28 Şubat Davası
28 Şubat sürecine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davada verilen aranın ardından üye Hakim Hakan Oruç, kendisine yönelik "reddi hakim" talebiyle ilgili görüşünü açıklayacak
28 Şubat sürecine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davada verilen aranın ardından üye hakim Hakan Oruç, kendisine yönelik "reddi hakim" talebiyle ilgili görüşünü açıklayacak
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın sabahki oturumunda hazır bulunanların isimleri ve dosyaya giren belgeler tutanağa geçirildi. Ancak kimlik tespitleri ve iddianamenin okunmasına usul itirazları nedeniyle başlanamadı.
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı duruşmada hazır bulunmadı. Karadayı'nın avukatı Erol Aras, müvekkilinin raporlu olduğunu belirtti.
Milli güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliğinin, mahkemenin müzekkeresi üzerine, 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısına ilişkin tutanakların açıklanmadığını ve açıklanması yönünde karar alma imkanı bulunmadığını bildirdi.
54. Hükümetin istifasına ilişkin dilekçe örneği de Başbakanlıkça mahkemeye gönderildi.
Bazı müştekilerin talimatla alınan ifadeleri mahkemeye iletilirken, kimi kişilerin davaya katılma talebiyle dilekçe verdiği açıklandı.
-Üye hakime itiraz
Sanık avukatlarından Mustafa Bir, üye hakimlerden Hakan Oruç'un soruşturma sırasında müvekkilinin nöbetçi hakimlik sorgusuna katıldığını ve tutuklama kararı verdiğini belirterek, "Kanunda, soruşturma safhasında görev yapmış hakim yargılama safhasında yer alamaz hükmü var" dedi.
Sanık avukatlarından Ali Mehmet Kocaoğlu da 28 Şubat sürecine ilişkin daha önce takipsizlik kararı verildiğini belirtti. Davanın açılabilmesi için önce bu kararın kaldırılması gerektiğini belirten Kocaoğlu, oysa dava açıldıktan sonra İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinden bunun kaldırılmasına ilişkin karar alındığını anlattı.
Kocaoğlu, "Bu karar kaldırılmadan dava açılmıştır. Kararı veren mahkemeden, dava açılmadan önce karar alınması gerekirdi. İddianame yoklukla malumdur. Ayrıca anayasa ve kanunlar gereği, sanıkları yargılamada askeri mahkeme görevlidir. Ortada bir suç yoktur. Derhal beraat kararı verilmelidir. Ayrıca en kısa zamanda tahliye istiyoruz " diye konuştu.
-Yüce Divan talebi
Sanıklardan emekli Orgeneral Karadayı'nın avukatı Erol Aras da müvekkilinin suçlandığı dönemde Genelkurmay Başkanı olduğuna dikkati çekerek, görev suçuyla ilgili Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini savundu.
Savcılığın, "darbe yapmak Genelkurmay Başkanlarının görevleri arasında yer almaz" diyerek, atılı suçlamayı görev suçu kabul etmediğini anlatan Aras, "Hangi kanunda memurun işleyeceği görev suçları yazar?" diye sordu.
Aras, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kendilerine bildirilmediğini kaydetti ve mahkemede okunmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Köksal bu talebe, "bildirmek zorunda değiliz" karşılığını verdi ve kararın UYAP üzerinden görülebileceğini ifade etti.
-Timur'un fillerini anımsattı
Avukat Celal Ülgen de sanıkların askeri mahkemede yargılanması gerektiğini ifade ederek, "Sanıkların üzerindeki üniformayı çıkarttığımız zaman ortada suç kalmayacaktır. Sonradan bir takım değişiklikler yapılarak asker kişilerin sivil yargıyla yargılanması, bu davanın sanıkları için geçerli olmayacak" dedi.
İddianameyi okumak üzere görevlendirilen iki TRT spikerinin, heyetle aynı kürsüde oturmasını eleştiren Ülgen, bunun, ceza usul hukuku açısından uygun olmadığını savundu. Ülgen, "Biz savunma avukatları olarak cumhuriyet savcılarını kürsünün altına indirmeye çalışırken TRT spikerlerinin de kürsüye çıkması doğrusu Timur'un filini bize anımsatmıştır" ifadesini kullandı.
TRT spikerlerince iddinamenin okunmasının uzun bir zaman alacağını kaydeden Ülgen, daha önce Balyoz davasında da iddianamenin TRT spikerlerince okunduğunu anımsattı ve "Orada, 'Siz iddinameyi okumaya TRT'den spiker çağırdınız, biz de tiyatro sanatçılarını çağıralım, savunmayı onlara yaptıralım' dedik. Herhalde Genco Erkal da buraya gelecek" diye konuştu.
- Çetin Doğan söz aldı
Sanıklardan Çetin Doğan ayağa kalkarak, "Az önce yeni deliller dediler. Yeni delil dediklerinin hepsi fotokopiden ibaret. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010'da, eğer bir fotokopi belgesinin aslı yoksa veya yetkili bir kişi tarafından onaylanmamışsa o belgenin geçersiz olduğuna karar vermiş" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Köksal, "Daha savunmaya gelmedik" diyerek, Doğan'ın konuşmasına izin vermedi.
Sanık Abdullah Kılıçarslan da Üye Hakim Hakan Oruç'un, daha önce hakkındaki iki itirazını değerlendirdiğini ve tutukluluğunun devamına karar verdiğini bildirerek, "tarafsız olamayacağı gerekçesiyle, davada hakim olarak bulunmasını istemediğini" söyledi.
Kılıçarslan, "18 ayım çalındı sayın hakimim. Arz ederim" dedi.
Mahkeme, bu beyanların ardından duruşmaya ara verdi.
Üye Hakim Hakan Oruç'un, duruşmaya verilen ara sonrasında, kendisine yönelik "reddi hakim" talebiyle ilgili görüşünü açıklayacağı kaydedildi.
-Notlar
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da duruşmayı izledi. Genç ve Tanal salona girerken sanık yakınlarınca alkışlandı.
Genç, tutuklu sanıklardan Çetin Doğan ile bir süre selamlaştı.
Hazır bulunanlar tutanağa geçirildiği sırada, mikrofon sistemindeki aksaklık nedeniyle duruşmaya uzun süre devam edilemedi.
Bu sırada yerlerinden kalkarak, yakınlarıyla konuşmaya başlayan tutuklu sanıklar, Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal tarafından "yerlerine oturmaları" için uyarıldı.
Tutuklu sanıklardan eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün kilo aldığı dikkati çekti.
Bazı tutuklu sanıklar, duruşmayı izleyen yakınlarına el salladılar. - Ankara