3 A Milli Basketbol Takımı Baş Antrenörü Bogdan Tanyevic Milli Takım Saygısı ve Sevgisinin Paranın...
EuroBasket 2013 Elemelerinde F Grubu'nda mücadele eden Ay-yıldızlılar'da Teknik patron Bogdan Tanjevic, Portekiz maçı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada her zaman her rakibe saygı duyduklarını belirterek, İtalya'da 33 dakika boyunca oynayan...
Bütün FIBA ÜLKELERİNE ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİYMİŞ GİBİ DAVRANMAYA ÇALIŞIYORLAR
FUTBOLDA NASIL BÜTÜN MİLLİ MAÇLARA GİDİYORLARSA BASKETBOLDA DA AYNISI OLMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUM
20 YAŞINA GELMİŞ BİR OYUNCUNUN BİLE MİLLİ TAKIMDA OYNAMAYI REDDEBİLECEĞİ BİR KONUMA GELDİK
SALAK OLAYI ESPRİ MAHİYETİNDE OLAN BİR RÖPORTAJDI
EuroBasket 2013 Elemelerinde F Grubu'nda mücadele eden Ay-yıldızlılar'da Teknik patron Bogdan Tanjevic, Portekiz maçı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada her zaman her rakibe saygı duyduklarını belirterek, İtalya'da 33 dakika boyunca oynayan takımımı 40 dakika boyunca sahada görmek istiyorum"dedi.
A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Bogdan Tanyevic, gündeme dahil birçok konuda çarpıcı açıklamalarda da bulundu.
NBA ile FIBA ilişkilerini doğru bulmadığını belirten Tanyevic, İlişkiler eksik, tam oturmuyor. Bütün FIBA ülkelerine üçüncü dünya ülkesiymiş gibi davranmaya çalışıyorlar. NBA'de 40-50 civarında oyuncu olduğunu biliyorum. Bu çocuklara doğduğu topraklardaki, ülkelerdeki hem kulüpleri büyük yatırımlar yapıyor, bu seviyeye getirebilmek için. Hiçbir yatırım yapmadıkları, gelişmelerine katkı sağlamadıkları oyuncuları buradan kolayca çekip alarak NBA'de bir iş ve eğlence sektörünün içine koyuyorlar ve bir şekilde kullanıyorlar şeklinde konuştu.
Biz de kendi çocuklarımızı NBA'de görüp onların yaptıkları işten zevk almak istiyoruz diye konuşan Tanyevic, Ama sonuçta onların edinimlerini, kazanımlarını maalesef sadece NBA'deki insanlar bu zevki alabiliyorlar. Avrupa'dan NBA'ye oyuncu göçü var. En azından bence bir şekilde yazın özellikle uluslararası milli takım turnuvalarında oradaki oyuncuların buraya gelip katılmaları gerekiyor. Bu şu anda tamamen oyuncuların gelip gönülden oynayıp oynamamalarını istemelerine kalmış durumda. Bence bununla ilgili NBA'in de bir yaptırımı olması gerekiyor ifadelerini kullandı.
Basketbolun bir iş sektörü olduğu için, NBA'in daha fazla para kazanmasına yol açtığını belirten Tanyevic, 20 yaşına gelmiş bir oyuncunun bile milli takımda oynamayı reddebileceği bir konuma geldik. Açıkçası orada bizim sporcumuza para veren, işveren ne kulübü ne yöneticisi 'sen son 3 yılda fazla oynayamadın, yüksek okulda kötü rakiplere karşı oynadın, üniversitede ilk sene kurallardan dolayı bir ceza aldın, zaten 3 yıldır oynamıyorsun, bu sene de yeterince süre alıp kendini geliştiremedin, şu anda senin milli takıma gidip daha fazla maç yapman senin için de bizim için de önemli bir katkı sağlayacaktır' diye orada bunu kimse söylemiyor dedi.
