Haberler
Türkiye sınırındaki kaosa Putin desteği! Rusya Ordusu Halep'e operasyon başlattı

Esed'e Putin desteği! Rusya Ordusu, Halep'teki muhalifleri vuruyor

Halep düştü! Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

Antalya'da 4.8 büyüklüğünde deprem! Açıklamalar peş peşe geldi

Bakan Uraloğlu açıkladı: Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

"27 Mayıs darbesi, en büyük tahribat yapan darbelerden biridir" (2)

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, "Özü itibarıyla darbe bir zulüm düzenidir.

ŞENER TOKTAŞ - Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, "Özü itibarıyla darbe bir zulüm düzenidir. Çünkü gayri meşrudur. 27 Mayıs darbesi, bunların en önemlilerinden ve en büyük tahribat yapanlardan biridir. Sonuçları bakımından eşine rastlanılmayan bir darbedir. Başbakan ve bakanların idam edildiği bir darbedir." dedi.

Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbenin gayri meşru bir yöntem olduğunu ve tasvip edilecek hiçbir tarafının olmadığını söyledi.

Ancak Türkiye'de gayri meşru usullerle yönetime el koymanın sıklıkla görülen bir durum olduğunu, bunun nedenlerini ve sonuçlarını merak ederek araştırma yaptığını anlatan Demirtaş, "Türkiye Darbeler Tarihi" adı altında çeşitli etkinlikler ve paneller de düzenlediklerini ifade etti.

Demirtaş, şöyle devam etti:

"Hiçbir neden ve gerekçe darbeyi haklı kılmaz. Demokrasi ile insan haklarına aykırı ve insani olmayan bir metottur. Yönetime zorla ve silah gücüyle el koymak ülkeyi uzun yıllar geriye götüren süreçlerdir. 27 Mayıs ile gerçekleşen bütün darbelerde bunu görmek mümkün. 27 Mayıs, durup dururken olan bir şey değil. Darbeyi gerektiren hiçbir şart yokken yapılmıştır. Adnan Menderes iktidarı ile 1950 ve 1960 yılına kadar özellikle ilk iki iktidar döneminde işler son derece düzene girmiş, ekonomi iyi bir hale gelmiş ve uluslararası ilişkilerde Türkiye adından söz ettirmeye başlamışken, 1960 yıllarına gelindiğinde işler tersine dönmeye başlıyor. Öğrenci olayları son derece popülerdir. 6. Filo'ya yönelik birtakım girişimler var. Anarşizm hat safhaya ulaşmıştır. Yürüyüşler ve yabancı elçilere yönelik birtakım saldırılar. Bu şekilde zemin oluşturulduktan sonra Menderes hükümetine bir cunta tarafından darbe gerçekleştirildi."

"Darbeler her ülkeyi onlarca yıl geriye götürmüştür"

27 Mayıs'ın, cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleşen ilk darbe olduğunu kaydeden Demirtaş, Adnan Menderes dönenimde Türkiye'de halkın iktidara geldiğine ilk defa şahit olduklarını aktardı.

Girdiği seçimlerin tamamını ezici çoğunlukla kazanarak iktidarı ele geçiren ve meşru hükümetler kuran Menderes'in darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırıldığını belirten Demirtaş, şunları kaydetti:

"Bununla da yetinilmeyip Menderes'i ve bakanları idam edildi. Ülkede olup biten hiçbir şey bir başbakanın idamını gerektirmez. Bir bakanın bundan mesul tutularak idam edilmesini gerektirmez. 27 Mayıs ne yazık ki böyle bir darbedir. Demokratik bir düzende, demokratik bir ülkede ve demokrasiye inan insanların yaşadığı bir mekanda darbe her zaman elinin tersiyle itilir. 27 Mayıs'tan 15 Temmuz darbe girişimine kadar baktığınızda, darbelerin her biri ülkeyi onlarca yıl geriye götürmüştür. Düzen normalleşemiyor. Çünkü ağır tahribatlar yapıyorsunuz. Başbakan ve bakanı vatana ihanet suçlamasıyla o iddia ile kurulan tiyatro türü mahkemelerde yargılıyorsunuz ve hemen infaz ediliyorsunuz. Hiç adil olmayan bir mahkeme ve kararla başbakanın ülkeye ihanet ettiğine kanaat getiriyorsunuz."

