Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

28 Şubat"In 19. Yılı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hatay İmam-Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği (HATİM-DER) Başkanı Mehmet Yolcu, "O dönemde militarizmi her şekilde destekleyen ve meşruiyet zemini oluşturan ulusal ve uluslararası aktörler yargı sürecine dahil olmasalar bile milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve zorbaları toplum olarak unutmayacağız" dedi.

Hatay İmam-Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği (HATİM-DER) Başkanı Mehmet Yolcu, "O dönemde militarizmi her şekilde destekleyen ve meşruiyet zemini oluşturan ulusal ve uluslararası aktörler yargı sürecine dahil olmasalar bile milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve zorbaları toplum olarak unutmayacağız" dedi.

Yolcu, yaptığı yazılı açıklamada, 28 Şubat 1997 tarihinin, zorbalıklarla dolu bir utanç olduğunu belirtti.

Süreçte, her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atıldığını ve geride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar bırakıldığını kaydeden Yolcu, şunları aktardı:

"İrtica tehlikesi adı altında başlatılan ve dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümler, akıl almaz algı oyunlarıyla desteklenerek ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürülmüştür. Toplumu fişleme birimleri oluşturulmuş 'kamusal alan' zorlama tabiriyle bir sürek avı haline getirilmiştir. Bu süreçte sivil toplum kuruluşu görünümlü birçok dernek ve grup militarizmin gönüllü kolluk gücü olarak faaliyet yürütmüştür. En barışçıl özgürlük eylemleri şiddetle bastırılmış gazeteciler, sivil toplum mensupları, öğrenciler Devlet Güvenlik Mahkemelerinde (DGM) idamla yargılanmıştır. Süreç içindeki uygulamalar, insan hakları, hukukun üstünlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, inanç özgürlüğü gibi anayasal hakları hiçe sayarken ulusal ve uluslararası kurumlar ve sözleşmeler de yanlı tutumuyla meşruiyetini kaybetmiştir."

28 Şubat sürecinde, toplumun büyük bir kesiminin maddi ve manevi zarar gördüğünü savunan Yolcu, en büyük mağdurların eğitim hakkı gasp edilen İmam-Hatip ve üniversite öğrencileri olduğunu aktardı.

Sürecin mimarlarının yargı karşısında olduğunu belirten Yolcu, "Ancak o dönemde militarizmi her şekilde destekleyen ve meşruiyet zemini oluşturan ulusal ve uluslararası aktörler yargı sürecine dahil olmasalar bile milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve zorbaları toplum olarak unutmayacağız. Tarihin hiçbir döneminde zulüm payidar olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Güncel
title