28 Şubat Davası(2/son): Gaziler Sanıkları İzlemeye Geldi
28 Şubat Davası'nda, emekli Albay Ruşen Bozkurt, askerlikte mutlak itaatin esas olduğunu kaydederek, üstlerince, kendisine verilen takdirnamelerin Batı Çalışma Grubu'nda (BÇG) faaliyetleri kapsamında olmadığını savundu.
28 Şubat Davası'nda, emekli Albay Ruşen Bozkurt, askerlikte mutlak itaatin esas olduğunu kaydederek , üstlerince, kendisine verilen takdirnamelerin Batı Çalışma Grubu'nda (BÇG) faaliyetleri kapsamında olmadığını savundu. PKK ve aşırı sol örgütlerin, Karadeniz ve Akdeniz'e açılmalarını önlemek için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bozkurt, 1996'da günde 8 zayiat veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bu çalışmaya 8 günde 1 zayiat veren noktaya geldiğini söyledi.
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 29'uncu duruşması tamamlandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, sanık yakınları ve avukatlar katıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı bu duruşmada hazır bulunmuyor. Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna davanın sanıklarından Engin Alan ile görev yaptığı belirtilen terör örgütü ile mücadele sırasında bacaklarını kaybeden gaziler de izledi. 3 gaziyi, davanın tutuksuz sanığı olan emekli komutanlar adliyenin merdivenlerinde tekerlekli sandalyelerinden tutarak taşıdılar. Gaziler yardımlarla duruşma salonundaki sıralara oturtuldu.
Sanık Çevik Bir'in Avukatı Abdullah Atilla Bingöl, müşteki vekillerinin şikayeti ile ilgili savcılığı savunmada bulunacaklarını belirterek mahkeme heyetinden izin istedi. Heyette Bir'e savunması için müsaade etti. Yaklaşık 1 buçuk saat sonra Çevik Bir savcılıktaki savunmasını tamamlayarak duruşmaya döndü. Duruşmanın sabahki oturumunda Aydan Erol'un savunmasının ardından Avukatı Fethi Öztürk savunma yaptı. Erbakan'ın istifa mektubunu Cumhurbaşkanına sunduğunu, cumhurbaşkanını da hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz'a verdiğini, Yılmaz'ın da güven oyu aldığını anımsatan Öztürk, "Kurulan bu hükümete oy verenler de mi hükümeti devirmiştir?" dedi. Öztürk, ayrıca dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Tansu Çiller, ismet Sezgin, Turhan Taylan, Hüsamettin Cindoruk ve Sadık Dervişoğlu'nun tanık olarak dinlenmesini istedi. Müvekkilinin emir komuta zinciri içende yer aldığını belirten Öztürk, verilen emre uyulmamasının cezası olduğunu ifade etti. Şüpheden sanığın yararlanacağını anımsatan Öztürk, müvekkilinin tahliyesini ve beraatını istedi.
-"TSK GÜNDE 8 ZAYİATTAN 8 GÜNDE 1 ZAYİAT VEREN NOKTAYA GELDİ"-
Duruşmada, daha sonra emekli Albay Ruşen Bozkurt savunmasını yaptı. 28 Şubat döneminde, Genelkurmay Harekat Başkanlığı, İç Güvenlik Harekat Dairesi Plan Şubesi'nde görev yaptığını belirten Bozkurt, BÇG'de görev almadığını savundu. İddianamede, kendisiyle ilgili olan bölümleri tek tek okuyan Bozkurt, suçlamaları reddetti. BÇG'nin faaliyetlerinde bulunmadığını belirten Bozkurt, mesai arkadaşlarının tutuksuz yargılanmasına rağmen, kendisinin tutuklu olduğunu ifade etti.
Genelkurmay Karargahında görev yaptığı 5 yıl içinde, PKK terör örgütüyle mücadele konusunda yaklaşık 50 brifing hazırladığını anlatan Bozkurt, Yunan gazetecilere bile bu brifinglere katıldığının altını çizdi. Askerlikte mutlak itaatin esas olduğunu kaydeden Bozkurt, üstlerince, kendisine verilen takdirnamelerin BÇG faaliyetleri kapsamında olmadığını savundu.
PKK ve aşırı sol örgütlerin, Karadeniz ve Akdeniz'e açılmalarını önlemek için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bozkurt, 1996'da günde 8 zayiat veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bu çalışmaya 8 günde 1 zayiat veren noktaya geldiğini söyledi. Bozkurt, "Yaklaşık 1 hafta sonra 19 aylık tutukluluk sürem bitecek. Yüce mahkeme takdir ederse 19 yıl da bu tutukluluk halini sürdürürüm. Ancak hiçbir suçum olmadan ve iddianamede adıma düzenlenmiş hiçbir çalışma ve evrak bulunmadığı için tahliyemi istiyorum" dedi. Duruşmaya yarın devam edilecek.