NBA'in çok büyük bir sektör olmasına rağmen dünyada futbolun piyasasında olmadığını anlatan Tanyevic, Örneğin İbrahimoviç'in bu seneki transferinde yıllık maliyeti yaklaşık 44 milyon euroya geliyor ancak Amerika'daki oyuncular hükümete vergi ödüyor. Avrupa'da böyle bir şey de yok. Yaklaşık kulübüne 44 milyon euroya mal olan ve futbol açısından bir marka olan İbrahimoviç kendi milli takımında sezon ortasında hazırlık maçında Faroe Adaları'na gidiyor ve oynuyor. Böyle örnekler de var. Düşündüğünüzde İngiltere, İtalya ve Fransa'da oynayan bir sürü Afrikalı sporcu da sezon içinde gerçekleştirilen Afrika Uluslar Kupası'nda oynamak için neredeyse 1 ay takımlarından ayrı kalıyorlar ve kulüplerinde yer almıyorlar. Neden basketbolun bunlardan farklı olması gerekiyor. Biz futboldan daha büyük bir işkolu değiliz. Kobe Bryant, İbrahimoviç'ten daha az kazanıyor sonuçta, ifadelerini kullandı.
Futbolcuların da basketbolcular kadar profesyonel sporcular olduğunu ifade eden Tanyevic, Ama gördüğünüz gibi futbolda nasıl bütün milli maçlara gidiyorlarsa basketbolda da aynısı olması gerektiğini savunuyorum. Brezilya takımının en yetenekli oyuncusu olimpiyat köyünde bütün amatör sporcularla aynı yerde kalıyor. Bunu neden söylediğimi açıklamak istemiyorum. Bir şekilde bu kuralları, NBA-FIBA ilişkisini geliştirmemiz gerekiyor. Bunu küçük bir dosya için değil genel itibariyle söylüyorum. Sistemin iki tarafı da mağdur etmeyecek şekilde düzenlenmesi yapılması gerekiyor. Bizim eşit şartlarda çalışma şeklini bir şekilde kabul ettirip NBA'le eşit hale gelmemiz lazım dedi.
Tanyevic, paradan önemli şeyler olduğunu bunun en önemli örneğinin ise milli forma olduğunu kaydederek, Sonuçta mili formayı giyen her sporcuyu sadece Türkiye'de yaşayan halk değil dünyanın başka yerlerinde yaşayan Türkler de sürekli onları desteklemek ve görmek istiyor. Onların saygısını, sevgisini kazanıyorsunuz bunu parayla yapmanız mümkün değil. Bu çok önemli bir duygu, bin lira maaşla çalışan insanlar buraya gelip, sıraya girip hep beraber İstiklal Marşı'nı okumak için buraya gelecekler. Paranın üzerinde milli takım saygısı ve sevgisi olması gerekiyor diye konuştu.
Biz daha iyi şartlarda çalışan, insanlara göre belki daha fazla kazanan, dünyayı bir şekilde gezen şanslı insanlarız ve 300-400 dolar maaşla çalışan insanları mutlu etmek için buradayız diye konuşan Tanyevic, Bizim esas işimiz bu. Türk halkı NBA'de bütün sezon da oynasa sahada en iyi, en yetenekli oyuncularını görmek, desteklemek ve onlar için tezahürat yapmak istiyor. Bunun için de NBA'yle FIBA ülkelerinin kurallar koyularak eşit hale gelmesinin şart olduğunu düşünüyorum değerlendirmesinde bulundu.
ORADA 3-4 İYİ 'COACH' VAR. GERİSİ SALAK...
Tanyevic, ünlü spor gazetesi La Gazzetta Della Sport'a verdiği röportajda, milli oyunculara ilişkin, NBA'de gelişemiyor. Çünkü orada 3-4 iyi 'coach' var. Gerisi salak yönünde medyaya yansıyan açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Tanyevic, konuya ilişkin şunları kaydetti Orada ben aslında 'salak' kelimesini direk olarak kullanmadım. Çok yakın bir gazeteci arkadaşımla sohbet içerisinde kullandığım bir şey. O flaş haber gibi vermek için biraz süsledi açıkçası. 'Çok umursamaz' yönünde İtalyanca bir kelime kullandım. 'Salak' kelimesi çok ağır bir kelime. Ben orada '3-4 bin iyi antrenör' var dedim o binini atmış. Basın toplantısında da o gazeteci arkadaşa 'beni çok iyi anlamamışsın' diye söyledim. O espri mahiyetinde olan bir röportajdı ama şu anki açıklamalarım gayet ciddi bir konulardı.dedi.