu vermeye devam ettiğini düşünüyorum. Bu uyuşturucunun yediğim gıdaların ve içtiğim sıvıların içerisine konulduğunu düşünüyorum" dedi.'OLAYIN AYRINTILARI HATIRLAMIYORUM'Olayın meydana geldiği günden bir gün önce Nurten Gebeş'in evinde yemek yediklerini, sonrasında çay içerek kendisine uyuşturucu madde verildiğini iddia eden Yunus Emre Şen, eve gidip sabaha kadar bir şey yemediğini belirtti. Olay günü Tayfun Gebeş'in evin zilini çaldığını anlatan Şen, "Aramızda tartışma çıktı. Kendilerinin bana uyuşturucu madde verip, akıl hastanesine yatırmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Benim tedavi olmamı istiyorlardı, oysa uyuşturucu madde kullanmadığımı söylüyordum. Bana baskı uyguladıkları için Tayfun ile tartışma sonrasında sinirlendim. Evden bıçak alarak, aşağıya indim. Olayın ayrıntılarını hatırlamıyorum. Sonrasında teyzem Nurten'in evine çıktığımı, Alparslan'a saldırdığım yönündeki olayları hatırlamıyorum. Bütün akrabalarım hakkında delil toplayıp, kendilerini cezaevine sokmaya çalışıyordum. Cinnet getirdim, olayı hatırlamıyorum" diye konuştu.'BEKLEYİP ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI'Saldırıda yaralanan Tayfun Gebeş, sanık Yunus Emre Şen'e yönelik uyuşturucu madde verdiği iddialarını reddetti. Gebeş, "Yunus öncesinde anne ve kardeşiyle birlikte oturmaktayken kendilerini tehdit etmiş, anne ve kardeşini uzaklaştırmıştır. Bu sebeple kendisine yardım etmeye, ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. Sigara ya da tütün istediğinde temin edip veriyorduk, yemek götürüyorduk. Aramızda husumet yoktu. Olay günü sabah işe gitmek için asansörden çıktığımda sağ tarafta sanığı gördün. 'Dışarıya çık, hava al' dedim. Bir anda saldırmaya başladı. Bu arada yatmakta olan kardeşim Ferdi, sesi duyup yardıma geldi. Kendisini etkisiz hale getirmeye çalışsak da buna imkanımız olmadı. Kendimizi zor kurtardık. Sonradan öğrendiğime göre, sanık önceden dışarıdaymış sonra bina içerisine girip, beni beklemeye başlamış. Benim her sabah 08.00'de işe gittiğimi bildiği için planlı olarak beni beklediğini ve öldürmeye çalıştığını düşünüyorum. Ölen Alparslan Ali Gebeş ise benim oğlumdu. Oğlumu öldüreceği aklıma gelmezdi" dedi.'SEN ŞANSLISIN VURDUĞUM BIÇAKLAR, KEMİĞE DENK GELDİ'Ferdi Gebeş ise olay günü sabahında uyuduğunu, sesler duyunca uyandığını anlattı. Merak edip, kapıyı açtığını belirten Gebeş, "Sesin geldiği yöne geçtiğimde Yunus Emre'yi, Tayfun'u bıçaklarken gördüm. 'Sen ne yapıyorsun' dedim ve kendisini uyardım. 'Sen karışma' dedi. Kendisini çekmeye çalıştım, bu kez de bana saldırdı. Birden fazla bıçak darbesi aldım. Hatta vururken 'Sen şanslısın vurduğum bıçaklar, kemiğe denk geldi' dedi. Daha sonra araçla kaçmaya çalıştık. Bu esnada elindeki bıçağı almaya çalıştık. Daha sonra ikinci bıçakla göğsüme doğru saldırdı. Kardeşime de bıçakla saldırdı. Kendisine uyuşturucu madde vermiş değilim" diye konuştu. Nurten Gebeş ise "Olay günü eve geldiğinde torunuma bıçakla saldırdı. Torunumun üzerine kapandım. Ona vurmasına engel olmaya çalıştım. Engel olamadım. Kendim de ellerimden yaralandım. Ufacık torunumun hayatını kaydırdı. Ömür boyu ceza alsın" dedi. Sanık ve davacıların dinlenmesinin ardından duruşma, ertelendi.