28 Şubat Davası
103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 65. duruşması sona erdi Mahkeme, duruşmayı 10 Mart Pazartesi 09.30'a erteledi.
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 65. duruşması sona erdi. Mahkeme, duruşmayı 10 Mart Pazartesi 09.30'a erteledi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanıklardan emekli Korgeneral Erdoğan Öznal'ın sorgusuna devam edildi.
Müşteki avukatlarından Özgür Uslu'nun "Siyasi İslam'la ilgili kitapçıkta bazı beyanlarınız var. Bunlar bilimsel mi" sorusuna Öznal, "Bunlar benim şahsi fikirlerimdir. Ortada bir tehdit görüyorum ve bunu izah ettim. Bilimsel, bunlar davayla ilgisi olmayan konular" diye yanıt verdi.
Öznal, müşteki avukatlarından İbrahim Öztürk'ün, "YÖK'te görevli bir general olarak YÖK'ün, BÇG'nin bir bürosu gibi çalıştığı iddiası var, ne diyeceksiniz" sorusunu, "YÖK'ün, BÇG'nin amaçlarını yerine getirdiği bir iddia. Bunu savunmamda söyledim. BÇG belgelerinde YÖK, Erdoğan Öznal'ın ismi geçmiyor. Bunu defalarca söyledim" diye yanıtladı.
Öznal, Öztürk'ün "YÖK'teki başörtüsünü yasaklama brifingine katıldınız mı, sizin bunda rolünüz oldu mu" sorusuna "Çok uzun zaman geçti üzerinden, bunu hatırlamam mümkün değil" dedi.
Müşteki avukatlarından Namık Kemal Burhan'ın, "Aynı dönemde BÇG faaliyetlerini sizin kaleme aldığınız gibi bir algı oluştu, birbiriyle uyuşuyor" demesi üzerine Öznal, "Fikirlerin uyuşması. Aynı düşüncedeyiz, aynı paraleldeyiz, aynı kökten geliyoruz. Fikirlerin uyuşması normal" diye konuştu.
Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in, "YÖK başkanına gönderdiğiniz belgede Refah Partisinin hedef alındığı anlaşılıyor. Bir yıldırma, baskı söz konusu. Sizin düşüncenize göre bu bahsettiğiniz yöntemleri kimler kullanmalıdır, ya da kullandı" sorusuna Öznal, "Bu çalışma şahsi düşüncemi yansıtmaktadır. Bir kurumu muhatap almamaktadır. Bir anonimdir. Kimsenin temsilcisi değilim. Kim eline alırsa. Seçim diyorum, sandık diyorum. Ama demokrasi çerçevesinde" karşılığını verdi.
-"BÇG ile YÖK'ün hiçbir ilgisi bulunmamaktadır"-
Öznal'ın sorgusunun ardından savunma yapan avukatı Metin Şenay, müvekkilinin Genelkurmay Başkanlığı kontenjanından YÖK üyesi gösterildiğini, cumhurbaşkanınca atandığını ve meslek yüksek okullarıyla ilgili çalışmalar yaptığını söyledi.
"Batı Eylem Planı YÖK'e yayınlanmadı. BÇG rapor sistemi belgesinde, 29 Nisan tarihli belgede raporların düzenlenerek, kamu kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilerin bildirilmesi istenmiş. Çevik Bir imzasıyla. Bu şekilde de YÖK ile irtibat kurulmuştur" diyen Şenay, şöyle konuştu:
"BÇG ile YÖK'ün hiç bir ilgisi bulunmamaktadır. YÖK'ten BÇG'ye hiçbir evrak gelmediği görülmüştür. Müvekkilim, YÖK başkanına sunduğu kitapçığı kendisi hazırlamıştır. Bu tarihte Refah-Yol hükümeti iktidarda değildi. Amaç devletin, önemli kurumların paylaştığı korku ve endişeleri paylaşarak dikkatleri bu konuya yoğunlaştırmaktır. Belge, açık kaynaklardan derlenen bilgilerle hazırlanmıştır. Hükümeti hedef alan hiç açıklama yoktur. Dağıtımı yapılmamıştır. Kitabın Kemal Gürüz'ün evinde ele geçirilmesiyle YÖK, BÇG ilişkisi kurulmuştur."
Şenay, müvekkilinin hazırladığı kitabın düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve yayımlanmadığını belirterek Öznal'ın duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.
-"Hükümeti yıkmak gibi bir eylemin içinde bulunmamıştır"-
Sanıklardan emekli Hakim Albay Orhan Nalcıoğlu'nun avukatı Aytekin Erol da savunmasında, müvekkilinin askeri yasalar çerçevesinde askeri müşavirliğe karşı sorumlu olduğunu, Genelkurmay Başkanlığındaki toplantılara katılmasının bir zorunluluk olduğunu bildirdi.
Erol, "Müvekkilimin müşavirliğe karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Emirle birkaç kez çalışma grubunun toplantılarına katılmıştır. Hükümeti yıkmak gibi bir eylemin içinde bulunmamıştır. Yasaya aykırı yasa dışı bir uygulama yoktur. Eyleme, şiddete katılmamıştır. Hükümetin istifasında da cebir ve şiddete dayalı bir istifadan söz edilmemektedir. Müvekkilim hakkında beraat kararı verilmesini talep ederim" dedi.
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'den davayla ilgili mütalaasını sordu.
Savcı Çetin, yokluğunda tutuklama kararı bulunan Cevat Temel Özkaynak ile Sedat Arıtürk'ün tahliyesini isteyerek diğer tüm sanıkların adli kontrol şartlarının devamını talep etti.
Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme, yokluğunda tutuklama kararı verilen iki sanığın tutukluluk hallerinin devamı ile diğer tüm sanıkların adli kontrol şartlarının devamına karar verdi.
Mahkeme, duruşmayı 10 Mart Pazartesi 09.30'a erteledi. - Ankara