"Darbe özü itibarıyla bir zulüm düzenidir"

"Dünyada darbeden menfaat elde eden hiçbir devlet örneği yoktur. Türkiye neredeyse her 10 yılda bir darbeye muhatap olan bir ülke olarak darbeden bir fayda elde edemediği gibi büyük zararlara uğramıştır." diyen Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Darbeler, insanların aynı zamanda maneviyatını bozan, ümidini yok eden ve demokrasiye olan inancı ortadan kaldıran süreçlerdir. Böyle olduğu için darbeciler iktidarda bulundukları sürede bu noktalarda da başarılı olamamışlardır. Yani topluma güven telkin edememişlerdir. Toplum darbecilere hiçbir zaman güvenmemiş, itibar etmemiştir. Buna rağmen darbeciler eylemlerinde ısrar etmişlerdir. Çünkü gayri meşrudur. Özü itibarıyla darbe bir zulüm düzenidir. Çünkü gayri meşrudur. 27 Mayıs darbesi, bunların en önemlilerinden ve en büyük tahribat yapanlardan biridir. Çünkü sonuçları bakımından eşine rastlanılmayan bir darbedir. Başbakan ve bakanların idam edildiği bir darbedir. Bu yönüyle diğerlerinden farklıdır. Bu vesileyle darbesiz, hiçbir darbe, girişim ve darbe fikrinin olmadığı bir Türkiye özlemimizi bir kez daha dile getiriyoruz."

Cumhuriyet tarihinde ilk defa 27 Nisan 2007'de e-muhtıraya hükümetin direnç gösterdiğini vurgulayan Demirtaş, bunun bir dönüm noktası olduğunu kaydetti.

İlk defa askerin yapmaya çalıştığı darbe veya darbe girişimine, muhtıraya karşı sivil iktidarın halkı temsilen 'bunu kabul etmiyoruz' dediğini anımsatan Demirtaş, şöyle devam etti:

"Resmi usullerle darbeye karşı direniş ilk defa 27 Nisan e-muhtırasınadır. Bu, bana göre 15 Temmuz direnişinin temelini atmıştır. İlk defa siyasetçiler bir cesaret göstererek darbe yapmak isteyen askerlere karşı 'durun' demiştir. Ülke kendi başbakanının idamını seyretmesinden dolayı 1960 darbesi diğerlerinden farklıdır. Darbecilerin zulmünün derecesini izah etmek mümkün değil. Düşünün darbeciler, halkın ezici çoğunluğunun oy verdiği bir iktidarı yerle bir ediyor. Bununla yetinmiyor, siyasi partileri kapatmayı bir tarafa bırakın başbakanı ve bakanları idam ediyor. Türkiye tarihinde ilk defa böyle bir şey olmuş ve o günden bu yana da çok şükür ki benzeri olmamıştır."

27 Mayıs, kötü geleneği başlatan bir süreçtir"

27 Mayıs'ın, Türkiye'de darbeler geleneğini başlattığının altını çizen Demirtaş, 27 Mayıs'ın ardından ülkede her 10 yılda bir darbe ve muhtıra girişiminin olduğunu ifade etti.

Demirtaş, şöyle konuştu:

"27 Mayıs darbesi, kötü geleneği başlatan bir süreç olduğu için diğerlerinden farklıdır. Bir kez daha darbeleri lanetliyoruz, istemiyoruz. Türkiye darbelerle hiçbir yere varamaz. Darbeden menfaat umanlara bile darbe zarardır. Darbeyi yapanlara bile zarardır. Çünkü itibarını yerle bir ediyor. Darbecilerin Türkiye'de yargılandıklarına şahit olduk. Zelil ve rezil oluyorlar. Darbe, özü itibarıyla darbeyi yapana da yaramıyor. Çünkü gayri insanidir. Hiçbir bireye darbenin fayda vermesi mümkün değil."

Kaynak: AA / Güncel
title