28 Şubat Davası: Sarıışık'ın Avukatı Kayacan: Müvekkilim Bçg Toplantısına Katılmadı
28 Şubat Davası'nda dönemin Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı Şükrü Sarıışık'ın Avukatı Ali Fahir Kayacan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki hiyerarşik yapının unutulmamasını isteyerek, müvekkilinin BÇG toplantısına katılmadığını...
28 Şubat Davası'nda dönemin Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı Şükrü Sarıışık'ın Avukatı Ali Fahir Kayacan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki hiyerarşik yapının unutulmamasını isteyerek, müvekkilinin BÇG toplantısına katılmadığını belirtti.
ANKARA - 28 Şubat Davası'nda dönemin Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı Şükrü Sarıışık'ın Avukatı Ali Fahir Kayacan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki hiyerarşik yapının unutulmamasını isteyerek, müvekkilinin BÇG toplantısına katılmadığını belirtti.
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 28'üncü duruşması başladı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, sanık yakınları ve avukatlar katılıyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı bu duruşmada hazır bulunmuyor. Duruşma tutuklu, tutuksuz sanıklar ile avukatların yoklaması ile başladı. Yargılaması tutuklu devam eden sanıkların avukatları aylık tutukluluk incelenmesinde değerlendirmek üzere tahliye talebinde bulundu. Balyoz davasının hükümlüsü MHP Milletvekili Engin Alan, Askeri Yargıtay'daki bir davaya müşteki sıfatıyla katıldığı gerekçesiyle duruşmada yer almadı. Dün savunmasını tamamlayan dönemin Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı Şükrü Sarıışık'ın çapraz sorgusu yapıldı. Sarıışık müşteki avukatlarının sorularını davaya haklarında katılma kararı verilmediği gerekçesiyle yanıtlamayı reddetti. Sarıışık'ın avukatı Ali Fahir Kayacan, hukukun hakkın suiistimalini asla kabul etmeyeceğini ifade ederek, "Soru sorma hakkı verildi diye herkes her aklına geldiğini soramaz" dedi. Müşteki avukatların sanıklara sorular yöneltmesini eleştiren Kayacan, mahkemenin avukatlara katılma kararı vermeden soru sormalarının hukuken uygun olmayacağını anlattı. "Suçum maddi unsuru hükümetin devrilmesi, suçun maddi unsurunun gerçekleşme biçimi ise cebir ve şiddettir" diyen Kayacan, müvekkilinin 7 Nisan 1997'de yapılan toplantıya katılmadığını belirti.
-TAHLİYE KENDİNE ÖZGÜRLÜK SAĞLAMAYACAK-
Bir askerin komutanları tarafından Genelkurmay Başkanlığı tarafından toplantıya çağrıldığı zaman astın "ne toplantısı, niye ben çağrılıyorum" diye sorgulama şansı olmadığını anlatan Kayacan, sanıkların asker olduğunu ve sıkı bir hiyerarşiyle çalıştıklarının unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Kayacan, "O toplantıya müvekkilim katılmış olsa bile sunumlar yapanların yada bir şeyler söyleyenlerin ağzını kapatma gibi bir yetkisi yok" dedi. İddianamede suç tarihinin 8 Mayıs 1996 ve sonrası olarak gösterildiğini hatırlatan Kayacan, iddianameye göre atılı suçun 31 Mayıs 2005'e kadar süregittiğini anlattı. Bu zaman dilimi dışında zarar gördüğünü ileri süren kişilerin davaya katılamayacağını savunan Kayacan, "1985'te silahlı kuvvetlerden ilişiği kesilmiş biri duruşmaya katılabilir mi?" diye sordu. Kayacan, müşteki avukatlarının müvekkillerinin hangi tarihlerde zarar gördüğünü bilmediklerini ifade etti. Şükrü Sarıışık'ın BÇG faaliyetleriyle hiçbir ilgisi olmadığını savunan Kayacan, "Sadece insani bir düşünceyle tahliye isteyeceğiz. Asla kendisine özgürlük sağlamayacak" dedi. Duruşmaya verilen aranın ardından öğleden sonra devam edilecek.